Can Dündar'ın ödülünü eşi Dilek Dündar aldı

MİT TIR'larına ilişkin yayınlanan haber sebebiyle tutuklanan gazeteci Can Dündar’ın eşi Dilek Dündar, siyasette hırs ve menfaat zehrinin Türkiye’yi sarmaya başladığını söyledi. Dündar, “Bunun en büyük panzehiri hukuk sistemi.” dedi.

SİBEL BAHÇETEPE

<video:440857>



Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Bursa Şubesi, MİT TIR’ları haberi nedeniyle tutuklanan gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ı “Basın Özgürlüğü Ödülü”ne layık gördü. Dündar adına ödülü alan eşi Dilek Dündar, siyasette hırs ve menfaat zehrinin Türkiye’yi sarmaya başladığını vurgulayarak “Bunun en büyük panzehiri hukuk sistemi.Ödülleri ile cezaları, nefretleri ile sevgileri biz bu Türkiye’yi çok sevdik. Hayatımız boyunca Türkiye için mücadele ettik.Can da, Erdem de bunun için uğraştılar. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu haber yapmak istediler. Bunun için duvarların arkasına alındılar” dedi.

ÇGD Bursa Şubesi’nin 26’ncı kuruluş yıldönümünde basın, spor, kültür- sanat, çevre, hukuk, barış, sosyal belediyecilik alanlarında ödüller verildi. ÇGD Bursa Kültürpark’taki dernek lokalinde dün akşam düzenlenen ödül törenine CHP Bursa milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu ve Orhan Sarıbal, CHP’li Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, ÇGD Genel Başkanı Ahmet Abakay, CHP Bursa İl Başkanı Zafer Yılmaz, ÇGD Bursa Şube Başkanı Aykut Güngör ile çok sayıda kişi katıldı.

“Ödülü, Can ve Erdem için alıyorum”

Gecede “Basın özgürlüğü” dalında ödüle layık görülen gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın ödülünü eşi Dilek Dündar, ÇGD Genel Başkanı Ahmet Abakay ve CHP Bursa İl Başkanı Zafer Yıldız’ın elinden aldı. Dilek Dündar, ödülü Can Dündar ve Erdem Gül için aldığını belirterek “İkisinin de hepinize çok selamı var. Özellikle gelmemi ve almamı istediler” dedi. Her şeye karşın Türkiye’yi çok sevdiklerini vurgulayan Dilek Dündar, şöyle devam etti:

“Ödülleri ile cezaları, nefretleri ile sevgileri biz bu Türkiye’yi çok sevdik. Bu Türkiye için hayatımız boyunca mücadele ettik. Daha adil bir Türkiye, daha demokrat bir Türkiye, daha çağdaş bir Türkiye için uğraş verdik. Can da Erdem de bunun için uğraştılar. İkisi de gazeteciydi. Sizlerin haber alma hakkını savundular. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu haber yapmak istediler. Bunun için duvarların arkasına alındılar. Onların ödediği bedel sizlerin kendi haber alma hakkına sahip çıkması ile değer kazanacak. Türkiye hukuk sistemine bir iki laf etmek istiyorum. Siyasette hırs ve menfaat çok güçlü bir zehir. Bu zehir, zehirli bir sarmaşık gibi Türkiye’nin her tarafını sarmaya başladı. Bunun en büyük panzehiri hukuk sistemi. Türk hukuk sisteminin bu zehirden en kısa zamanda kurtulup Türkiye’yi layık olduğu çağdaş standartlara yükselteceğine inanıyorum.”

Abakay: Yargılanan Cumhurbaşkanı ve iktidardır

ÇGD Başkanı Ahmet Abakay ise basına ve düşünce özgürlüğüne düşman bir iktidarla karşı karşıya olduğumuzu vurgulayarak “Can ve Erdem yargılanmıyor. Onlar, kendisini dava eden Cumhurbaşkanı ve iktidarı yargılıyorlar, yargılanan Cumhurbaşkanı ve iktidardır. Yargılayan Can’dır, Erdem’dir. Bu davayı açan Cumhurbaşkanı ve iktidarı hem ulusal, hem de uluslararası çapta mahkum edilmiştir, tarihe böyle geçmiştir” dedi.

“Özgür basın susmayacak”

CHP Bursa milletvekili avukat Nurhayat Altaca Kayışoğlu da yarın milletvekilleriyle birlikte Silivri’ye gideceklerini ve Dündar ile Gül’ü ziyaret edeceklerini söyledi. Kayışoğlu “Anayasa’nın 10. maddesinde herkesin kanun önünde eşit olduğu söylenir. Bu hukuk devletinin olmazsa olmaz kurallarından birisidir. Ama bugün bakıyoruz bi ‘Vallahi de billahi de o TIR’lar Türkmenlere gitmedi diyen birisi başbakan yardımcılığı koltuğunda oturuyor ama MİT TIR’ları ile ilgili haber yapan gazeteciler F tipi hücrelerde yatıyor. Bu mudur kanun önünde eşitlik?” diye sordu. Kayışoğlu, binlerce yıldır çok sayıda kişinin özgürlük uğruna öldürüldüğünü, işkence gördüğünü ve cezaevinde yattığını, buna karşın özgürlük mücadelesinin bitmediğini kaydederek “Özgür basın susmayacak” diye konuştu.

“İçeride başka, dışarıda başka konuşanlar”

ÇGD Bursa Şube başkanı Aykut Güngör de “Bu ülkede içeride başka, dışarıda başka konuşanlar, Avrupa Birliği’nde demokrasi havarisi kesilip, kendi ülkesinde yazılan her satıra sansür uygulamaya çalışan bir zihinniyet var. Özgür basın susturulamaz diyenlerin, inadına gazetecilik diyenlerin evindesiniz” dedi.

Maçoğlu: Hayatımın ilk ödülü

Sosyal belediyecilik alanında ödüle layık görülen Tunceli’nin Ovacık İlçesi’nin Komünist Partili Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu ise okul dışında ilk kez ödül aldığını söyledi. Maçoğlu, şöyle devam etti: “Hayatımda okul dışında hiç ödül almadım. İlk ödülüm, çok teşekkür ediyorum. Bu düşüncelerimle buradayım. Bugün Tahir Elçi’lerin yok edilmesi, katledilmesi, Can Dündarların içeriye atılması hepimize aslında biraz gözdağıdır. Bizim ağlamamızı, somurtmamızı istiyorlar. Ama biz onlara inat güleceğiz, gülmeye devam edeceğiz.”

Gecede ayrıca Yılmaz Akkılıç Gazetecilik Başarı ödülü Fatih Pınar’a; Alican Tarakçıoğlu ÇGD Genç Kalemler ödülleri Dilek Atlı, Tolga Öztaş, Melisa Sevedioğulları ve Günnur Ekşi Ataokay’a; Çevre Ödüle Bursa Barosu’na; Spor Ödülü Büşra Gör’e; Kent Kültürüne Hizmet Ödülü Bursa Filarmoni Derneği ve Nilüfer Kadın Korosu’na; Hukuk Ödülü Çağdaş Hukukçular Derneği Bursa Şubesine; Barış Ödülü Kemal Varol’a; Sanat Ödülü ise Levent Üzümcü’ye verildi.