Can Dündar: İktidarı korkutan gazetecileri yıldırmak istiyorlar
Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, DİHA muhabirinin casusluk suçlamasıyla tutuklanmasına ilişkin, “Casus olsa olsa yurt dışına silah taşıyan devlet yetkilisinden olur, bu silahların taşınmasına izin veren devlet adamından olur. Bunu belgeleyen gazeteci olur, hem de iyi gazeteci olur” dedi.
cumhuriyet.com.trDİHA Muhabiri Şermin Soydan’ın “casusluk” yaptığı iddia edilerek tutuklanmasını değerlendiren ve kendisi de aynı iddiayla yargılanan gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, gazetecilerden casus olmayacağını belirterek, “Casus olsa olsa yurt dışına silah taşıyan devlet yetkilisinden olur, bu silahların taşınmasına izin veren devlet adamından olur. Bunu belgeleyen gazeteci olur, hem de iyi gazeteci olur” dedi. Dündar, iktidarın DİHA muhabirlerinden korktuğunu ve bu yüzden hedef seçtiğini söyledi.
Türkiye’de artık hukuk devleti denen bir şey kalmadığını bu nedenle de birçok kararda güç dengesinin rol oynadığını söyleyen Dündar, basın özgürlüğü için elbette hukuki yollardan mücadele edilmesinin yanında siyasi bir mücadele de verilmesi gerektiğini vurguladı. Her iki mücadelenin de tüm siyasi çevreler tarafından ortaklaşa verilmesi gerektiğini belirten Dündar, demokrasi mücadelesinin hem ulusal hem uluslararası hem de mesleki dayanışma içinde olması gerektiğine dikkat çekti.
“Birbirimizin derdine sahip çıkmazsak hukuktan adalet bekleyerek bir yere varamayacağımız ortada” diyen Dündar, mesleklerini düzgün yapmaya çalışan gazetecilerin birçok şekilde yıldırılmak istenebileceğine dikkat çekti. Dündar, “Ama biz doğru bildiğimizi savunmaya devam edeceğiz, bundan başka çaremiz yok. Birlikte mücadele vermezsek, hepimizi tek tek suçlayacaklar” diye konuştu.
‘DİHA MUHABİRLERİ İKTİDARI KORKUTUYOR’
Dündar, DİHA’ya yönelik suçlamaları psikolojideki “yansıtma” teorisine benzeterek, “Psikoloji biliminde yansıtma diye bir teori var. Kendisinin yaptığı bir suçu başkasına mal etme durumu. İşte bunu yapmaya çalışıyorlar. Kendi yaptıkları suçları gazetecilere mal etmeye çalışıyorlar. Bunu çok ciddiye almamak lazım. Zerre kadar ciddiye almamak lazım. Bununla dalga geçmek lazım” dedi.
Kendisinin bu durumla ilgili “Acemi Casus” başlıklı bir yazı kaleme aldığını belirten Dündar, “Ama şunu ciddiye almak lazım. DİHA’nın web sayfası 40 kere kapatılıyorsa, 13 muhabiri tutuklanıyorsa bunu ciddiye almak lazım. İktidar çevresinde nasıl bir korkuya neden oluyorlarsa bu iktidar sürekli olarak baskıyı arttırıyor. Baskıya karşı tek yapılacak şey yılmamak. Yılmadan gazeteciliğe devam etmek ve bir arada durmak” dedi. Dünyanın hiçbir yerinde gazetecilerin belge yayımladıkları için suçlanamayacağını belirten Dündar, sadece otoriter liderlerin, gazetecileri belge yayımladıkları için suçlayabileceğini söyledi.
‘DİKTA REJİMİNE KARŞI ORTAK DİRENİŞ’
Düşünce ve ifade özgürlüğü noktasında baskı rejimin arttığına vurgu yapan Dündar, sivil toplum, akademi, Meclis, bütünüyle tüm medyanın susturulacağına dikkat çekerek, baskı gören tüm medyanın yan yana gelmesi gerektiğini belirtti. Dündar, sadece medyanın değil demokrasi talep eden tüm siyasi çevrelerin de dikta rejimine karşı ortak bir direniş sergilemesi gerektiğini ifade etti.