'Casus'luğa AYM yolu kapalı

İzmir askeri casusluk davasının Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesi istemi, mahkeme heyeti tarafından “ciddi bulunmadığı” gerekçe gösterilerek reddedildi. Dava dosyasında “mağdur” sıfatıyla yer alan kişi, bu durumu öğrendiklerinde şok olduklarını dile getirerek, şikayetçi olmadığını bildirdi.

Hakan Dirik

Son olarak 10 kişinin daha tahliye edilmesiyle 357 sanığın tutuksuz yargılandığı davanın görülmesine İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Sanık avukatlarından Erhan Tokatlı, özel yetkili mahkemeler döneminde iddianameyi hazırlayan Zafer Kılınç hakkında HSYK soruşturması sürdüğünü, ancak gizlilik kararı bulunması nedeniyle bilgi alamamaktan yakındı.

Hukuka aykırı elde edilen delillere ilişkin birkaç polisin soruşturulmasıyla yetinilemeyeceğini, polislere talimat veren amirleri, müdürleri, özel yetkili savcı, tutuklamaya karar veren hakim ve üyeler hakknda da şikayetçi olduklarını kaydetti. Ayrıca sanıklarla ilişkilendirilen belgelere yönelik raporun altında imzası bulunan Genelkurmay Müşaviri Muharrem Köse'nin de yargılanmasını istedi. Tokatlı, “Başından beri söylediğmiz gibi, düzmece, manipülatif, sahte delillerle devlete, TSK’ye, kolluğa, yargıya çöreklenen geometrik yapının, paralel yapının hukuka, vicdana aykırı uygulamalarla bu insanların şahsında TSK’ye kumpas kuruldu. Fakat bu kumpas çöktü. Ancak insanlar 2 yıla yakın cezaevinde yattı, verilmeyen cezalar infaz edildi. 63 subay bu dava kapsamında TSK’den atıldı. Zehirli ağacı meyvesi de zehirli olur. Bu dava, hem yasal hem de vicdani olarak artık bitirilmelidir. Maksat hasıl olunca vasıta zahmet olur. Artık bu yargılama Türk hukuk sistemi için zahmet haline gelmiştir” diye konuştu.

Tanıkların dinlenmesine geçilmeden önce avukatlar Mahmut Elmas ve Bilge Özer, özel yetkili mahkemeler kapatılırken verilen “davalar kaldığı yerden devam eder” hükmünün Anayasa'ya aykırı olduğunu belirterek, bu yöndeki başvurular sonuçlanıncaya kadar mahkemenin yargılamayı durdurmasını, dosyanın Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesini istedi. Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürüyemeyeceği için yeni mağduriyetler yaşanmasının önüne geçilmesi gerektiğini vurgulayan avukatlar, İstanbul 3. Ağır Ceza, Diyarbakır 6. Ağır Ceza ile İzmir'deki büyükşehire operasyon davası ahkemelerinin bu yöndeki istemlerini örnek gösterdi. Mahkeme heyeti, ara kararında talebin “ciddi bulunmadığını” açıklayarak, istemi reddetti.

Sanıklardan Murat Karataş, herhangi bir casusluk oluşumunda yer almadığını kaydederek, “Asıl örgüt, bu kumpası kurgulayan, servis eden kişilerden oluşmaktadır. Mağduriyetimin giderilmesi için gerçek suçluların yakalanmasını istiyorum” dedi.

Sanık avukatlarından Murat Ergün, Poyrazköy davası ile ÇYDD davasındaki dijital delillerin sonradan oluşturulduğuna dair bilirkişi raporunu mahkemeye sunarak, bu davada da aynı etkinin dikkate alınmasını istedi.

Dün ifade veren “mağdurlardan” emekli astsubay Ercan Parıltı ilz Ufuk Yıldız, şikayetlerini geri çekti. Yıldız, “Bir kağıt geldi. Evraktaki suçlamaları görünce şaşırdım, şok oldum. Konuyu dahi bilmiyorum” dedi.

Tanıklardan Kerim Sadullahoğlu da askerliğini yaparken göz rahatsızlığı geçirdiğini, Diyarbakır Askeri Hastanesi Başhakemi görevindeki Ergün Özkan'ın, tedavi için sanıklardan Ali Hakan Durukan'la yaptığı 3.5 dakikalık telefon görüşmesi nedeniyle suçlandığını anlattı.