"Cari açık önemli sorun"
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin en önemli iki sorunun yüksek cari işlemler açığı ve işsizlik olduğunu söyleyerek, kısmen konjonktürel kısmen yapısal olarak değerlendirdiği sebepleriyle ilgili açıklamalarda bulundu.
cumhuriyet.com.trTBMM Genel Kurulu'nda 2012 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın görüşmeleri başladı. Bütçe sunuşunu yapan Bakan Şimşek, halen etkileri devam eden küresel kriz ve Türkiye'nin ekonomik görünümüne ilişkin detaylı bilgi verdi. Türkiye'nin dünyada güçlü büyüme performansı ile dünyada öne çıkan ülkeler arasında bulunduğunu söyleyen Şimşek, "2010 yılında yüzde 9 büyüyen Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 7,5 büyümesi beklenmektedir" dedi.
Türkiye'nin istihdam politikalarına değinen Şimşek şöyle devam etti:
"Bu ülkelerde, kriz öncesinde yüzde 34,6 olan borç stokunun GSMH'ya olanı 2009 ve 2010'da sırasıyla yüzde 35,4'e ve yüzde 39,3'e çıkmıştır. 2011 ve 2012'de ise bu oranın yüzde 36.2'ye ve yüzde 34.5'e gerilemesi beklenmektedir. Türkiye'de ise uyguladığımız doğru politikalar sayesinde mali dengelerimizde kriz öncesi seviyeleri yakaladık. Ülkemizde krizden önce yüzde 0.2 olan genel devlet bütçe açığının GSMH'ya oranı, küresel krizin etkisiyle 2009 yılında yüzde 5.5'e yükselmiştir. Hükümetimizin aldığı tedbirler sayesinde 2010 yılında yüzde 2.9'a gerileyen bütçe açığının, 2011'de yüzde 1 civarına düşeceği tahmin edilmektedir. Bu oranın 2012 yılında ise yüzde 0.8 olarak gerçekleşeceğini öngörüyoruz."
Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Şimşek, "Kriz sonrası dönemde büyüme performansı ile Türkiye, küresel büyüme liginde en üst sıralarda yerini almıştır" dedi. Bakan Şimşek şunları söyledi:
"Birçok ülke henüz kriz öncesi GSMH seviyesine ulaşamamışken, Türkiye ekonomisi Haziran ayı sonu itibariyle sabit fiyatlarla kriz öncesi seviyesini yüzde 9 oranında aşmıştır. Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 7.5, gelecek yıl ise dünya ekonomisine ilişkin artan belirsizlikler ve en büyük ihracat pazarımız olan AB'deki kriz nedeniyle yüzde 4 civarında büyüyeceği öngörülmektedir."
Şimşek, küresel krize 2000'li yılların başındaki gibi yüksek bütçe açıkları ve borç stoku ile yakalanılmadığını hatırlatarak, "kriz, ülkemizde yıkıcı bir etki gösterecekti. 2002 yılında GSMH'nın yüzde 10.8'i olan bütçe açığını 2007 yılında yüzde 0.2'ye kadar indirdik. Aynı şekilde 2002 yılında GSMH'nın yüzde 74'ü olan kamu borç stokunu 34 puan düşürerek yüzde 40'ın altına indirdik" dedi.
"Cari açık önemli sorun"
Türkiye'de her şeyin mükemmel olmadığını, bazı konjonktürel ve yapısal sorunlar bulunduğuna da dikkat çeken Şimşek, "Türkiye'nin en önemli iki yapısal sorunu, yüksek cari işlemler açığı ve işsizliktir" diyerek şunları söyledi:
"2010 yılında GSMH'nın yüzde 6,5'i olan cari açık, bu yıl muhtemelen yüzde 10 civarında olacaktır. Cari açığın, 2012'de 65.4 milyar dolar ile GSMH'nın yüzde 8'ine inmesini öngörüyoruz. Yüksek cari işlemler açığımız, kısmen konjonktürel kısmen yapısal sebeplerden kaynaklanmaktadır.
Konjonktürel sebepler arasında, Arap Baharı nedeniyle dış ticaret fazlası verdiğimiz bazı ülkelerde yaşanan sıkıntıları, Avro bölgesindeki borç krizi nedeniyle ve en büyük ticaret ortağımız olan AB'deki iç talebin zayıf olmasını ve nispeten yüksek emtia fiyatlarını saymak istiyorum. Türkiye'de iç talep, son iki yıldır en büyük ticaret ortağımız olan Avrupa'nın 8-10 katı hızla artmıştır. İhracatımızın yaklaşık yarısını gerçekleştirdiğimiz AB ülkelerinde iç talebin zayıf seyretmeye devam etmesi ile ihracatımızın yaklaşık dörtte birini gerçekleştirdiğimiz bazı Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde devam eden siyasi istikrarsızlık, dış ticaretimiz için önemli bir risk oluşturmaktadır. Konjonktürel etkileri iyi anlamak açısından sözlerle bir iki rakamı paylaşmak istiyorum.
Ülkemiz, 2010 yılının ilk 10 ayında AB ülkeleriyle 14,3 milyar dolarlık dış ticaret açığı vermişken, 2011 yılında bu rakam 24,2 milyar dolara çıkmıştır. Sadece Libya'da siyasi kargaşa öncesinde şirketlerimizin üstlendiği projelerin değeri yaklaşık 16 milyar dolar düzeyindeydi."
"Ulusal tasarruf oranımız düşük"
Cari açığın uzun vadeli politika tedbirleri gerektiren yapısal boyutları da bulunduğuna dikkat çeken Şimşek, Türkiye'nin 3 ayrı sorununa da vurgu yaparak bunların "Ulusal tasarruf oranımızın düşük olması, enerjide dışa bağımlılığımızın yüksek olması ve katma değer zincirinde nispeten alt sıralarda olmamızdır" dedi.
AKP hükümetleri döneminde kamu tasarruflarına önem verdiklerinin de altını çizen Bakan Şimşek, enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için de yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını harekete geçirmeyi hedeflediklerini söyledi. Şimşek, katma değeri yüksek ürünler için de, iktidara geldiklerinden günden günümüze araştırma ve geliştirme çalışmalarına ağırlık verdiklerini ve yoğun kaynak aktardıklarını ifade etti.