'Çevre metalaştırıldı'
Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey kampanyalar başlatacaklarını söyledi.
cumhuriyet.com.trCHP’nin “Doğa Hakları ve Sosyal Politikalar”dan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey, dünyada ilk kez bir partinin “doğa hakları” söylemini kullandığını vurgularken, “Çevre, daha çok insana hizmet eden, insanın sömürebildiği bir meta kavramına dönüştü” dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Şafak Pavey, son kurultaydan sonra partinin “vitrin”ine giren yeni isimlerden oldu. Kendini “aktif vatandaş” olarak tanımlayan Pavey, artık aktif bir siyasetçi ve yeni görev alanını da “global dünya mirasına karşı bir sorumluluk” olarak görüyor.
‘İstanbul’u çirkinleştirdik’
Pavey, Türkiye’nin öncelikli “doğa hakları” gündemiyle ilgili olarak da şunları söyledi: “HES’ler, nükleer santrallar, su yoksulluğu var. Şehirlerimiz bir yandan şişer ve sıkışırken, dünyanın en verimli topraklarına sahip ülkemizde o topraklar bomboş duruyor. Ben zengin olmak istemenin kötü bir şey olmadığını düşünüyorum. Zengin olmayı hedef etmiş müteahhitlerimize bunu doğa haklarına saygılı biçimde yapabileceklerini anlatabilmemiz çok önemli.
Beton cezaevleri içinde büyüyen çocuklar yerine, doğa içinde büyümüş ve doğa içinde çözümlerini bulabilen çocuklar yetiştirmeliyiz. Dünyanın hayran olduğu şehir İstanbul’u başka birine yâr olmasın diye eski sevgilisi tarafından yüzüne kezzap atılmış yorgun bir kadına çevirdik.” Pavey, sözlerini şöyle sürdürdü: “Organik tarım atılımı yaparsak, şehirlerimizi sıkıştırıp betonlaştırmak yerine bütün yatırımımızı doğaya yaparsak sadece AB’ye değil, dünyaya da çözüm sunabilen bir ülke olabiliriz. Çok çocuklu hayatlar değil, var olan çocularımızın daha kaliteli hayatlar yaşaması için bu önemli. Dünyada akıllı hükümetlere baktığınızda doğaya ne kadar yatırım yaptıklarını görürsünüz. İki sene önce arı krizi vardı, arılar yok oluyordu.
Tekerleği tekrar keşfetmemize gerek yok. Çözümler doğanın içinde saklı. Üçer ay aralıklı, senelik bir kampanya hazırlamaya çalışıyorum. Doğa haklarıyla ilgili felsefeyi yayabilmek, dünya çözümlerinden faydalanarak nasıl çözümler bulabileğimizi göstermek için. Türkiye’ye güzel bir terzilikle uygulanabilecek buluşları, çözümleri gündeme getireceğiz. Doğa hakları ve sosyal politikalar günlük değil, ulusal politikalardır. Kadına karşı şiddet, çocuğa şiddet, Uludere’nin bile hesabını soramamış bir Türkiye imajını değiştirmek zorundayız.”