Cemil Çiçek'in açıklamasından Erdoğan'ın haberi yokmuş
Gazetemiz yazarı Barış Pehlivan, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Cemil Çiçek'in geçtiğimiz hafta Sedat Peker'in yayımladığı videolara ilişkin yaptığı açıklamaya dair detayları köşesine taşıdı. Pehlivan; ulaştığı kaynakların, Çiçek'in açıklamasından Erdoğan'ın haberi olmadığını söylediğini yazdı.
cumhuriyet.com.trCumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi Cemil Çiçek'in geçtiğimiz hafta, organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in yayımladığı videolara ilişkin yaptığı açıklama çok konuşulmuştu.
Cemil Çiçek, DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada, "Videoları seyreden, gazetede okuyan ilgili savcı ya da savcıların harekete geçip gereğini yapmaları lazım. Devlete güveni sağlamak açısından bu gereklidir" ifadelerini kullanmıştı.
Gazetemiz yazarı Barış Pehlivan; bugünkü köşe yazısında, Çiçek'in AKP'nin kurucu isimlerinden biri olduğunu ve TBMM Başkanlığı ile Adalet Bakanlığı yaptığını hatırlatıp, Çiçek'in bu açıklamaları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bilgisi ve onayı dahilinde yapıp yapmadığını araştırdığını yazdı.
"Hayır. Çiçek, bu açıklama öncesinde ve sonrasında Erdoğan ile görüşmemiş. Hatta açıklamasının Cumhurbaşkanlığı’ndaki görevi vurgulanarak yansıtılmasından da rahatsızmış" diye yazan Pehlivan, "Benzer görüşlerini daha önce de dile getirdiğini düşünüyormuş" diye yazdı.
Yazarımız Pehlivan; konuştuğu kaynakların, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu'nun sözcüsünün Fahrettin Altun olduğunu anımsattığını da dile getirdi.
"Öyleyse, İletişim Başkanı Altun ne demişti, Peker videolarına dair?" diyen Pehlivan, yazısına şöyle devam etti:
"Hatırlayalım: “Birileri ülkemizi 1990’ların kaotik ortamına geri döndürmek istiyor olabilir. Boşuna uğraşmasınlar, o günler geride kaldı. Bugün esas olan, demokrasi ve kamu düzenidir. İçişleri Bakanımız, demokratik Türkiye’de kamu düzenin ihyası için yılmadan çalışan bir devlet adamıdır.”
Yani Altun, Bakan Soylu’ya sahip çıkmıştı.
Ben yine de Cemil Çiçek gibi yakın tarihte kritik roller üstlenen bir siyasetçinin çıkışını salt “kişisel görüş” diye kodlamanın yanlış olduğunu düşünüyorum.
Zira, Soylu’nun “susan ödlekler” diye AKP içine sitem ettiğini ve partinin grup başkanvekillerinin onu sahipsiz bıraktığını da unutmamak gerek."