‘Çankaya’da aile gibiyiz’

Alper Taşdelen, ‘CHP’nin kalesi’ne hizmet için ikinci kez aday.

iklim öngel

Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, Çankaya’ya bağlanan köylerle kooperatifler kurduklarını, kadınları eğitip iş hayatına kazandırdıklarını anlatarak “Belediyecilik sosyal demokratların işi” dedi.

“Belki daha önce gitmekte eksik kaldığımız arka sıradakilere, en yoksul insanlarımıza gittik, onları unutmadık” diyen Taşdelen, “Buradaki amaç, onların cemaatlere, FETÖ’cülere, başka yerlere gitmesini engellemekti. Çünkü temel felsefemiz Atatürk’ün dediği gibi “Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir” felsefesi. İktidar umudunu yakalamak istiyorsak arka sırada tanımladığımız ezilen, yoksul insanlarımızı tekrar kazanmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

Belediyelerin tek adaylı seçimler olduğunu ve halkın AKP’ye karşı güçlü olanda birleşme eğilimi gösterdiğini belirten Taşdelen, “Seçmen mühendislik yapıyor ve kazanabilecek en güçlü adayda birleşiyor. Çankaya’da yine rekor bir oyla seçildiğimizde Ankara Büyükşehir Belediye seçimleri için Çankaya lokomotif olacak” diye konuştu.

Aday adaylığı başvurusu yapan “CHP’nin kalesi” Çankaya’nın Belediye Başkanı Alper Taşdelen Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı.

-Resmi adaylık başvurunuzu yaptınız...

TAŞDELEN: Çankaya’da belediye tarihinin en büyük yatırımlarını gerçekleştirdiğimiz beş yılı yaşadık. Devam eden projelerimiz var. Bu projeleri tamamlamak, sosyal projeleri daha geniş kitlelere yaymak ve yeni projelerle Çankaya’yı AB standartlarına yüksetmek için ikinci dönem için başvurumuzu yaptık.
‘Gelirleri artırdık, giderleri kıstık’

-Çankaya’da uzun zamandır mevcut başkanlar 2. kez aday gösterilmedi...

TAŞDELEN: Çankaya’da “Bir başkan en az iki dönem yapsın” diye vatandaşlardan talep vardı. Biz belediyeyi mali açıdan çok olumlu bir yere taşıdık. Gelirlerimizi yüzde 34 artırdık, giderlerimizi yüzde 28 kıstık. Günlük değil, belediyeyi ayağa kaldıracak, kurumsallaştıracak bir yapı düşündük. Bunun için de gelen belediye başkanının bir dönemlik değil, en azından bir sonraki dönemi de kapsayacak şekilde devam etmesi gerekiyor.
Çankaya Türkiye’nin en büyük ilçesi. 124 mahallesi var. Gece nüfusu 1 milyon, gündüz nüfusu 2.5 milyon. Genç, ciddi çalışan, alanlarında uzman bir ekip var. Tek dönem yetmedi ikinci dönemi yapmak istiyoruz.

-‘CHP’nin kalesi’ bir yerin belediye başkanı olmanın avantaj ve dezavantajı?

TAŞDELEN: Avantajı şu; biz Çankaya’da bir aile gibiyiz. Göreve başladığımdan bugüne CHP’ye oy versin vermesin, kökeni, inancı ne olursa olsun hiçbir yurttaşımızı ötekileştirmedik. 1 milyon Çankayalı’nın belediye başkanı olarak hizmet ettim. Bu da bir aile olmayı getirdi. Tesisler binalar yapabilirsiniz ama belediyecilik her şeyden önce insana dokunmak, gönüllere girmek, o sevgi bağını kurmak. Derde derman olmaktır. Biz başardık.
Bir rekor...

-Peki zorluğu nedir bir kalede başkan olmanın?

TAŞDELEN: Önemli olan seçilmek değil. Parti birini aday gösteriyor ve o seçiliyor. Yüzde 50 ile de 55 ile de 65 ile de seçilebilirsiniz. Bunun bir önemi yokmuş gibi bir algı var ve bunun doğru olmadığına inanıyorum. Bunun en büyük kanıtı da geçen referandum oldu. Çankaya’da yüzde 78 “hayır” oyu çıktı. Bir rekor...

