Bütçeden paylar... Hangi kurumların bütçesi arttı, azaldı?

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, 2019 bütçesinin formalite gereği "kibir ittifakı" tarafından kabul edildiğini söyledi. Kaya, "Cumhurbaşkanlığı ve Diyanet'in bütçesi artarken, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK'ın bütçesi azaldı" dedi.

cumhuriyet.com.tr

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, TBMM’de yaptığı basın toplantısında 2019 Merkezi Yönetim Bütçesini değerlendirdi. 2019 Merkezi Yönetim Bütçesinin formalite gereği TBMM Genel Kurulu’nda kibir ittifakı tarafından kabul edildiğini söyleyen Kaya, “Hazine ve Maliye Bakanı ‘sosyete damat’ Berat Albayrak’ta 2019 Bütçesinin ‘tasarruf bütçesi’ olduğunu açıkladı.” dedi.
    
"Tasarrufu yine dar gelirli yapacak"

Kaya, “Bütçeyi incelediğimizde tasarrufu yine dar gelirlinin, asgari ücretlinin, emeklinin, işçinin, memurun yapacağını görüyoruz. Şimdi herkes kemerleri sıksın diyorlar, iyi güzel de dolar karşısında eriyip pula dönen, daha dün 2020 lira olarak açıkladığınız asgari ücretli nasıl kemer sıkacak. Açlık sınırının bin 943, yoksulluk sınırın ise 6 bin 328 olduğu bir ülkede 2020 lira alan asgari ücretli nasıl tasarruf yapacak.” diye sordu.  

“AKP 2002’de iktidara geldiğinde Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay %17,18 iken, 2019 yılında bu oran % 4,88’e düştü.” diyen Kaya, “2019 bütçesi eğitimin hiçbir sorununa derman olmuyor. Üzülerek söylemeliyiz ki 2019 bütçesinde eğitim sorunlarını çözecek artı bir kuruş dahi ayrılmamıştır.” ifadelerini kullandı.

Kaya, “Gerçekten merak ediyoruz. Cumhurbaşkanlığı, Diyanet, Din Öğretimi Genel Müdürlüğü bütçeleri artırılırken, eğitim yatırımları bütçesi ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bütçeleri neden azaltıldı? Diyanet İşleri Başkanlığına, TÜBİTAK'a ayrılan bütçenin 3 katından fazla bütçe ayrılmasının bilimsel gerekçeleri nelerdir?” diye sordu.

Kaya, “Türkiye’nin kalkınmasın tek yolu; çağdaş, laik, demokratik ve bilimsel eğitimden geçmektedir… Erdoğan damadını düşünüyor biz de bu ülkenin çocuklarını düşünmek zorundayız.” dedi.

Cumhurbaşkanlığı ve Diyanet'in bütçesi arttı

Kaya, 2019 ?“Tasarruf Bütçesinde” kimi kurumların bütçelerinde artışlar olduğunu belirterek, "En büyük artış Cumhurbaşkanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinde yapıldı." dedi. Buna göre;

•Cumhurbaşkanlığının 2019 yılı bütçesi 3,3 kat artarak 845 milyon liradan, 2 milyar 819 milyon liraya yükseldi.

• Diyanet İşleri Başkanlığının bütçesi ise 2018 yılına göre yüzde 34 oranında artarak, 7,7 milyar liradan 10,5 milyar liraya yükseldi.

Hangi kurumların bütçelerin düşüş var?

Kaya konuşmasında, 2019'da hangi kurumların bütçesinde,  Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın ve TÜBİTAK'ın bütçesindeki azalışa dikkat çekti.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bütçesi ise 2019`da yüzde 4 oranında azalarak, 8 milyar 141 milyon liradan, 7 milyar 784 milyon liraya düştü.
TÜBİTAK'a ise 3 milyar lira bütçe ayrıldı.

Vergi yükü dar gelirlinin sırtında

Kaya, "2019 yılında yüzde 24,7 oranında daha fazla vergi ödeyeceğiz. 2019 bütçesine göre 756,5 milyar TL vergi toplanacak. Katma değer vergisi: 318 milyar TL, Gelir Vergisi: 176,7 milyar TL, Özel Tüketim Vergisi: 164 milyar TL, Kurumlar Vergisi: 81 Milyar TL. En büyük vergi yükü KDV, ÖTV ve Gelir Vergisinden oluşuyor. Bu tabloya göre vergiler işçinin, memurun, emeklinin, asgari ücretlinin ve dar gelirlinin sırtında." diye konuştu.

