Cem Yılmaz: Arif’e bakan Turist Ömer’i de görüyor
Cem Yılmaz yeni filminin arifesinde Arka Pencere’ye konuştu...
cumhuriyet.com.trBasılı olarak ilk kez aralık ayında çıkan aylık sinema dergisi Arka Pencere Mecmua’nın 2. sayısı da bayilerdeki yerini aldı. Derginin ocak ayı kapağı “Arif V 216” filmi ile Cem Yılmaz’a ayrılırken, Murat Özer’in Yılmaz’la gerçekleştirdiği bir de söyleşi bulunuyor. 2’nci sayıda ayrıca “Daha” filminin yönetmeni Onur Saylak ile birlikte Ahmet Mümtaz Taylan söyleşileri gerçekleştirilmiş. 2018’de vizyona girecek filmlerin değerlendirildiği “Merakla Beklediğimiz 60 Film” dosyası da dergideki bir bölümü oluşturuyor. Öte yandan ocak sayısında 21 filmin eleştirisi bulunuyor.
‘G.O.R.A.’nın ardından
“Arif V 216”nın vizyonu öncesi Arka Pencere Mecmua’ya konuşan Cem Yılmaz filmin çıkış öyküsünü anlatırken Turist Ömer’e referans veriyor ve şunları söylüyor: “Buradaki hikâye oluşmadan önce başka bir fikrimiz vardı aslında; “G.O.R.A.”daki Arif’i farklı bir maceraya itsek nasıl olur diye. Ama bu fikrin demlenmesi biraz zaman aldı, aşağı yukarı 10 yıl kadar! “G.O.R.A.”ya baktığınızda, onun köklerinde “Turist Ömer Uzay Yolu’nda”yı görürsünüz. “A.R.O.G.” macerasında ise referans film yoktur, ama “zaman yolculuğu” filmlerinden alır ilhamını. Her ne kadar “Geleceğe Dönüş (Back To The Future)” gibi yapımlara hayranlığım olmasa da, sadece Arif’i alıp hikâyeyi böyle bir kurguyla sunmak istedik. Aradan zaman geçince bazı karakterleri özledik, belki de birlikte vakit geçirmekle ilgili bir durumdu bu. “G.O.R.A.”nın enerjisini kaybetmeden her sene yeni seyirci kazanması, eskimemesi de etkili oldu. Demek ki orada Turist Ömer ya da Cilalı İbo gibi bir adam görüyordu seyirci.”
Yılmaz birçok filminde birlikte çalıştığı Ozan Güven’le olan işbirliğinden de dem vuruyor: “’G.O.R.A.’nın finalinde, senaryoda olmayan bir söz vardır. Arif, veda sahnesinde “Hadi artık dünyaya dönüyoruz” dediğinde, robota sarılıp şunu söyler: “Biz seni robot zannediyorduk ama adam çıktın sen!” Bunu sonradan ekledim. Ozan’la ne kadar iyi çalıştığımızı göstermek içindi o söz. Aslında bütün ekip için geçerliydi bu. Zaten beraber film yapan bir ekibe dönüşmemiz de yavaş yavaş oralarda doğdu. Ve tabii o çalışmanın tadı damağımızda kaldı!”
Yılmaz hikâyenin temelindeki “arkadaşlık” olgusuna da özel bir vurgu yapıyor ve şunları söylüyor: “Geçen bu uzun süreçte karakterlerin başlarına ne gelmiş olabilir diye düşündük, ki ‘Türk filmleri’yle ilgili bir mekanizma kurabileceğimiz aklımıza geldi. Ve tabii ‘arkadaşlık’...
216’nın “Ben insan olmak istiyorum”una karşılık, Arif’in alaycı yaklaşımı vardı elimizde: “Kim insan oldu ki sen olacaksın?” diye soruyordu robota. Bu kontrast, her şeyi başlatan işaret fişeğiydi. Burada uçsuz bucaksız bir macera vardı, ama 216’nın “Ben Ediz Hun’la Filiz Akın gibi Kilyos sahilinde koşmak istiyorum” demesi bize bir yol haritası çıkardı.”
Cem Yılmaz söyleşisinin tamamını Arka Pencere Mecmua’da okuyabilirsiniz.