Cazın prensesi İstanbul’da
Youn Sun Nah, 2004 yılında ülkesinde “En İyi Sanatçı” ödülüne layık görüldü. 2014 Kış Olimpiyatları’ndaki performansıyla tüm dünyanın dikkati çeken sanatçı, aynı zamanda UNESCO Uluslararası Caz Günü için Güney Kore’nin iyi niyet elçisi oldu.
Orhun AtmışGüney Koreli caz sanatçısı Youn Sun Nah, 11 Kasım’da Cemal Reşit Rey’de konser verecek. Sanatçı, 20 yıla yaklaşan kariyerine dokuz stüdyo albümü, pek çok prestijli ödül ve dünyanın dört bir köşesinde verdiği yüzlerce performans sığdırdı. Youn Sun Nah, daha önce de geldiği İstanbul’a mart ayında çıkardığı “Immersion” albümünün turnesi kapsamında tekrar uğruyor. Başarılı sanatçıyla konuştuk.
Kariyerinizde bir dönüm noktası var mı?
Evet var. “Same Girl” isimli 2010 yılında yayımlanan albümüm. Bugün bile en çok satan albümüm o. Fransa ve Almanya başta olmak üzere Avrupa’da kariyerimi ilerletmeme olanak sağladı. Daha önce hiç gitmediğim ülkelerde konser vermemde kilometre taşı oldu. Örneğin, İstanbul’a ilk olarak 2012 yılında bu albümün repertuvarını sunmaya gelmiştim. Konserlerim 2011 yılında yoğunlaştı. O tarihten itibaren sürekli daha fazla konser vermeye başladım.
ÜÇ ŞEHİR...
İstanbul’da 3 kez konser verdiniz. Türkiye’de size olan ilgiyi nasıl buluyorsunuz? Spotify’da da en çok İstanbul’da dinleniyorsunuz diye gözüküyor. Hatta sizi en çok dinleyen 5 şehirden 3’ü Türkiye’den...
Bence mükemmel bir şey. Spotify’daki profilime hiç bakmıyorum ama menajerim bundan bahsetmişti. İlk 5 şehir içerisinde İstanbul birinci, Ankara üçüncü, İzmir de beşinci sırada. Benim için de çok güzel bir sürpriz oldu, çünkü birkaç kez Türkiye’de konser vermiş olsam da sadece İstanbul’da çaldım. Ankara ve İzmir’deki insanlar beni nasıl duydular bilmiyorum. İnternet ve dijital platformların gizemi olabilir ya da Türkiye ve Güney Kore’nin iki kardeş ülke olmasından kaynaklıdır. Bana olan ilgileri için Türkiye’deki kardeşlerime teşekkür ediyorum. Umarım bir fırsatını bulurum da o şehirlere gidip insanlarla tanışırım.
TÜRK CAZCILAR...
Türkiye’den tanıdığınız, dinlediğiniz sanatçılar var mı?
Ne yazık ki çok az Türk müzisyen biliyorum. Elbette Okay Temiz’i çok beğeniyorum. Öte yandan İlhan Erşahin gibi ya da sanırım Fransa’da yaşayan Murat Öztürk gibi sanatçıları da biliyorum. İstanbul’a her geldiğimde Türk müzisyenleri keşfetmeye zaman ayırmak istiyorum ama turnede olunca her şey çok hızlı gelişiyor, zaman kalmıyor. Umarım bir gün Türkiye’de daha çok zaman geçirebilirim. Böylece değişik şehirlerini de gezme fırsatım olur, kültürü keşfedebilirim.
Caz üzerine eğitim almak isteyen bir genç, eğer ülkesinde bu konuda yeterli imkân bulamıyorsa ne yapmalı sizce?
Basitçe yanıtlaması zor bir soru. Her zaman başka ülkelere gidip öğrenebilirsiniz. Ben bunu yapabildiğim için şanslıydım. Aynı zamanda ayrıcalıklıydım da, çünkü herkes yapamıyor. Maddi imkân gerekiyor. Bu müzisyenler, istedikleri müziği yapabilmek için diğerlerine göre daha fazla çaba sarfetmek zorundalar. Birbirlerine yardım etsinler, internet üzerinden yabancı müzisyenler bulup onlara ulaşmaya çalışsınlar. Belki konser ve festival organizatörlerine ısrarcı olup konsere gelen sanatçıların bir atölye düzenlemesi için uğraş verilebilir. Söylemesi kolay, biliyorum. Ama büyük bir mücadele olduğunun da farkındayım. Her şekilde okul, öğretmenler ve devletin desteği olmadan çok zor olacak. Yine de müzisyenler heyecan duydukları müziği yapmaya ve inanmaya devam etsinler.