Ceren Damar cinayeti - Çankaya Üniversitesi'nde araştırma görevlisine darp: Okul yönetimi suçlamalar için ne diyor?

Araştırma görevlisi Ceren Damar Şenel'in, sınavda kopya çektiğini tespit ettiği bir öğrenci tarafından öldürülmesinin ardından Çankaya Üniversitesi'nde güvenlik zaafı olup olmadığı tartışmaları sürüyor. Eski araştırma görevlisi Emre Yılmaz, 2017'de darp edildiğini ve üniversite yönetiminin "tüm uyarılara rağmen" tehdit ve şiddet vakalarını görmezden geldiğini söyledi. Çankaya Üniversitesi suçlamal

BBC Türkçe

27 yaşındaki Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Ceren Damar Şenel'in, sınavda kopya çektiğini tespit ettiği Hasan İsmail Hikmet adlı öğrenci tarafından 2 Ocak'ta öldürülmesinin ardından üniversitede güvenlik zaafı olup olmadığı tartışmaları sürüyor. Üniversitede öğrenciler tarafından zaman zaman tehdit edilen, hatta darp edildiği doktor raporlarınca tespit edilen araştırma görevlileri bulunuyor.

2017 yılında araştırma görevlisiyken 2 öğrenci tarafından darp edilen ve burnu kırılan Emre Yılmaz, üniversite yönetiminin "tüm uyarılara rağmen" tehdit ve şiddet vakalarını görmezden geldiğini söyledi.

Yılmaz, 2009'dan 2014'e kadar öğrencisi olduğu Çankaya Üniversitesi'nin Mühendislik Fakültesi'nde, sonraki 3 yılda da araştırma görevlisi olarak çalışmış.

Ceren Damar Şenel'in öldürülmesi sonrası BBC Türkçe'yle temasa geçen Yılmaz, aldığı tehditleri üniversite yönetimine ilettiğini ancak hiçbir önlem alınmadığını vurguladı.

Yılmaz, Çankaya Üniversitesi yönetimini "şiddet ve tehdit içeren davranışlara göz yummakla" suçladı.

Çankaya Üniversitesi ise BBC Türkçe'ye yaptığı yazılı açıklamada, Yılmaz'ın üniversiteyle ilgili yaptığı eleştirileri kabul etmedi ve onun "fiili saldırıda bulunduğunu" belirtti.

Dilekçesinden 1 ay sonra darp edildi

Emre Yılmaz, Çankaya Üniversitesi'nde okulda sigara içilmesi yasak olan kapalı alanlarda sigara içen bazı öğrencileri uyardığı için sistematik tehditler aldığını anlattı.

Yılmaz'ın, 23 Mart 2017 günü üniversite rektörlüğüne yazdığı ve BBC Türkçe'yle paylaştığı dilekçede şu satırlar yer alıyor:

"22 Mart günü saat 14:30-15:00 arası, her zaman sigara içilen yerlerde, Cafe Messt'in oradaki yangın merdivenlerinde birkaç öğrenciyi uyarmış bulunmaktayım. Üzerimde yürüyüp kaba sözler sarfettiklerinde gereken şekilde yanıt vermiş olsam da beni dışarıya kavga etmeye çağırmışlar, tehdit etmişlerdir.

"Sağlıklı hayat hakkımı ve öğrencilerin yaşam alanını savunurken eşkiyaca davrananlara karşı kendimi nasıl savunmam beklenilmektedir? Bundan sonra bana zarar vermeye çalışanlara karşı kendimi savunmak zorunda kaldığımda olacaklardan kim sorumlu olacaktır?"

Yılmaz rektörlüğe ilettiği bu dilekçeden sonuç alamadığını, 26 Nisan 2017 günü tam da dilekçesinde belirttiği alanda sigara içen 2 öğrencinin kendisine saldırdığını anlattı:

"O gün kapalı alanda 2 öğrencinin sigara içtiğini gördüm ve uyardım, çıkmalarını bekledim. Fakat erkek olan öğrenci saldırdı ve bayağı dayak yedim. 5-10 yumruktan sonra kadın öğrenciyi çağırdı ve 'Bırakayım mı' diye sordu. Kadın öğrenci de saçlarımı çekti, yüzümü ve kollarımı tırmaladı ve 'Hıncımı alamadım, hala titriyorum' dedi. Bunun üzerine erkek öğrenci vurmaya devam etti.

"Revirdeki ilk muayenem tamamlandıktan sonra ambulansla hastaneye sevk edilirken kadın öğrenci beni, 'Sen babamın kim olduğunu biliyor musun' diye seslenerek tehdit etti."

İlk muayeneyi yapan üniversite doktorunun raporuna göre; Emre Yılmaz'ın saç derisinde, kollarında ve yüzünde yaralanmalar tespit edildi. Yılmaz, burnundaki kırık nedeniyle ambulansla hastaneye sevk edildi.