"Zorunlu ihtiyaçlarımız lüks sayılıyor"

2002 yılında lüks tüketimi vergilendirmek amacıyla getirilen, ÖTV’nin kapsamı o kadar genişletildi ki, artık zorunlu ihtiyaçlarımız da lüks sayılıyor. 2010 yılı bütçesinde 52,4 milyar TL olan ÖTV, 2019 bütçesinde 164 milyar TL’ye çıktı.

• Elektrikli ev eşyaları, buzdolabı, çamaşır makinası artık lüks.   2019 yılında elektrikli ev eşyası alanlar, 9,3 milyar ÖTV ödeyecekler.

• Petrol ve doğalgaz ürünleri kullanmakta lüks… Alternatif olarak tezek yakalım desek o da yok. Çünkü hayvancılığı da bitirdiler. 2019 yılında 68,7 milyar TL ÖTV ödeyeceğiz.

• Motorlu taşıtlar zaten lüks, 2019’da 24 milyar TL ÖTV ödeyeceğiz.

"AKP okuyana, yazana, çizene düşman"

Kaya konuşmasını şöyle sürdürdü:

"AKP, okuyana, yazana, çizene, sanata, sanatçıya düşman… Tüm dünyada insanlar okusun diye kitaplardan alınan vergilerler sıfırlanırken, bizde akıl almaz oranlarda vergiler artırılıyor. E-kitapta yüzde 8 olan KDV oranı, yüzde 18’e çıkarıldı. E-gazete ve e-dergide ise yüzde 1 olan KDV oranı, yüzde 18 oldu.  Basılı kitaplarda ise KDV oranı yüzde 8 olarak uygulanıyor.
Gerçekten merak ediyoruz, e-kitaptaki vergi oranını %8’den, %18’e çıkartmaktaki amacınız nedir?  İnsanlar daha az okusunlar diye mi bunu yapıyorsunuz? Okuyan, yazan, çizen, düşünen insanlardan bu kadar mı korkuyorsunuz? Uykularınız mı kaçıyor? Afakanlar mı basıyor?

"Çocuklar cemaat ve tarikat yurtlarına mahkum ediliyor"

Devlet yurdu yapılmıyor, çocuklarımız, “Kamu Yararına Çalışan Vakıf” diye adlandırılan, cemaat ve tarikatların kurup, faaliyetlerini yürüttüğü, yurtlara yönlendirilmektedir. Bu yurtlarda kalan öğrencilerin yemek ve barınma bedelleri devlet tarafından ödenmektedir.

“Kamu Yararına Çalışan Vakıf” ne demek? Kamu yararına çalıştığına kim, nasıl karar veriyor? FETÖ’nün yurtları da bir zamanlar “altın nesiller” yetiştiren yurtlardı (!)  

AKP, FETÖ’yü de böyle besleyip büyüttü.  “Ne istediniz de vermedik” dedi.   Şimdi de çocuklarımız başka cemaat ve tarikatların eline teslim ediliyor.

Buradan soruyorum devlet neden öğrencilerine yurt yapmıyor? Türkiye Cumhuriyeti’nin çocuklarına yurt yapacak parsı mı yok? Yoksa, çocuklarımızı cemaatlerin, tarikatların yurtlarına mahkum ederek, başka hesaplar peşinde misiniz?

"Tarihi liselerimiz cemaatlerin pençesinde"

Tarihi liselerimizde yaşananlar bizleri endişelendiriyor. Daha önce bakanlık tarafından "proje okul" statüsüne alınıp öğretmenleri başka okullara dağıtılan, Kadıköy Anadolu Lisesinden cemaat ve tarikatların örgütlenme faaliyetleri yürüttüğünü görüyoruz. Cemaat ve tarikatlarla ilişkili kişiler "dini sohbete katılmaları" için öğrencileri baskı altına almaya çalışıyor. Ancak okulun gerçek sahibi olan “fikri hür vicdanı hür” çocuklarımız bu baskılara boyun eğmeyerek okullarına sahip çıkıyorlar.

Ancak okul Müdürü Ali Fuat Güney ve yönetimi, cemaat ve tarikat bağlantılı öğrenciler yerine buna karşı çıkan öğrenciler hakkında soruşturma başlatıyor. Biz bu öğrencilerimizin yanındayız. Cemaat ve tarikatların okullarımızda örgütlenmelerine asla izin vermeyeceğiz. Türkiye’nin kalkınmasın tek yolu; çağdaş, laik, demokratik ve bilimsel eğitimden geçmektedir.  Erdoğan damadını düşünüyor biz de bu ülkenin çocuklarını düşünmek zorundayız."