Çad Gölü yok oluyor

Çad Gölü'nü Koruma Derneğinde (Sodelac) görevli Cerakubu Dando, "Göl, gözlerimizin önünde eriyip gidiyor" dedi.

Dando, 1960 yılında 25 bin kilometre kare olan gölün, bugün yaklaşık 8 bin kilometre kareye düştüğünü belirtti.

Sodelac'ın yetkililerinden Farac Mahamat da iklim değişikliği başta olmak üzere, birçok nedenin gölün küçülmesinde rol oynadığını söyledi.

BM'nin sayılarına göre, Çad Gölü'nün bulunduğu bölgede yaklaşık 30 milyon kişi yaşıyor.

Bölgede oturanların gölün sularından yararlandıklarını belirten Dando, gölde su seviyesinin 10 yılda bir metre alçaldığını ifade etti. Dando, bir zamanlar Afrika'nın ikinci büyük gölü olan Çad Gölü'nün tarım alanlarına yeteri su sağlayamadığına işaret etti.

Dando, balıkların gölün bugünkü ortamında yaşayamayacaklarını ve üstelik bölgede yaşayanların aşırı miktarda balık tutmaya çalıştıklarını söyledi.

Çevrede yaşayanlardan 45 yaşındaki Usmane Lavan, "Su yiyeceğimizi sağlıyordu, bugün su seviyesi azalıyor ve balık tutma yasağı geldi. Ben de artık sadece tarımla uğraşıyorum" diye konuştu.

Adama Gambo adındaki kadın da, "Her şeyin sona erdiği gün, başka yere gitmek zorunda kalacağız" dedi.

Yetkililer, bölgede nüfusun azalmaya başladığını bildiriyor.

Cad'ın Fakirlikle Mücadele Bakanı Mamadu Addy ise çocukken gölde yüzdüğü kısmın bugün kuruduğunu belirtti. Addy, "Kopenhag'da yapılan iklim konferansına katılan ülkelerin harekete geçmeleri gerek, bugün biz, yarın herkes" şeklinde konuştu.

Suyun çekildiği noktalarda küçük adacıkların oluştuğu, bu adacıklara Çad, Nijerya, Kamerun hatta Mali'den gelen balıkçı ve hayvan yetiştiricilerin hücum edip bunlardan faydalanmaya çalıştıkları bildirildi.

15 yaşındaki Raymond Cedubum, bir zamanlar suyun berrak olduğu yerde artık ot bittiğini ve gölde kayıkla dolaşmanın git gide zorlaştığını belirtti.

Çıplak ayaklı, üzerinde eski giysiler olan ve elinde derme çatma bir kürek taşıyan 50 yaşındaki Abakar Bukar, kederli bir gülüşle, "Bugün acı var, su azalıyor, tarım zorlaşıyor, çok mutsuzum" diye konuşuyor.

Göl eridiği için toprağın kendilerini ayakta tutan tek şey olduğunu söyleyen Bukar, "Susuzluktan dolayı toprak her gün biraz daha katılaşıyor, acı, acı, hep acı var" diyor.