Büyük çayırlar, geniş zamanlar
14 farklı mekânda başlayan Büyük Çayır sergileri yaz aylarında uykuya yatan güncel sanat ortamını canlandırmaya yelteniyor
Emrah KolukısaŞu günlerde İstanbul’un farklı köşelerinde aynı temanın izini süren bir seri sergi çıkıyor sanatseverlerin karşısına. Bu, birkaç kitap karıştırmak için girdiğiniz Robinson Kitabevi’nde de olabilir, bilinçli bir kararla girdiğiniz bir çağdaş sanat mekânında da. Gerçekten meraklılar içinse en azından her mekânda yer alan ve birbirini takip eden zamansal bir düzlem içinde sizi karşılayan Sarkis’in işlerini yakalamak için tüm çayırlığı keşfe çıkmayı önerebiliriz.
Norgunk’un girişimiyle başlayan ve eylül ayı ortasına kadar sürecek sergilerle ilgili olarak Alpagut Gültekin, “Çayır herkesin farklı bir şey yaptığı yer. Kimisi yan gelir yatar, kimisi piknik yapar, kimisi oyun oynar... Bu sergilerin ortak bir teması, belli bir çerçeve çizen bir kürasyonu yok. Biraz bunları da sorgulayan bir sergi aslında. Öte yandan yaz aylarında nedense bir durağanlık baş gösteriyor, onu da kırmak istedik” diyor bu sergilerin çıkış noktasını sorduğumuzda. Riverrun’da sergilerde yer alan sanatçıların bir kısmının da bir araya geldiği bir buluşmayla kutlanan Büyük Çayır sergileriAvrupa yakasında Karaköy, Tophane, Galata, İstiklal Caddesi ve Cihangir noktaları esas alınarak çizilecek bir daire rotayla gezilebilirken (bu rotanın dışına sadece Nişantaşı’ndaki Ariel’e gitmek için çıkacaksınız); Anadolu yakasında Moda, Beykoz gibi görece birbirine uzak semtler arasında bir kısa yolculuk bekliyor sizi. Bizim önerimiz, örneğin bir hafta sonunda, ilk gün Avrupa yakasındaki mekânları, ikinci gün de Anadolu tarafındaki mekânları gezmeniz, geniş geniş, çayırlarda dolanırcasına.
Serginin kalbi Sarkis
14 mekânın 12’sinde işleri yer alan Sarkis, Riverrun’daki buluşmanın da ilgi odağıydı. Sait Faik’in 12 farklı kitabını saate dönüştüren Sarkis’e neden Sait Faik’i tercih ettiğini sordum ayaküstü. Her zamanki sakin, sabırlı ve özenli üslubuyla sorumu yanıtlayan Sarkis şunları söyledi: “Cenevre’de mayıstaki sergim için attım bu fikri ilk defa ortaya. O zaman Sait Faik yoktu ama, Sebald ve Walser için düşünmüştüm. Sebald’ın “Austerlitz”i ile Walser’in dört kitabını aldım ve onları saat yaptım. Sonra burası olurken bu kitap işini yapsak dedim. Bana Sait Faik’in 12 kitabını yolladılar. Onların önerisi oldu Sait Faik. Ve çok da hoşuma gitti. Yani, İstanbul, böyle bir yazar ve 12 yerde aynı kalp çarpıyor. Aslında bu serginin, ben, hiç öne çıkmadan, kalbi gibi oldum.”
Sanatçılar ve mekânlar Sergide işleri yer alan sanatçı ve kolektifler şöyle sıralanıyor: Murat Akagündüz, Meriç Algün, Larissa Araz, Can Aytekin, Bandrolsüz, Silva Bingaz, Selim Birsel, Onur Ceritoğlu, Collective Çukurcuma, Antonio Cosentino, Sinem Dişli, Ege Kanar, Peter Downsbrough, Nermin Er, Ayşe Erkmen, İnci Furni, Özlem Günyol – Mustafa Kunt, Sibel Horada, Cem İleri, Sinan Logie, Yasemin Nur, Lara Ögel, Karin Sander, Sarkis, Heinz Peter Schwerfel, Merve Ünsal, Seçil Yersel, Derya Yıldız. |