Çankaya’da yüzde 78 “hayır” çıkınca Ankara yüzde 51 “hayır” oldu. Çankaya’daki 350 bin fark diğer ilçeler tarafından kapatılamadı. Çankaya’da ne kadar yüksek oy alır ve farkı açarsanız Ankara’da o kadar avantajlı duruma gelirsiniz. Önümüzdeki seçimlerde de Çankaya’nın farkını göstermek istiyoruz. Çankaya’da yine rekor bir oyla seçildiğimizde Ankara Büyükşehir Belediye seçimleri için Çankaya lokomotif olacak.

-Yerelde ittifak Çankaya’yı ne kadar etkiler?

TAŞDELEN: Tek aday noktasında, AKP’ye karşı kim güçlü ise seçmen o noktada birleşme eğilimi gösteriyor. Seçmen mühendislik yapıyor ve kazanabilecek en güçlü adayda birleşiyor. Yani ittifak tabanda sağlanıyor. İttifakın tabanda sağlanmasının daha doğru olduğunu düşünüyorum.

KURTULUŞ SAVAŞI MÜZESİ

-Hayalinizde olan bir prestij proje var mı?

TAŞDELEN: İki proje var, umarım ikinci dönem yapacağız. Biri; Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Müzesi. 15 Mayıs 1919’da İzmir’e Yunanların çıkmasıyla başlayıp 9 Eylül’de zaferimizle sonuçlanan bir Kurtuluş Savaşı bölümü. Diğer tarafta da Cumhuriyet devrimlerini anlatan bir bölüm. 3 boyutlu görsellerin olduğu, canlandırmalı, koku, duyu efektlerinin olduğu bir müze hayal ediyorum. Ankara’ya Anıtkabir’i gezmek için gelen her yurttaşımız, bu müzeye de gelmeli. Dünyada kendi tarihini sergilemeyen bir başkent yoktur.

-İkincisi...?

TAŞDELEN: Bir Milli Kütüphanemiz var, yetersiz kalıyor... İçinde çok büyük bir kütüphanenin olduğu, gençlerin de ders çalıştığı 24 saat açık olacak bir Gençlik Merkezi düşünüyorum.

-Sizden sonra Çankaya’da neler oldu?..

TAŞDELEN: Çok güzel parklar yaptık. Zafer Parkımız 70 dönüm. İsmet İnönü Parkı’mız 60 dönüm. 700 bin metrekare yeşil alan kazandırdık. Belediyemiz açısından bu bir rekor. Zübeyde Hanım Sosyal Tesisi’ni açtık. Kültür merkezleri yaptık. 4 Aralık’ta da Mülkiye Kültür Merkezi’ni açacağız, inşaatı devam eden Atatürk Kültür Merkezimiz var, seneye tamamlanacak. Çankaya evlerimiz var, kadınlarımıza yönelik hobi kursları var. Bu dönem 17 tane açtık. Biz göreve başladığımızda 4 bin kursiyeri vardı, şu an bir dönem içinde 32 bin kursiyeri var. Kadınlarımız evde, yaşlılarımız, emeklilerimiz kahve köşelerinde oturmasın istiyoruz. Kreşlerimizle çok övünüyoruz.

Adaletli bölüşüm

-Sosyal demokrat belediyecilik nedir?

TAŞDELEN: Sosyal demokrasi, rant ekonomisi yerine üretimci ekonomiyi, bireysel çıkar yerine kamu çıkarını, gelir dağılımı eşitsizliği yerine adaletli bölüşümü savunan, yoksullar başta olmak üzere toplumun tüm dezavantajlı kesimlerini önceleyen bir politik hattın adıdır. Bu politikayı elbette iktidar olduğu zamanlarda ve yerlerde somutlayabilecektir. Bugün bu açıdan bu anlayışı uygulama/somutlama sorumluluğu biz yerel yöneticilerdedir.

Arka sıradakiler...

-Sosyal demokrat belediyecilik anlamında neler yapıldı?

TAŞDELEN: Genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu talimatıyla CHP’li belediyeler Halk Kart uygulamasına geçti. 400 TL’lik kartı evin kadınına veriyoruz, gidip bankamatikten nakit çekebiliyor. Proje, şu anda 1500 haneye ulaştı. Ramazanda iftar çadırlarımızda 1 milyon Çankayalı orucunu açtı. En az oy aldığımız mahallelerimiz geliri en düşük mahallelerimiz.

