Cemil Kayahan son yolculuğuna uğurlandı
Havacılığın duayen isimlerinden Cemil Kayahan bugün Zincirlikuyu Mezarlığına defnedildi.
DHA
Lenf Kanseri nedeniyle hayata gözlerini yuman Kayıhan, 1944'te Ankara'da doğan Cemil Kayahan, 1967'de İTÜ Mühendislik Fakültesi'ni bitirdi. Türk Hava Yolları'na 1970'de adım attı. İlk görevi ETÜD Uzmanlığı'ydı.
THY Teknik'te dönemin Genel Müdürü Yusuf Bolayırlı ile farklı pozisyonlarda çalışan Kayahan, 1997'de Teknik'ten Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı'na atandı. 2003'te emekli olarak görevini THY'nin şu anki Genel Müdürü Temel Kotil'e devretti.
Son yıllarda havacılığa tekrar döndü. Danışman olarak Yusuf Bolayırlı ile MyTechnic'te görev yaptı. Motor Revizyon Atölyesi'ni kurdu. MyTechnic'in Hainan Grubu'na satılması ile Mart 2011'de görevden ayrıldı.
O HEP YÜKSEKTEN UÇTU
Uğur Cebeci, bugün hayata gözlerini yuman THY'nin Teknikten Sorumlu Emekli Genel Müdür Yardımcısı Cemil Kayahan'ın ardından yazdı.
Fransa’nın Toulouse kentindeyiz.
Airbus’ın ana üssü.
Dar bir sokakta küçük bir lokantada.
THY’nin A340 TC-JII uçağını teslim alacağız. Ertesi gün törenler var.
Uçak son testlerden geçmiş, teslimat işlemleri başlamış, teknik adamlar, finansçılar koşuşuyorlar.
Cemil Abi işlerini tamamlamış. O lokantada bir soluk alıyoruz.
Laf lafı açıyor. Hayatından kesitler dinliyorum…
Zorlu geçen geride kalmış yıllar, Teknik hangarda yüksek sorumlulukla geçen zamanlar.
Motor konusundaki uzmanlığı ve onun getirdiği büyük sorumluk yükü. Uçuştan bir nedenle geri dönen uçağın inişine kadar geçen zamanda dökülen terler, yaşanan heyecanlar.
En kısa zaman aralıklarında yüreğinde ve aklında kopan fırtınalar.
İYİ Kİ KARŞILAŞTIK
O yıllar geride kalmıştı. Geçtiğimiz günlerde karşılaştık.
Cemil Abi o bitmez tükenmez enerjisini koruyordu.
Yanında yakın dostu, arkadaşı, sevgilisi – sevgili eşi Pınar vardı.
Dün tanışmışlar gibi susmadan konuşuyorlar, gülüyorlar zamanı saliselerle yaşıyorlardı.
Ne güzel bir gündü.
Dün gece yarısından sonra haberi geldi. Pınar onu kaybettiğimizi bildiriyordu.
Yaşamı boyunca hep başarılı olmuş bir mühendisti. Yüksekten uçmuştu, yükseklerin dayanılmaz sorumluluğunu taşımıştı. Uçaklar onun çocukları gibiydi. Bütün motorları tek tek tanırdı. İhanet etmelerine izin vermezdi. Her sorduğum teknik soruyu cevaplardı. Öğretmeye olan merakını en çok bende giderdi. Ama hiç öğretmenlik taslamadı.
Seni tanımış olmaktan onur duyuyorum Cemil Abi…
Pınar’ın dediği gibi hep bizimle olacaksın. Senin iki defa gitmene izin vermeyiz…
Her bindiğim uçakta motorlar kalkış için maksimum gazı alınca, çıkardıkları o sesin Cemil Abi ile helalleşmek olduğunu düşüneceğim…