"Bütçe Aralık'ta 'bir miktar' açık verecek"

Bakan Şimşek, Ankara Sheraton Otel'de düzenlenen Trakya Elektrik Dağıtım A.Ş. Devir Teslim Törenine katıldı. Toplantıda konuşan Bakan Şimşek, teminatını yakmayan IC Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çeçen'e, teminat mektubuyla destek veren bankacılık sektörüne, dağıtım özelleştirmelerinde emeği olan herkese teşekkür ederek konuşmasına başladı. Bakan Şimşek enerji denildiğinde aklına 3 şey geldiğini belirterek, bunlardan ilkinin enerjide dışa bağımlılık olduğunu söyledi. Türkiye'nin enerji tüketiminin yüzde 74'ünü ithal ettiğini belirten Bakan Şimşek, bunun çok yüksek bir oran olduğunu, özellikle son yıllarda petrol ve doğalgaz fiyatlarındaki artış nedeniyle enerji faturasının arttığını belirtti. Türkiye'nin 2011 yılında cari açık bir kenara bırakıldığında çok güzel bir resme sahip olduğunu dile getiren Bakan Şimşek, "Fakat enerji ağırlıklı olmak üzere ithalatın çok yüksek oranda arttığı, dolayısıyla cari açığın çok yüksek olduğu bir yılı geride bıraktık. 2002 yılında Türkiye'nin toplam enerji ithalatı 9 milyar dolar düzeyindeydi. 2011 yılında muhtemelen 50 milyar doların üzerinde bir rakamla kapatmış oluyoruz. Bu hakikaten dışa bağımlılıkta çok önemli bir sorun. 2002'den 2011 Ekim ayına kadar Türkiye'nin cari açığı yaklaşık olarak 279 milyar dolar. Türkiye'nin enerji ithalatı yaklaşık 275 milyar dolar. Bu bile başlı başına enerjide dışa bağımlılığı, sorunun boyutlarını ortaya koyuyor. Yüksek cari açık demek Türkiye'nin dış borcunun artması demek. Türkiye'nin büyümesinin aşağı çekilmesi demek. Enflasyonun olumsuz etkilendiği bir süreç bu. Bu özelleştirmeler bu sorunu azaltacak nitelikte olacak" diye konuştu.

İkinci sorunun rekabet eksikliği olduğunu sözlerine ekleyen Bakan Şimşek, bugün Türkiye'de birçok ürünün üretilememesini enerji maliyetlerinin yüksekliğine bağladı.

"Verimli değiliz"

Enerji denildiğinde aklına gelen üçüncü şeyin 'verimlilik' olduğunu söyleyen Bakan Şimşek, "Verimli değiliz. Dünyanın gelişmiş ülkeleriyle karşılaştırdığımız zaman, milli geliri üretmek için bizim harcadığımız enerji ülkeden ülkeye değişmekle birlikte 2-3 kata kadar çıkabiliyor. Biz elektrik özelleştirmelerini yaparken şunu düşünüyoruz: Tabii ki özel sektör bu işi daha iyi yapar, verimliliği ön plana çıkarır, maliyetleri aşağı çekmeyi ön plana çıkarır. Ülkemizin refah artışını daha sürekli hale getirecek bir yapının kurulmasına katkıda bulunur" dedi.

Elektrik özelleştirmelerinin de kendisinde birkaç hususu çağrıştırdığına dikkat çeken Şimşek, "Hizmet kalitesi çok önemli. Kamu bugün bu işi yapıyor. Ancak ben inanıyorum ki özel sektör gerek verimliliği gerekse hizmette kaliteyi ön planda tutup bu işi yapacağına inanıyoruz" diye konuştu.

