Can Dündar'a 2 yıl 4 aya kadar hapis istemi
Gazetemiz eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’a İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği yargıcı Bekir Altun’un şikayetiyle 2 yıl 4 aya kadar hapis istemiyle dava açıldı. Gazeteci Yıldırım Türker’in ise yine nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği kampanyası nedeniyle örgüt propagandası suçlamasıyla 7.5 yıla kadar hapsi istendi.
CANAN COŞKUNKapatılan Özgür Gündem gazetesi ile dayanışmak için başlatılan nöbetçi genel yayın yönetmenliği kampanyasına katılan gazeteci Can Dündar’a ve gazetenin tutuklu Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya’ya, Dündar’ın nöbetçi genel yayın yönetmenliği yaptığı gün olan 22 Haziran’daki gazetede yer alan “Saray rejiminin en kullanışlı hâkimi” başlıklı haberden dolayı İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği yargıcı Bekir Altun’un şikayetiyle dava açıldı.
Dündar ve Kızılkaya’nın kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettikleri iddasıyla 2 yıl 4 aya kadar hapisleri istendi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede Özgür Gündem’in 22 Haziran’da yayımlanan sayısının 1.inci sayfasında “Yolsuzluğun hakimi” başlıklı yazı ve bu yazının devamı olan “Saray rejiminin en kullanışlı hâkimi” başlıklı yazıda İstanbul Adliyesi’nde görev yapan İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği yargıcı Bekir Altun hakkında “Yolsuzluğun hakimi ve saray rejiminin hakimi” şeklinde ifadelerinin bulunduğu belirtildi.
“17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmasının AKP hükümetini aklayan sosyal medya hesaplarının yasaklarının altında imzası bulunan hakim” ifadelerinin yer aldığı kaydedilen iddianamede, “Bu ifadelerin basın düşünce özgürlüğü sınırlarını aşan kişilerin şeref ve haysiyetini zedeleyici olduğu kanıtına varıldığı” ifadelerine yer verildi. İddianamede, Kızılkaya’nın savunmasında “Kamuoyuna mal olmuş bir haber” dediği, Can Dündar’a tebligat yapıldığını ancak tebligata rağmen savcılığa ifade vermeye gelmediğini belirtildi.
Örgüt propagandası iddiası
Öte yandan gazeteci Yıldırım Türker ve gazetenin tutuklu Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya hakkında Türker’in nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği sırasında örgüt propagandası yapıldığı iddiasıyla iddianame düzenlendi. İddianamede, gazetenin 7 Mayıs tarihli nüshasındaki haberler incelendiğinde Yargıtay kararları uyarınca PKK/KCK ve bu örgütlerin cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini meşru göstermeye çalışıldığı, haberlerin basın ve düşünce özgürlüğü sınırlarını aştığı iddia edildi.