Can Dündar'dan 25 Aralık cezası için temyiz

Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’a 25 Aralık fezleke ve soruşturmasıyla ilgili köşe yazıları ve yazı dizisi nedeniyle 28 bin TL adli para cezası veren mahkemenin kararı ile ilgili temyiz başvurusu yapıldı.

cumhuriyet.com.tr

Hakim Abdurrahman Orkun Dağ, gerekçeli kararda Dündar’ın yazı dizisinde takipsizlik kararından bahsetmediği için suç kastının olduğunu belirtti ancak 25 Aralık soruşturmasını yürüten savcıların yazı dizisinin son günü Basın Savcılığı’na yolladığı yazıyla soruşturmanın henüz sürdüğünü belirtmesi, dolayısıyla ortada bir takipsizlik kararı olmaması kafalarda soru işaretlerine neden oldu.

Yargıtay’a gönderilmek üzere mahkemeye sunulan dilekçede, mahkemenin gerekçeli kararında mahkumiyet kararının tek kaynağının “fezleke” olarak belirtildiği ancak dosyaya “göz ucuyla” dahi bakılması halinde bunun çöktüğü aktarıldı. Dündar’ın yazı dizisini fezlekeden, dosyadaki evraklardan, dosyadaki ses kayıtlarından, basına yansıyan bilgilerden ve basına yansıyan ses kayıtlarından yararlanarak hazırladığı, dolayısıyla tek kaynağın fezleke olduğu saptamasının gerçeğe aykırı olduğu belirtildi.

Dilekçede, 25 Aralık soruşturması hakkında takipsizlik kararı verilmiş olmasının ispat hakkının kullanılmasının önünde engel teşkil edemeyeceği ifade edildi. Dilekçede, mahkemenin Dündar’ın ispat hakkını kullanması yolunu kapattığı vurgulanarak maddi gerçeğin ortaya çıkmasında şu sorulara cevap verilmesinin yol gösterici olduğu aktarıldı: “Verilen takipsizlik kararı, tüm Türkiye’nin internetten dinlediği ses kayıtlarını ortadan kaldırabilir mi? Ses kayıtlarını kulaklardan ve vicdanlardan silebilir mi? Ses kayıtları mahkemeden celbini istediğimiz ancak reddedilen dosyanın içinde halen mevcut değil midir? Ses kayıtları o zaman görevi başında olan savcı hakim kararları ve polis marifetiyle tespit edilmiş değiller midir?”

Kamu görevlisine görevi nedeniyle hakaret edildiğinden bahisle mahkumiyet kararı verilmesinin yasaya aykırı olduğuna değinilerek “Yazı dizisinde yapılan kamu görevine ilişkin bir eleştiri yoktur. Kamu görevi nedeniyle eleştirilen kişi de yoktur. Eleştiri kamu görevlilerinin görevleri ile ilgili değildir. Kişisel davranışları ile ilgilidir” denilerek kararın yasaya aykırı olduğu ve bozulması gerektiği belirtildi.