"Büyüme başlasa bile işsizlik devam eder"
Temel makroekonomik büyüklüklerde yapılan revizyon ve son açıklanan işsizlik rakamları ile ilgili açıklama yapan TÜSİAD Başekonomisti Ümit İzmen, Katılım Öncesi Ekonomik Program'da işsizlik oranının 2010 ve 2011 yıllarında da bu yılın seviyesinde kalacağının tahmin edildiğini belirterek, "Bu da yeniden büyümeye geçildiğinde bile işsizlik sorununun devam edeceğini gösteriyor" dedi.
cumhuriyet.com.trTÜSİAD Başekonomisti Ümit İzmen, yaptığı açıklamada, 2009 yılı makro büyüklüklerinde yapılan gecikmeli revizyonun ekonomide 2008 yılının son çeyreğinde başlayan kötüleşmenin rakamlara yansıması olduğunu belirterek, yapılan revizyonla, 2009 yılı temel ekonomik büyüklüklerinin daha gerçekçi ve tutarlı bir çizgiye kavuştuğunu, böylece yaklaşık 6 aydır tıkanmış olan yatırım ve üretim kararlarının önünün açıldığını kaydetti.
İzmen, "Ancak, 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin büyüme hedeflerinin gerçekleştirilmesi, Katılım Öncesi Ekonomik Program'da belirtilen yapısal reformların somut programlarla desteklenerek tamamlanmasını gerektirmektedir. Küresel ekonomideki zaafiyetlerin halen devam ettiği ve yurtiçindeki talep dinamiklerinin zayıf olduğu dikkate alındığında, açıklanan hedeflerin yakalanabilmesi için IMF destekli bir makro uyum programının en kısa sürede uygulanması gerekiyor" dedi.
"İstihdam üzerindeki yükler azaltılmalı"
Açıklanan işsizlik rakamları, işsizliğin öngörülen seviyelerde tutulmasının ne kadar zor olduğunu ortaya koyduğunu vurgulayan İzmen, şöyle devam etti:
"2008 Ocak ayına göre işsiz sayısı bir milyon artarak, 3 milyon 650 bin kişiye, tarımdışı işsizlik oranı ise 5 puan artarak yüzde 19'a ulaşmıştır. Katılım Öncesi Ekonomik Program'da işsizlik oranının 2010 ve 2011 yıllarında, bu yılın seviyesinde kalacağı tahmin edildi. Bu da yeniden büyümeye geçildiğinde bile işsizlik sorununun devam edeceğini gösteriyor. Bu sorunun çözümü için, öncelikle istihdam üzerindeki yükler azaltılmalı ve aktif işgücü programları etkinleştirilmelidir."
"Krizle mücadele kamu açıklarını artırıyor"
Açıklanan büyüklüklerde dikkat çeken bir noktanın da kamu borçlarındaki artış olduğuna işaret eden İzmen, krizle mücadelenin kamu açıklarının artmasına neden olduğunu kaydetti.
Kamunun yurtiçi piyasalardan yüklü miktarlarda borçlanmasının, faiz oranları üzerinde baskı oluşturarak büyüme sürecine zarar vereceği uyarısında bulunan İzmen, bu nedenle, küresel piyasalardaki likidite sıkışıklığı da dikkate alındığında, IMF anlaşmasının sağlayacağı finansmanın önem taşıdığının altını çizdi. İzmen, "Dünya ekonomisinin yeniden hızlı bir büyüme sürecine girmesi ve Türkiye ekonomisindeki yapısal sorunların çözümlenmesi, 2010 ve 2011 yıllarında konulan hedeflere ulaşılabilmesini kolaylaştıracaktır" dedi.