Cehennemden geriye kalan

Yunanistan’ın başkenti Atina yakınlarında son belirlemelere göre en az 81 kişinin ölümüne yol açan orman yangınından geriye felaketin boyutunu ortaya seren görüntüler kaldı. Berivan Aydın, yangının küle çevirdiği yerleşim yerlerini Cumhuriyet için görüntüledi.

BERİVAN AYDIN

 

Atina Havalimanı’ndan bindiğim taksiyi süren Panayotis, “Mati’ye lütfen” dememle beraber önceki gün yaşanan cehennemi anlatmaya başlıyor.

 “Ne evler, ne ağaçlar… İnsanlar yandı, ölümlerin en kötüsünü öldüler” diyor en başta.

 Rüzgarın uçakları yan yan uçuracak kadar şiddetli estiğini, dumandan göz gözü görmediğini, bir şekilde kendini denize atanlardan bazılarının boğulduğunu, çünkü dalgaların iki üç metreye ulaştığını söylüyor.

 Sonra yolda elektrik direklerinin etrafını sarmış otları, emniyet şeridinin olmadığını, yeşil göründüğü halde içi kavrulmuş ağaçları, sağda solda tüten dumanları gösteriyor sırayla.

<haber-dikey:1036815,1036872>

 İnsanın yüreğine inen karelerle adını öğrendiğimiz Rafina’ya varıyoruz az sonra. Polis, itfaiye, ordu araçları civarı dolanıyor ama olan olmuş artık, ellerinden birşey gelmiyor. Kızılhaç ve sivil savunma ekipleri yanan evlere girip ölen var mı diye bakıyorlar.

 Yanan araçların kaldırıldığı yerler, kara bir büyüyle buharlaşmışlar gibi belli duruyor.

 Tek tük aileler, evlerini kontrol etmeye gelmişler. Yaşlısı da genci de sessiz, düşünceli, kederli. Herkesin yüzüne, bedenine, sesine oturan acı, bir türlü kanıksanmayan yanık kokusuna karışıyor.

 Yanan evlerden birine giriyorum sonra. Mahşer böyle bir yer mi? Yataklardan geriye telleri kalmış yalnızca. Mutfak dolapları yanınca yere dökülen tabak çanak, arkeolojik bir kazının görüntüsü gibi. Halbuki henüz iki gün önce hayat devam ediyordu bu duvarlar arasında. Bulaşık makinesini boşaltmamışlar daha.

 Pompeii’nin o dehşetli kaderi yüzyılları aşıp Mati’de yeniden vücut bulmuş gibi adeta.