Büyük ressam İbrahim Balaban dün yapılan törenin ardından memleketinde toprağa verildi

Türkiye’nin önemli ressamlarından İbrahim Balaban’ın cenazesi, Şişli Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde yapılan törenin ardından, defnedilmek üzere Bursa Seçköy’e uğurlandı.

Ayça Han


98 yaşında yaşama veda eden usta ressam İbrahim Balaban, Şişli Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde yapılan törenle son yolculuğuna uğurlandı. Balaban için yapılan törene oğlu Hasan Nâzım Balaban, Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Kani Beko, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin,eski Tekirdağ Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat, Bedri Baykam, Nebil Özgentürk, Rutkay Aziz, Nur Sürer, Turgay Fişekçi ve birçok sanatçı dostu ile sevenleri katıldı.
Nazım Alpman’ın sunuculuğuyla başlayan törende Nebil Özgentürk’ün hazırladığı İbrahim Balaban belgeseli ve Reis Çelik’in çektiği “Balaban” adlı kısa film gösterildi. Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, Bedri Baykam, Ekrem Eşkinat, Turgay Fişekçi ve oğlu Hasan Nâzım Balaban usta sanatçıya dair birer konuşma yaptı. Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin konuşmasında, bu denli önemli bir ressama sahip olmanın önemine değindi. Keskin, Balaban’ın eserlerinin nesiller boyunca yol gösterici bir ışık olacağını söyledi.

Dostları Balaban’ı anlattı

Türkiye aydınlarının ve sanatçılarının çok değerli bir duayeni kaybettiğini belirten UPSD Başkanı Bedri Baykam, konuşmasında şunları söyledi: “1996’dan beri onur üyemiz olan Balaban, gerek derneğimizin, gerek Türkiye’nin kalbinde, zihinlerinde sonsuza dek yaşayacak ve ölümsüz yerini tabii ki alacak. Bir asırı tamamlamak üzere olan yaşamının içinde onca büyük yaşam dersi, onca büyük efsane yer alıyor. Yalnız sanatçılar için değil, insanlık için büyük yaşam dersi vardır Balaban’ın bize verdiği. En büyük zorluklardan, en büyük acılardan, en büyük tükenmişlikler ve çaresizliklerin içinden insanın o enerjiyi, o dayanışmayı, o sanat ışığını, o arkadaşlığın getirdiği inancı bularak yoluna devam etmesi ve bugün burada yaşadığımız gibi unutulmaz izler bırakacak bir sanat yaşamının sahibi olmasıdır. Bu çok büyük bir örnektir, herkes için. Bu topraklar onu asla unutmayacak.”

Nâzım’la Balaban...

Gazetemiz kitap eki Genel Yayın Yönetmeni Turgay Fişekçi ise, konuşmasında Balaban ve Nâzım’ın dostluğuna değindi. Balaban’ın Bursa Cezaevi’nde Nâzım Hikmet’le nasıl tanıştığını ve nasıl resim çizmeye başladığı anlatan Fişekçi şu ifadeleri kullandı: “Bir sanatçının Nâzım gibi bir öğretmeninin olması çok iyi bir şey, eğer resim yapıyorsanız Nâzım size sadece resim yapmayı öğretmiyor, her sanatçının sahip olması gereken donanımı da sunuyor. Balaban’a resim yapmayı öğretirken aynı zamanda ona felsefe de öğretiyor, sosyoloji de öğretiyor, topluma, insana nasıl bakılacağını öğretiyor ve bu başlangıçtan sonra Balaban’ın muhteşem sanat hayatı geliyor. Ulusları büyük sanatçıları büyük düşünürleri yaşatıyor, Nâzım Hikmet nasıl toplumumuzun onuruysa, Balaban da böyle bir sanatçıdır.”

İbrahim Balaban Müzesi

İbrahim Balaban Müzesi’nin kurulmasını sağlayan eski Süleymanpaşa Belediyesi Başkanı Ekrem Eşkinat, bu müzenin Belediye Başkanlığı boyunca yaptığı en onur verici işlerden biri olduğunu söyledi. Eşkinat, “Onun dünyaya bakışını, hayata bakışını, sanata bakışını, Anadolu’nun resmini çizişini gelecek nesillere aktarmanın onurunu yaşıyoruz. Benim için büyük bir şerefti” dedi.

‘Çok gururlanıyorum’

Babası gibi ressam olan Hasan Nâzım Balaban ise, babasını kaybetmenin üzüntüsünü dostlarıyla paylaştı. Balaban şunları söyledi: “Ben birkaç gündür çok kötü durumdayım, biliyordum bu sonucun olacağını, iki aydır yatıyordu... Ama ölüm, ayrılık öyle bir şey ki kabullenmek çok zor. Konuşmakta zorlanıyorum kusura bakmayın; o benim babamdı, ben onun çocuğuydum, şimdi o gidince büyüdüm ben. O bana ressam oğlum derdi, gururlanırdı benimle; ben de onunla çok gururlanıyorum, çok büyük bir sanatçı. Vasiyeti üzerine Seçköy’de toprağa vereceğiz şimdi onu, sevgili anneciğine kavuşacak.”