Çanakkale'de Bir Yarbay, Mustafa Kemal

cumhuriyet.com.tr

Çanakkalede Bir Yarbay, Mustafa Kemal

 

Çanakkale’de kazanılan Türk zaferi o kadar etkili olmuştur ki, dünyada çeşitli siyasal yankılar yaratmıştır. Türkleri küçümseyen ve Kolayca yenilip yutulur diyen İngiliz Donanma Bakanı Churchill görevini bırakmak zorunda kaldı. İngiltere, savaş sonunda dünyanın stratejik ağırlık merkezi olan Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’deki üstünlüğünü kaybetti.

Bir tümen komutanının, üç ayrı yerde, tek başına giriştiği harekâtlarla bir savaşın, hatta bir ulusun kaderini değiştirecek büyüklükte bir zafer kazandırdığı tarihte pek enderdir.

General Aspinal Oglander

18 Mart deniz zaferinin yıldönümünde bu zaferi anlatmak aslında gereksiz. Dev donanmanın Çanakkaleyi geçemediğini dünyada herkes biliyor artık. Bu müthiş, ateş gücü yüksek donanma ile İngilizler kısa yoldan İstanbulu ele geçirip Osmanlıyı kalbinden vurmayı hesap ediyorlardı. Ayrıca da Karadenize çıkıp müttefikleri Çarlık Rusyası ile doğrudan ilişkiye geçilerek Bolşevik devriminin önünü kesmek ve bir an evvel dünya savaşına son vermek istiyorlardı. Amiral De Robeck etkili donanmasıyla saldırdı ama büyük kayıplar vererek geri çekildi. İngilterenin başı çektiği müttefikler, artık Çanakkaleyi denizden geçemeyeceklerini anlayınca, Gelibolu Yarımadasına asker çıkarmaya karar verdiler. Londradan gelen kara harekâtına başlanması emri üzerine 24-25 Nisan gecesi çıkartma yapılarak kara savaşları başladı. Akdeniz Seferi Kuvvetler Başkomutanı Ian Hamilton, kendinden o kadar emindi ki, Türkler geri çekilmek için vakit bulamayacaklardır Çanakkale geçilmezmiş! Göreceğiz bakalım, göreceğiz!.diyordu. Sabaha karşı saat 5.15 civarında İngilizler ilk tertipte Geliboluya yaklaşık 30 bin kişilik bir kuvvet çıkardı. “…Çok başarılı bir çıkartma yaptık diye övünen Hamilton, askerlerinin iyi yetiştirilmiş ve askerlik ruhuna vâkıf olduklarından emindi. Bu yolla Türkleri yola getireceklerini sanıyordu. Zırhlıları Boğazı geçip Haliçe ulaşsındiye dua edip uykuya daldı. Ancak Çanakkalede uyumayan bir komutan vardı: Mustafa Kemal Nereden bilebilirdi ki orada bir Mustafa Kemal olacağını Yarbay Mustafa Kemalin o esnada orada bulunması, müttefikler için savaşın en acı talihsizliklerinden biri oldu.

Kara savaşlarının muzaffere komutanı Mustafa Kemal, deniz savaşları sırasında da önemli bir görevle oradadır. Kıyıların savunmasından sorumludur. Seddülbahire çıkarma yapan İngilizleri denize dökme emrini veren de odur. Deniz savunmasından sorumlu olan komutan Cevat Paşa (Çobanlı) 18 Martı şöyle anlatır: Mustafa Kemalle birlikteydik. O kara yönüne, ben de deniz yönüne bağlıydım. Seddülbahire gittik. Oradaki kıtaları teftiş edecektik. Uzakta düşman donanmasının ciddi bir savaş kararıyla ilerlemekte olduğunu görünce geriye dönüp Alçıtepe yolunu tuttuk. O sırada ilk düşman mermisi başımızın üstünden geçerek Alçıtepeye düştü.O dakikaları bir de Mustafa Kemalden dinleyelim:Sahil savunması Cevat Paşanın emrinde bulunuyordu. Yalnız 18 Mart gününün sabahı Cevat Paşa Eceabatta bulunan karargâhıma gelmişti. Kendisine Seddülbahir bölgesindeki tertibatı göstermek üzere Alçıtepeye gittik. Oraya vardığımız zaman düşman donanmasının açtığı ateşin altında kaldık. Söz konusu bölgenin savunmasıyla görevli 26ncı Alay Komutanına gereken emri sözlü olarak verdim. Ve Cevat Paşa ile birlikte Eceabata döndük.