"EPDK hedefler belirleyecek. Özel sektör bu hedeflerin ötesine geçerse daha fazla kar edecek"

Kayıp kaçakların enerji sektöründe önemli sorunların başında geldiğini söyleyen Bakan Şimşek, "EPDK hedefler belirleyecek. Özel sektör bu hedeflerin ötesine geçerse daha fazla kar edecek. Bu hedeflerin gerisinde kalırsa, bazı maliyetlere katlanmak zorunda kalacak. Gerçekten çok teşvik edici bir sistem söz konusu. Ben inanıyorum gerek Trakya da gerekse diğer bölgelerde olsun özel sektör bu kayıp kaçaklarda en aza indirerek büyük katkılarda bulunacak" dedi.

Özel sektörün sadece dağıtım bölgelerini almadığını, önümüzdeki dönemde yatırımlar açısından da bir takım yükümlülükler altına gireceğini söyleyen Bakan Şimşek, yatırımlar için bütçeden kaynak ayırmaları gerektiğini ifade etti.

Bugün devletin dağıttığı elektriğin parasını toplamakta bile zorlandığına dikkat çeken Bakan Şimşek, "O nedenle bu işin özel sektör eliyle çok başarılı şekilde yürütüldüğünü gördük" dedi.

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile birlikte bu dönemde zoru başarmaya çalıştıklarını da sözlerine ekleyen Şimşek, "İşin kolayı var. Bugün birçok şirkette, halka arzı yapabiliriz. İyi de bir gelir elde edebilirdik. Ama biz zoru seçtik. Biz bunu reform olarak gördüğümüz için, elektrik sektöründeki, enerji sektöründeki özelleştirmeleri reform olarak gördük. Gelir önemli ama biz olaya gelir olarak bakmıyoruz. Bundan sonraki dönemde de ağırlıklı olarak işimizi bu çerçevede yürüteceğiz" dedi.

"Avrupa'daki krizin ana sebebi siyasi irade eksikliği"

Siyasal istikrarın önemine dikkat çeken Bakan Şimşek, "Avrupa'ya baktığımız zaman, ABD'ye baktığımız zaman bu gibi sorunların zamanında çözülememesinin arka planına bakıldığında, maalesef siyasi irade eksikliğini görüyorsunuz. ABD'de sorunlar bugün olması gerekenden daha büyük bir boyuta ulaşıyorsa, bunda siyasi irade eksikliği görülüyor. Aynı şey Avrupa için de geçerli. Yangın çok küçükken çözülecekken çözülememişse bunda siyasi mülazaraların etkisi büyük. Türkiye'nin bu belirsizliklerin arttığı dönemde en güçlü tarafı kriz tecrübesi olan, güçlü bir halk desteği olan aynı zamanda ihtiyatlı makro ekonomik politikaları kendisine şiar edinmiş bir hükümetin varlığı önemli" dedi.

"Bütçe Aralık'ta 'bir miktar' açık verecek"

Aralık ayında bütçenin bir miktar açık vereceğini söyleyen Bakan Şimşek, bunun da bazı alanlara ilave kaynak aktarıldığı için yaşanacağını belirtti. Bakan Şimşek, ulaştırmaya neredeyse 10 milyar Tl, yine Van depreminin yarasını sarmak için 2.2 milyar TL kaynak aktarıldığını söyledi. Eğitim ve sağlık gibi önceliklendirdikleri alanlara ilave kaynak aktardıklarını belirten Bakan Şimşek, Türkiye'nin bütün bunlara ilaveten genel denge açığı açısından muhtemelen yılı yüzde 1'in altında kapatacağını ve bunun çok önemli bir kazanım olduğunu söyledi. "İlave harcamalar olmasaydı açık olmayacaktı" diyen Bakan Şimşek ya da açığın sıfıra yakın düzeyde olacağını söyledi. Şimşek, "Ama yatırım yaptığımız alanlar önemli alanlar. Memleketin insan stoğuna, fiziki altyapısına, araştırma geliştirme projelerine bizim kaynak ayırmamız aslında ülkemizin 30 -40 yıllık altyapısını güçlendirmekle ilgili olduğu için yapıyoruz" şeklinde konuştu.