Cannes’da değişim sinyalleri
71. Cannes Festivali seçkileri açıklandı. Programda ne Nuri Bilge Ceylan var, ne de Türk sinemasından bir örnek...
Mehmet BasutçuGeleneklerin kabuklarını kırmak isterken bile geleneklerin kaçınılmaz ağırlığından kurtulamayan bir Cannes Festivali daha yaşamaya hazırlanıyoruz diye düşünüyorduk. Son yıllarda açılış filmlerinde aranan gösterişli çekiciliğin ve hafif eğlendirici niteliğin dışına çıkma çabası, bu kez bir basamak daha yukarıya çıkarılmış gibi gözükse de, temelde yine Penolope Cruz ve Xavier Bardem gibi yıldız oyuncuların boy gösterdiği bir film izleyecektik 8 Mayıs gecesi yapılacak açılışta... Yönetmeni İran sinemasının yükselen adı Asghar Farhadi de olsa Altın Palmiye adayı ‘’Todos Lo Saben’’ (Herkes Biliyor) sonuçta İspanya’da, İspanyolca çekilmiş bir büyük yapım değil miydi? Dün açıklanan ana seçkiler, geleneksel dengeleri korumaya çalışan kabuk değişiminin temelde kuşak değişimine dönüşüyor olmasının habercisiydi belki de.
Filmlerini ana yarışmada izleyeceğimiz Jean- Luc Godard, Jia Zhang-Ke, Kore-Eda Hirokazu, Spike Lee ya da Jafar Panahi gibi tanınmış adlar yanında, Altın Palmiye adayı olması beklenen talihsiz adayların, N. B. Ceylan ile başlayıp, J. Audiard ve P. Sorrentino ile devam eden listesini daha da uzatmak mümkün... Festivalin seçkilerinden sorumlu sanat yönetmeni Thierry Frémaux , “...Önceden belirlenmiş bir editoryal çizgimiz yok; izlediğimiz toplam 1906 aday filmin yarattığı, simgelediği genel bir tablo bu...’’ derken, yedinci sanatın günümüz dünyasına tanıklık etme konusundaki öneminin de altını çiziyordu. Festivalin yarışmalı diğer resmi seçkisi, sanatsal iddiası yüksek filmlerle yenilikci çalışmalara öncelik veren ‘Belirli Bir Bakış (Un Certain Regard)’ bölümünün şimdilik 14 filmden oluşan listesinde, Valeria Golino ve Ulrich Köhler gibi göze çarpan birkaç ad arasında, ilk filmlerini gerçekleştiren altı yönetmenin yer alması, ciddi bir kuşak değişiminin de habercisi... Bu arada, 18-28 yaş dilimindeki sinemaseverleri festivalin son üç gününü izlemeye davet eden yeni girişimin talihlileri olabilmek icin motivasyon dosyalarını gönderen adayların daha ilk gün 600 kişiye ulaşmasından duyulan memnuniyetin basın toplantısında dile getirilmesi, festivalin genç kuşaklara verdiği önemin başka bir kanıtıydı. Önümüzdeki günlerde, festival beklentisine yönelik heyecanı sıcak tutmak için, yaklaşık yarım düzine film daha, resmi seçkilere parça parça eklenecek... Son yıllarda gelenekselleşen bu yeni iletişim taktiği sürecinde, Türk sineması bir sürpriz yapabilecek mi, bilemiyoruz...
Seçkinin dışındakiler
Altın Palmiye ödülü sahibi Nuri Bilge Ceylan’ın uzun zamandır beklenen son filmi “Ahlat Ağacı”nın Cannes seçkisinde yer almayışı senenin en büyük hayal kırıklıklarından biri hiç şüphesiz. Onun yanı sıra Carlos Reygadas, Mike Leigh, Paolo Sorrentino, Brian De Palma, Lars Von Trier, Xavier Dolan, Laszlo László Nemes, Sergei Loznitsa, Terry Gilliam ve yeni “Suspiria”sı merakla beklenen Luca Guadagigno da bu yıl Cannes’a giremeyen isimler arasında. Netflix filmlerini çektiği için Cannes’a gelmeyecek olan Alfonso Cuaron ve Jeremy Saulnier gibi isimleri de listeye eklemek lazım elbette