'Emre Yılmaz, bu kişileri tanımadığını bildirdi'

BBC Türkçe'ye yazılı açıklama yapan Çankaya Üniversitesi, "uyarılara karşı önlem alınmadığı" eleştirisini reddetti:

"Emre Yılmaz söz konusu dilekçe ile ilgili olarak görev yaptığı Fakültenin Dekanlığı'na çağrılmış, kendisine tehdit ettiğini belirttiği kişileri tanıyıp tanımadığı, kendilerinin adını, okudukları bölümü veya başka bir bilgisi olup olmadığı sorulmuş, cevaben kişileri tanımadığını bildirmiştir. Sonuç olarak, suç isnat edilen kişilerin belli olmaması nedeniyle Dekanlıkça bu kişiler hakkında bir soruşturma başlatılamamıştır."

Yılmaz ise üniversitede kapalı alanlarda sigara içme sorununun sadece bu olayla sınırlı kalmadığını, öğrencilerden aldığı tehditlerin eskiye dayandığını kaydetti:

"2010 yılında bir gece evime 'okulun reisi' dedikleri kişi geldi ve kapalı alanda sigara içen öğrencileri uyardığım için, 'Bizim çocukları zor tutuyorum, başına bir iş gelecek' gibi tehditler savurdu.

"Bir keresinde de yine okulun merdivenlerinde sigara içen bir öğrenciyi uyardım. Birkaç saat sonra arkadaşlarıyla önümü kesip beni dışarı çıkardılar. Bana saldıran iki öğrenciden biri uzaklaştırma aldı."

Çankaya Üniversitesi: Emre Yılmaz fiili saldırıda bulundu

Çankaya Üniversitesi darp olayına karışan öğrencilerden birine "bir yarıyıl okuldan uzaklaştırma cezası" verdi. Emre Yılmaz'a 3 Temmuz 2017'de verilen ceza is "3 ay süreyle brüt ücretten 1/4 oranında kesintiye gidilmesi" oldu.

Yılmaz'a verilen cezanın gerekçeleri arasında, "Saldırıyı kimin başlattığının tam olarak belirlenememesi" ve "Öğrencilerin kapalı bir ortamda sigara içiyor olmasının, Yılmaz'ın daha önce yaptığı eylemler ve girişimler dikkate alındığında, şahsında öfke ve şiddetli eylem yaratmış olabileceği" maddeleri yer alıyor.

Çankaya Üniversitesi BBC Türkçe'ye yaptığı yazılı açıklamada, kavgayı başlatanın Yılmaz olduğunu belirtti:

"Emre Yılmaz'ın tartıştığı öğrenciye göz yaşartıcı sprey ile saldırmasının ardından vuku bulan kavga sonrasında taraflar birbirlerinden şikayetçi olmuştur. Olay ile ilgili açılan soruşturma sonucunda Emre Yılmaz'a, "Amire, iş arkadaşlarına, personeline, hizmetten yararlananlara veya öğrencilerine fiili saldırıda bulunmak" suçundan '3 ay süreyle brüt ücretten 1/4 oranında kesinti' cezası verilmiştir."

Yılmaz ise öğrencilere karşı biber gazı kullanmasıyla ilgili olarak tutanaklara da geçen ifadesinde, "Saldırgan öğrenciden kaçamadığı anda çantasından çıkardığı biber gazını kullandığını" açıkladı.

Tarafların ilk muayenesini yapan üniversite doktoru ise üniversitenin soruşturmasında verdiği resmi ifadede, "Öğrencilerin irritan bir gaz ya da maddeye maruz kaldıklarına dair bir gözlemi olmadığını" kaydetti.

'Biz neden kendi kötü reklamımızı yapalım?'

Darp sonrası taraflar birbirinden karşılıklı şikayetçi oldu ancak savcı sadece darp olayına karışan 2 öğrencinin şikayetini işleme alarak Yılmaz'a "silahlı yaralama" suçundan dava açtı. Yılmaz, davaya itiraz etti.

Hakimler Savcılar Kurulu (HSK), Yılmaz'a "silahlı yaralama" suçundan dava açan savcıyla ilgili soruşturma başlattı.

Bu gelişme sonrası tarafların tamamının sanık olarak yargılandığı bir davada dosyalar birleştirildi.

Yılmaz tüm bu süreçte üniversitenin şiddeti kınamaktan uzak bir tutum sergilediğini savunuyor ve olay sonrasında bir yöneticiyle arasında şöyle bir diyalog geçtiğini söylüyor:

"Ben bir grup öğrencinin gerçekten şiddete eğilimli olduğunu yıllarca üniversiteye anlatmaya çalıştım. Ve darp edildikten sonra Mühendislik Fakültesi Dekan Yardımcısına, 'En azından bu tarz olayları kınadığınızı söyleyin. Bu saldırının onaylanmadığı bilinsin' dedim. Karşılık olarak, 'Biz neden kendi kötü reklamımızı yapalım?' yanıtını aldım."

Söz konusu iddiayı sorduğumuz Çankaya Üniversitesi, Yılmaz ile böyle bir diyalog yaşanmadığını belirtti.

Yılmaz ise darp edilmesine rağmen üniversiteden ceza almış olmasını kaldıramadığı için akademik kariyerini noktaladığını söylüyor.