"Çatlı Ağar'a 'patron' derdi"

Faili meçhuller davasında ifade veren eski MİT elemanı Namlı, daha sonra öldürülen Tarık Ümit tarafından getirilen ‘öldürülecek Kürt işadamları’ listesinin konulduğu zarfın bir devlet kurumuna ait olduğunu söyledi.

Alican Uludağ

1990’lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetlere ilişkin Ankara’da süren davada tanık olarak dinlenen eski MİT elemanı Hakkı Yaman Namlı, Susurluk’ta ortaya çıkan “devlet-mafya-siyaset” üçgenine ilişkin çarpıcı ifadeler verdi. Dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, Özel Harekât Daire Başkanı İbrahim Şahin, eski MİT’çi Korkut Eken ve “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın da arasında bulunduğu 19 sanık hakkında 18 faili meçhul cinayetten açılan davanın 10. duruşması, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşmada 1995 yılında kaçırılarak öldürülen Tarık Ümit’in iş ortağı Namlı ifade verdi. Tarık Ümit’in bir gün iki ölüm listesini kendisine getirdiğini ve bunları gördüğünü belirten Namlı, uzun listede İbrahim Tatlıses, Mehmet Ali Birand, Mahsun Kırmızıgül gibi ünlü isimlerin bulunduğunu, ancak diğer isimleri şu an hatırlayamadığını söyledi. Uzun listenin “gizli” ve “ivedi” ibareli bir zarfın içinde olduğunu kaydeden Namlı, şöyle devam etti: “Kimin hazırladığını bilemeyeceğim ama gördüm. Gri bir kâğıtta, eski fotokopi tarzı bir kâğıtta alt alta isimlerdi. Dışında ‘çok gizli’ ibareyle bir zarf olduğunu, devlet kurumunun zarfı olduğunu hatırlıyorum. Devlet kurumunu hatırlamıyorum ama ‘çok gizli’ ve ‘ivedi’ ibaresi vardı. Listeyi Tarık Ümit’in, Taksim Cihangir’deki ofisinde gördüm. Zannedersem uzun listeydi. Net hatırlayamayacağım ama Tarık Ümit o listede yoktu.”

Çatlı’yla tartıştık

Tarık Ümit’in ortadan kaybolmasının ardından Abdullah Çatlı’nın yanında Haluk Kırcı ve özel harekât polisleri ile ofisini bastığını anlatan Namlı, “Çatlı, baskın sırasında bana Tarık Ümit olayının üzerine gitmememi söyledi. Tartıştık. ‘O kadar legal olduğunu iddia ediyorsan emniyetteki aramanı kaldır’ dedim. Kendisi bana ‘Bu sıralar patron ile aram limoni’ dedi. Bana Ağar’a bağlı çalıştığını, bütün imkânların emniyetten sağlandığını söyledi. İstihbarat çalışmaları yapıyorlarmış. Kendilerine kimlik, silah sağladığını. Ağar’a bağlı bir birimde çalışıyormuş” dedi.