Cezaevindeki öldüresiye dayağın nedeni ortaya çıktı: Ne değerli tespihin varmış...

Metris Cezaevi’nde, 20 yaşındaki Samet Kılınç’ı, gümüş tespihini vermediği için öldüresiye dövdüğü iddia edilen 5 mahkûm hakkında 33 yıla kadar hapis istendiği ortaya çıktı. Yüzünde morluklar olan, kemikleri kırılan Samet Kılıç’ın durumunu iki gün boyunca görmezden gelmekle suçlanan 10 infaz koruma memuru hakkında bir yıl hapis istemiyle dava açılmıştı.

cumhuriyet.com.tr

Hürriyet gazetesinden Ceylan Sever'in haberine göre, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianameye göre Samet Kılınç şüpheliler Yusuf S., (19) Enes K., (21) Ramazan B. (19) Serdar T., (18) Mazlum S., (19) Metris 1 No'lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun B-5 Koğuşu’nda kalıyordu. 28 Kasım 2016’da mahkûmlar, Samet Kılınç’tan tespihini istedi. Samet Kılınç “Hayır” deyince güç gösterisi yapıp feci şekilde dövüp tespihi aldılar. 5 şüpheli hakkında kasten yaralama suçlamasıyla 6’şar yıldan 18’er yıla ‘birden fazla kişi ile birlikte nitelikli yağma’ suçundan ise 10’ar yıldan 15’er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

YUMRUK YETMEDİ ÇEKPASLA DÖVDÜLER

 Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Samet Kılınç yaşadıklarını anlattı: “Görüş gününde bir arkadaşım gümüş tespih hediye etti. Koğuşa geldiğimde koğuş temsilcisi Ramazan B., ‘Ne güzel tespih’ dedi. Serdar T. ve Yusuf S. ile birlikte dışarı voltaya çıktı. Ben de voltaya çıktım. Orada Ramazan B. tespihimi istedi. Vermeyince soğuk tavır yaptılar. Sonra kendi aralarında konuşarak gittiler. Cuma gecesi televizyon izlerken yine tespihimi istedi. Vermeyince ‘Ne değerli tespihin varmış’ dedi ve yumruk atmaya başladı. Yusuf S. kapıyı, Serdar T. ise acil butonunu tutuyordu. Enes K. da beni iyice tuttu ve göğsüme yumruk attı. Mazlum da ‘Bu burada kalmasın’ dedi ve yer sildikleri çekpasla vurdular. Serdar, cam bardak ile kafama vurdu, hala kırıkları var. Sadece yumrukla bir insan bu hale gelmez. O gece sabaha kadar dayak yedim. Beni ranzaya hapsettiler. Sayımda yüzüme battaniye attılar. Hasta diye beni gardiyanlara göstermediler. Gardiyanlar da pek ilgilenmedi. Beni iki üç gün ranzada rehine tuttular. Böbreğimin biri iflas etti. 15 gün Okmeydanı Hastanesi’nde diyalize girdim. Resmen beni tekerlekli sandalyeye mahkûm ettiler.”

 ‘İFTİRA ATTI, İŞKENCE GÖRDÜK’

Ramazan B., mahkemedeki ifadesinde ‘Hem bize iftira attı, hem iyi niyetimizi suiistimal etti. Bize çıplak ayakla sorgusuz sualsiz işkence yaptılar” diye konuştu. Yusuf S. ise Samet’in yüzündeki şişliği sayım için kalktığında fark ettiğini söyleyerek, “Kendisine ne olduğunu sordum. O da merdivenlerden düştüğünü söyledi. Daha doğru dürüst oturamıyordu. Benden mandalina istiyordu. Ben babama bile bir şey götürmediğim halde kendisine mandalina götürdüm. Bu şekilde iyilik yaptım. Ayağına kremini sürüyorduk. Ne kadar iyilik yaptıysak o da bize kötülük yaptı. Kendisine vurmadım, tespihini de almadım” dedi. Diğer bütün şüpheliler tüm iddiaları yalanlayarak Samet Kılınç’ı dövmediklerini söylediler. Mahkeme tanık dinlenmesi için duruşmayı erteledi.