Çelik'ten süt savunması
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, hükümetin ülke genelinde dağıttığı sütün maliyetinin, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin dağıttığı sütten daha az olduğunu savunarak süt tartışmalarının ideolojik olduğu öne sürdü.
cumhuriyet.com.trAKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, hükümetin ülke genelinde dağıttığı sütün maliyetinin, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin dağıttığı sütten daha az olduğunu savunarak, "Hükümetin dağıttığı sütün ortalama maliyeti 52 kuruştur. Ambalaj, nakliye ve diğer unsurlar hesaba katıldığı zaman İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin dağıttığı sütün maliyeti ise 54 kuruşa geliyor" dedi.
Çelik, AKP Genel Merkezi'nde gündeme ilişkin konularla ilgili bir değerlendirme toplantısı düzenledi. Hükümetin dağıttığı sütün maliyetinin 54 kuruş, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ise 37 kuruş olduğu iddialarını yanıtlayan Çelik, hükümetin dağıttığı sütün ortalama maliyetinin 52 kuruş olduğunu söyledi. "Çocukların nafakası üzerinden günlük siyasi polemik yapmanın" ahlaki olmadığını savunan Çelik, şöyle konuştu:
"Ambalaj, nakliye ve diğer unsurlar hesaba katıldığı zaman İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin dağıttığı sütün maliyeti 54 kuruşa geliyor. Bu kadar hayırlı, bu kadar faydalı ve her hükümet yaptığı zaman alkışlanacak olan bir projeyi, siz günlük siyasi polemiklerin konusu yapabiliyorsanız, bundan siyasi olarak nemalanacağını zannediyorsanız, kusura bakmayın size kimse inanmaz. Ayrıca İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin dağıttığı süt, yağlı süttür. Hükümetin şu anda çocuklarımıza dağıttığı süt, tam yağlı süttür. Arada kalite farkı vardır, ambalaj farkı vardır, nakliye farkı vardır. Bütün bunlar eklendiğinde, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin dağıttığı süt çok daha pahalıya geliyor."
Çelik, dağıtılan sütlerde hastalık yapıcı herhangi bir unsura rastlanmadığına yönelik raporu okuyarak, eleştirinin ideolojik boyuta taşınıp" hükümetin beceremediği, yandaşlara verdiği ve pahalı aldığı" şeklindeki eleştirilerin saygıdeğer eleştiriler olmadığını savundu.
"Cumhuriyet kimsenin malı değil"
Milli ve resmi bayramlarla ilgili olarak yönetmelik değişikliği yaptıklarını hatırlatan Çelik, değişiklik sonrasında AKP'nin "Atatürk ve cumhuriyet karşıtı olmakla, rejimle hesaplaşmakla" suçlandığını iddia etti. AKP'nin kutlamalara, milli bayramlara, kurtuluş günlerine "bir mana, ruh" katmak istediğinde "Cumhuriyet düşmanı olduğunu" söyleyen Çelik, şunları söyledi:
"Cumhuriyet kimsenin malı değil. Bu ülkede 'Bir padişah gelsin bizi idare etsin, bir hanedan ailesi gelsin, bizi idare etsin' diyebilecek kadar basit düşünen bir insan düşünemiyorum. Yok artık böyle bir şey. CHP ve MHP bürokratik cumhuriyetten yana, biz demokratik cumhuriyetten yanayız. Halkımız bunu takdir ediyor. Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Bahçeli beğenmemiş, bu daha iyi bir şey. Onlar beğenselerdi bilin ki, bu işte bir eksiklik var. Onların beğenmemesi bunun doğru olduğunu gösteriyor. O yüzden de bu konuda da 'Durmak yok, yola devam' diyeceğiz ve kusura bakmayın onlar çok özlemini duyuyorlarsa, geçmiş bayramların videolarını indirip indirip seyredebilirler, onunla avunabilirler."
"TSK bildiri yayınlamamalı"
Çelik, TSK'nın bildirisine tepki gösteren Kılıçdaroğlu'nu da eleştirerek, "CHP TSK'nın bildirisine karşı duruş sergilemedi. TSK, 'Siz niçin siyasi vesayeti sürdürmüyorsunuz, siz niçin bizi korumuyorsunuz? Kime karşı? Milli iradeye karşı, mevcut meşru hükümete karşı bize niye korumuyorsunuz' diye soranlara, 'Biz demokrasiye bağlıyız, bize kanunlarla çizilmiş bir sınır var. O sınır içerisinde kalırız' diyor. Kılıçdaroğlu ve arkadaşları buna tepki gösteriyor" dedi.
Konu ne olursa olsun, TSK'nın bildiri yayımlamaması gerektiğinin öne süren Çelik, şunları ifade etti:
"Silahlı kuvvetlere biri saldırdığı zaman, Genelkurmay Başkanlığı'nın, Milli Savunma Bakanlığı'nın yargıya başvurma hakkı vardır. Ordu da birilerinin şamar oğlanı falan değil. Bildiriyle vatandaşa veya şuna buna muhatap olma dönemi artık kapanmalıdır. Öte yandan özlük haklarının düzeltilmesini isteyen emekli astsubaylara karşı bildiri yayımlamak da doğru değildir, bu da hoş olmamıştır. Ama CHP bizim alıştığımız TSK'nın bildirisine tepki göstermemiştir, askeri darbeye teşvik eden, müdahaleye çağıranlara karşı TSK bir bildiri yayımlamıştır. Bundan rahatsız olmuşlardır. Herkes onurlu, prensipli davranmak zorundadır."