Ölmeyi emretti

Çanakkale kara savaşlarının başladığı 25 Nisan 1915 Pazar sabahı henüz 34 yaşında olan Yarbay Mustafa Kemali düşman tanımıyordu. Bu istila harekâtı, o gün orada tarihin akışını değiştiren bir yarbayın, Yarbay Mustafa Kemalin çelik iradesine çarptı. Yarbay M. Kemal, savaşın en can alıcı anında, o korkunç önsezisi ile tarihe geçen emrini vererek savaşı Türklerin lehine çevirdi. Eşsiz komutan eşsiz bir emirle askerlerine taarruz yerine ölmeyi emrederken istilacıları da çıktıkları sahile mıhladı. İşgal orduları güneş batarken üstlerine bu durumu şöyle rapor ettiler: Arıburnunda Sarışın Bir Türk Subayına Çarptık.

Bütün bunlar ortada iken ve belgelerle Mustafa Kemalin zaferdeki başarısı tarihin iftihar sayfalarına kazınmış iken, her yıl Çanakkale Savaşları’nın yıldönümü olan mart ve nisan aylarında Mustafa Kemalin, sanki hiç yaşamamış, hiç orada olmamış gibi küçültülmesi çabalarına tanık oluruz. Değil 18 Mart deniz savaşlarında, 25 Nisan kara savaşlarında bile Yarbay Mustafa Kemalin tarihsel rolü görmezlikten gelinir, abuk sabuk adamlar öne çıkarılır. Dünyanın gözü önünde, tarihin belgeleri ışığında yaşanmış Çanakkale olayını neden inkâr ediyor, neden yok sayıyor, neden gerçekleri çarpıtmaya çalışıyorlar?

Kader adamı

Çanakkale, Mustafa Kemalin tarih sahnesine çıktığı ve Türk ulusuna malolduğu yerdir. O, sadece Çanakkale kahramanı değildir. Kurtuluş Savaşının eşsiz lideri ve de Cumhuriyetin kurucusu ve Anadoluda Türk Aydınlanmasının da önderidir. Bu yüzden Mustafa Kemali tarihin derinliklerinde boğmak isteyenler, işe Çanakkaleden başlarlar. Yazdıkları yazılar, yaptıkları belgeseller, Gelibolu Yarımadasına düzenledikleri kimi turlarda anlattıkları hurafelerle, Mustafa Kemalin Çanakkale Savaşlarında önemli bir katkısı olmadığı görüşünü yerleştirmeye çalışırlar. Savaşın mağlubu Churchill bile Mustafa Kemali Savaşın yönünü değiştiren bir kader adamıdiye takdir edip yüceltirken, hakkını teslim ederken, onlarÇanakkale zaferinde Mustafa Kemalin fazla bir rolü yoktu, o sadece bir yarbaydıbasitliğine ve yalanına sarılırlar.

Çanakkalede kazanılan Türk zaferi o kadar etkili olmuştur ki, dünyada çeşitli siyasal yankılar yaratmıştır. Türkleri küçümseyen ve Kolayca yenilip yutulurdiyen İngiliz Donanma Bakanı Churchill görevini bırakmak zorunda kaldı. İngiltere, savaş sonunda dünyanın stratejik ağırlık merkezi olan Ortadoğu ve Doğu Akdenizdeki üstünlüğünü kaybetti. Fakat asıl etkisi Rusyada olmuş ve Çarlığın yıkılmasının önü açılmıştır. İngiltere ve Fransa müttefikleri Rusyaya silah ve gıda maddesi yollayamayınca orada ihtilal çıkmış ve çarlık yıkılmıştır.

Çanakkaleye nereden bakılırsa bakılsın, ister Eceabattan, Anzak Koyundan, Anafartalardan, Conkbayırından, ister Londradan, Paristen Karşınıza hep bir isim çıkar: Mustafa Kemal Çanakkale zaferini kazandıran gücü anlayabilmek ve kavrayabilmek için Kocaçimeni, Conkbayırını, Kanlısırtı, Seddülbahiri, Anafartaları ziyaret etmek,Size ben taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum! Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde, yerlerimize başka kuvvetler ve kumandanlar kaim olabilirve Uhdemize tevdi edilmiş namus vazifesini tamamen ifa etmek için bir adım geri gitmek yoktur!emrini veren ve o sırada genç bir komutan olan Yarbay Mustafa Kemalin yüce ruhunun da adeta oralarda hâlâ gezindiğini hissetmek gerekir. Çanakkalede Türk ulusuna bir güneş gibi doğan Mustafa Kemal artık hiç sönmeyecek olan ışığıyla karartılmaya çalışılan yurdumuzun ufkunu aydınlatmaya devam edecektir.

Prof. Dr. Metin Kale-Osmangazi Üniv. Tıp Fakültesi Üroloji Kliniği Başkanı/ Eskişehir