Cezaevi çıkışı gözaltına alınan Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Taner Kılıç tekrar tutuklandı
Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı avukat Taner Kılıç hakkında Büyükada davasında verilen tahliye kararına duruşma savcısı itiraz etti. İtirazın üst mahkemece kabul edilmesinin ardından Kılıç tahliye olamadan yeniden cezaevine gönderildi.
CANAN COŞKUNAf Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı avukat Taner Kılıç hakkında Büyükada davasında verilen tahliye kararına duruşma savcısı itiraz etti. İtirazın üst mahkemece kabul edilmesinin ardından Kılıç tahliye olamadan yeniden cezaevine gönderildi. Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Taner Kılıç, Haziran 2017’de ByLock kullanıcısı olduğu iddiasıyla tutuklanmıştı. Kılıç’ın dosyası Büyükada’da dijital güvenlik ve stresle mücadele toplantısında gözaltına alınarak 113 gün tutuklu kalan hak savunucularının dosyası ile birleştirilmişti. Adli bilişim uzmanı Tuncay Beşikçi ile yaptığı çalışmalar sonucu ByLock mağduriyetlerinin ortaya çıkaran adli bilişim uzmanı Koray Peksayar, davanın 22 Kasım 2017 tarihli duruşmasında Kılıç’ın telefonuna hiçbir şekilde ByLock yüklenmediğini ifade etmişti. Kılıç, davanın önceki gün görülen son duruşmasında, “Mor Beyin” programının altına yerleştirilen programları kullandıkları için iradeleri dışında ByLock IP’lerine yönlendirildikleri ortaya çıkan 11 bin 480 kişilik listeye değinmişti. “Mor Beyin” programının altına yerleştirilen programlardan “Kıble Pusulası” ve “Namaz Vakitleri”ni 2014’te telefonuna yüklediğini belirten Kılıç, kendi gibi mağdurların tespit edilemediğini söylemişti. Mahkemenin Kılıç’ın tahliye edilmesi yönünde karar vermesinin ardından savcı Caner Babaloğlu, karara itiraz etti. Babaloğlu, itiraz dilekçesinde, Kılıç’ın ByLock programını kullandığını iddia ederek, “Örgütsel bağ ve hiyerarşi içerisinde örgüt üyeliğini devam ettirmesi, örgütün lider ve yönetici kadrosundaki diğer kişilerden emir ve talimat alarak örgütsel faaliyet gösterdiğinin en belirgin delilidir” dedi.
Örgüt çıkarma çabası
Büyükada’daki toplantının terör örgütleriyle ilişkilendirildiğini öne süren Babaloğlu, Kılıç’ın bu toplantının organizasyonunda etkin rol aldığını savundu. Babaloğlu, Kılıç’ın dava sanıklarından Af Örgütü Türkiye Şubesi Direktörü İdil Eser ve İnsan Hakları Gündemi Derneği üyesi avukat Günal Kurşun ile irtibatı olmasının Kılıç’ın örgüt içindeki konumu ve eylemlerinin çeşitliliği, yoğunluğunu net şekilde ortaya koyduğunu iddia etti. Tahliye kararı veren heyetin kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulmaması nedeniyle itiraz, aynı gün bir üst mahkeme olan İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nce incelendi. Mahkeme, itiraza ilişkin incelemesinde, savcının iddiasını aynen kopyalayarak, delillerin tam olarak toplanamadığını ancak kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin olduğunu belirtti. Savcının talebini kabul eden mahkeme, Kılıç’ın tutuklanmasına yönelik yakalama emri çıkarılmasına karar verdi.
‘Yeni belge yok’
Hakkında tahliye kararı olmasına karşın tüm bu işlemler sırasında Aliağa Cezaevi’nden tahliye edilmeyen Kılıç, jandarma tarafından gözaltına alınarak karakola götürüldü. Geceyi karakolda geçiren Kılıç, dün Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi aracılığıyla yargılamayı yapan İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi’ne bağlandı. Beyanı sorulan Kılıç, “Dosya, yeni bir dosya değildir. İtirazı inceleyen mahkemenin bu kadar kısa süre içinde dosyaya vâkıf olması mümkün değildir. Dosyaya yeni bir belge girmemiştir. Kararınızda direnmenizi talep ediyorum” dedi. Beyanın ardından müzakereye çekilen heyet, Kılıç’ın tutuklu yargılanmasına karar verdi.
AYM kararı bağlamıyor, üst mahkeme bağlıyor
Taner Kılıç’ın yeniden tutuklanmasına ilişkin karara hukukçulardan da tepki geldi. Dosya avukatlarından Aynur Tuncel Yazgan, 1 Haziran 2005’ten beri yürürlükte olan Ceza Muhakemeleri Kanunu’na göre gıyaben tutuklama yapılamayacağına dikkat çekerek, “Yeni yasada gıyabi tutuklama olmadığı için böyle bir uygulama olamaz” dedi. Yazgan, yasaya göre hakkında salıverme kararı verilmiş bir sanık için yakalama kararı çıkarılabileceğini belirterek, “İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi, Taner Kılıç’ı tahliye etmiştir. Bu durumda tutuklama kararı kesin değildir, karara itiraz edilebilir” dedi. Yazgan, son dönemde yerel mahkemelerin Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararlarını tanımadıklarını da anımsatarak, “Yerel mahkemeleri AYM kararı bağlamıyor da aynı derecedeki mahkemenin kararı mı bağlıyor” diye sordu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden Yard. Doç. Dr. Kerem Altıparmak da Twitter hesabından paylaştığı mesajında, “Son KHK ile getirilen ağır cezanın tahliye kararına savcının itiraz etmesi üzerine diğer ağır cezanın tutuklama yetkisi ilk kez Taner Kılıç üzerinde uygulanıyor. Dosyanın hâkimi olan mahkemenin serbest bıraktığını, dosyayı bilmeyen mahkeme tutukluyor. Alpay/Altan ve Taner Kılıç kararlarının kısa özeti: Ağır ceza mahkemesini AYM kararı bağlamaz ama bir sonra sayılı ağır ceza kararı bağlar. Bu durumda yargı piramidinin en üstünde bir sonraki ağır ceza mahkemesi yer alır. AYM’nin nerede yer aldığı ise tümüyle belirsiz” yorumunu yaptı.