Biz Çankaya’nın gelir düşük, yoksul mahallelerine, en az oy aldığımız yerlere girdik. Aşıkpaşa’da, Türközü’nde en yoksul mahallelerimizde otobüs parası bulamayıp Kızılay’a inemeyen ne kadar ev kadınımız varsa 34 bin kişiyi kültür gezileri ile; Çanakkale’ye, Konya Mevlana’ya, Eskişehir’e, Amasra’ya, Safranbolu’ya götürdük. Ankara Giyim Sanayi Derneği ile birlikte proje geliştirdik. 300 kadınımızı dörder aylık periyotlarla iş garantili eğitim veriyoruz. Eğitimden sonra Balgat’taki konfeksiyon atölyelerinde iş sahibi yapıyoruz. Yoksul mahallelerinin kitap kırtasiye malzemelerini veriyoruz. Bize bağlanan 7 köyde kooperatif kurduk. Kooperatifçiliği sosyal demokrat belediyeler hayata geçirdi. Zafer Tepe’de imar sorunu vardı. Gecekondu alanı ve konut yapacak alan çok sınırlıydı. 18 milyon TL’lik kamulaştırma yaptık. Oradaki hak sahipleri kendi yerlerinde konut sahibi olacaklar. Konut yapılamayanları da belediyeye aktararak yeşil alan yaptık. Belediyecilik sosyal demokratların işi.

Arka sıradaki yurttaşlarımızı unutmadık. Belki daha önce gitmekte eksik kaldığımız arka sıradakilere, en yoksul insanlarımıza gittik. Arka sıradaki en ezilen, en yoksul, en yoksun insanlarımıza gittik ve onları kazandık.

‘Bir kuruş borç yok’

Bunları yaparken de belediyeyi bir kuruş borçlandırmadık. Belediyenin hiçbir değerli arsasını satmadım. Emeğe sahip çıktık. Belediye çalışanlarımıza toplusözleşmelerle haklarını verdik. Geçici işçilerimizi belediye şirketlerine aldık.

Yaptığımız her şey en kıymetli arsaların üzerinde. Yani biz hiçbir yeri ranta, talana açmadık. O arsalar halkın arsaları. Biz halka ait olan arsaları yine halkımıza kazandırdık. AKP, kentlere ihanet ettiğini itiraf ediyor. Çünkü ranta dayalı bir kent yönetimi olamaz.

‘Emeğin üzerine çıkılmamalı’

-Bazı ilçelerde rotasyon uygulanabileceği yönünde kulis haberleri yazıldı. Rotasyona bakışınız nedir, bunun seçmen gözünde değeri olur mu?

ALPER TAŞDELEN: Belediye başkanlığı öyle bir şey değil. Bir belediye başkanını bir seçimde bir ilçeden, öbür seçimde başka ilçeden göstermek beklenen faydayı sağlamaz. Ben doğma büyüme Çankayalıyım. Çankaya’nın sorunlarını çok iyi biliyorum ve buna dönük de kapsamlı çözümler ürettik. Belediye başkanının başkan olduğu ilçeyi çok iyi tanıması gerekiyor. Herkesin yaşadığı, iyi bildiği yerden aday gösterilmesi lazım. Bizim diğer ilçelerimizde, o ilçeleri tanıyan, yıllarını veren, emek harcayan arkadaşlarımız var. Kimsenin de emeğinin üzerine çıkmamak gerekir.

Atamızın ilçesi

-Çankaya için hayaliniz nedir?

ALPER TAŞDELEN: Çankayalının tüm yaşam standartlarıyla “Ben iyi ki Çankaya’da yaşıyorum” dediği bir Çankaya. Yalnızca temel belediyecilik hizmetlerini aldığı değil, hayatın her alanında insana dokunduğu bir Çankaya. İkincisi de, Çankaya’nın Mustafa Kemal Atatürk’e belediye hizmetleriyle layık olması. Çünkü Çankaya Atatürk’ün ilçesi, onun kurduğu, onun istirahatgâhının olduğu ilçe. Sadece ideolojik anlamda insanların oy verdiği değil, belediye hizmetlerinden dolayı da oy verdiği bir belediye....