Cenazeler Diyarbakır'a götürüldü
Fransa'nın başkenti Paris'te öldürülen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Söylemez'in cenazeleri İstanbul-Diyarbakır yolcu uçağı ile saat 20.45'te Diyarbakır Havalimanı'na indi.
cumhuriyet.com.trFransa'nın başkenti Paris'te öldürülen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Söylemez'in cenazeleri, Türk Hava Yolları'nın (THY) Paris-İstanbul seferini yapan tarifeli seferiyle saat 16.30'da İstanbul Atatürk Havalimanı'na getirildi.Cenazeler daha sonra İstanbul-Diyarbakır yolcu uçağı ile saat 20.45'te Diyarbakır Havalimanı'na götürüldü.
Cenazeleri taşıyan uçak İstanbul'a indiği sırada Atatürk Havalimanı İç Hatlar Gidiş Terminali girişinde toplanan ve Cansız, Doğan ile Söylemez'in fotoğraflarını taşıyan bir grup, olayı lanetleyen sloganlar attı.
Cenazelerle birlikte Fransa'dan gelen Sakine Cansız'ın babası İsmail Cansız, kalabalığa hitaben yaptığı konuşmada, ''Ben bir evladımı kaybettim. Ama sizi görünce onu kaybetmediğimi anladım. Görüyorum ki o sizin bağrınızda yaşıyor. Yapılanlara sessiz kalmayacağınıza inanıyorum'' dedi.
Paris'te yapılan törene katılan ve ardından cenazelerle birlikte İstanbul'a gelen Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk da ''Onlar dünyanın neresinde olursa olsunlar, özgürlüğe ve eşitliğe inandılar, bunun için mücadele ettiler. Onların mücadelesi bizim mücadelemiz. Bu görevi devralıyoruz'' şeklinde konuştu.
Gruptakiler, yapılan konuşmaların ardından, polisin yoğun güvenlik önlemi aldığı havalimanından ayrıldı.
Uçakta öldürülen 3 kadının aileleri, yakınları ve arkadaşlarının da bulunduğu öğrenildi.
Güvenlik önlemleri kapsamında gazetecilerin aprona çıkarak uçaktan görüntü almasına izin verilmedi.
Emniyet güçleri, söz konusu uçağın İstanbul'a iniş saatinin yaklaşmasıyla birlikte Atatatürk Havalimanı'na çıkan yollarda, dış hatlar çevresinde ve apronu gören kısımlarda geniş güvenlik önlemleri aldı.
Baydemir, cenaze töreninin yapılacağı alanda incelemede bulundu
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Fransa'nın başkenti Paris'te öldürülen 3 kadının cenaze töreninin yapılacağı alanda incelemede bulundu. Diyarbakır Büyükşehir ile Bağlar belediyeleri, Paris'te öldürülenler için Diyarbakır'da düzenlenecek cenaze töreni için hazırlık yapıyor. Törenin gerçekleştirileceği Batıkent Meydanı'nda biriken yağmur suyu motopomp ile çekilirken, belediyelere ait çok sayıda araçla getirilen mıcır da iş makinesiyle alana seriliyor.
Baydemir ve BDP Diyarbakır İl Başkanı Zübeyde Zümrüt, alanda incelemede bulunarak, çalışmalar hakkında bilgi aldı. Baydemir, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, yarın yapılacak merasimin; barışa, adalete ve özgürlüğe, suikastın aydınlatılmasına sahip çıkma olduğunu savundu.
Bir soru üzerine Baydemir, 40 yıldır yapılamayan tek şeyin müzakere olduğunu belirterek, şöyle konuştu: ''Eğer müzakereler olsaydı, bunlar olmazdı. Yapacağımız tek şey var. Adalet, eşitlik, özgürlük ve sorunun müzakere temelinde çözüme kavuşturulmasıdır. Belki haddim değil, belki benim işim ve görevim de değil ama hükümete, devlete, Türk ve Kürt halkına son bir kez çağrıda bulunmam gerekirse, bu tür provokasyonları boşa çıkarmanın, önlemin en etkin yolunun olabilecek en kısa zamanda Kürt muhalefeti ile hükümetin ya da devlet yetkililerinin aynı anda ateşkes ilan etmesidir. Operasyonlarla eylemlerin durduğunun aynı anda deklare edilmesidir. Böylelikle bu tür provokasyonların önü kesilebilir, durdurulabilir. Zira bu saldırıyı gerçekleştirenlerin bu niyeti bu saldırıyla son bulmayacaktır.''
Baydemir, özgürlüğün, adaletin ve eşitliğin ilan edildiği Paris şehrine bu suikast ile büyük bir gölge düştüğünü, Kürt halkının Fransa hükümetinden beklentisinin, en kısa zamanda failler ve arkasındaki odakların ortaya çıkarılması olduğunu vurgulayarak, ''Ben bir Kürt olarak Diyarbakır'dan sonra Paris şehrine büyük bir sempati duyardım. Ama bu suikast ile Paris'e olan sempatim çok büyük bir yara aldı. Bu olay aydınlatılıncaya kadar Paris cinayetle, 3 cana kıyılan kent olarak anılacaktır'' şeklinde konuştu.
Öte yandan, cenaze için aralarında yabancı ajansların da bulunduğu çok sayıda gazeteci Diyarbakır'a geldi.