'Bunun siyasi rant aracı yapılmasını kınıyorum'
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, ayakkabı boyacısı bir çocuğa ayakkabılarını boyattığı için Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'dan gelen tepkiye, eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın 2008 yılında görevdeyken küçük bir çocuğa ayakkabısını boyattığı fotoğrafla yanıt verdi.
cumhuriyet.com.trMHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'ya yanıt verdi. Aydın'ın ilçelerini gezerken küçük bir çocuğa ayakkabısını boyatmasının Milli Eğitim Bakanı Çubukçu tarafından siyasi istismar ve rant aracı olarak kullanıldığını belirten Vural, "Bakanlık yapmak kolay, gören olmak zor, bunlar bakıyor görmüyorlar. Bunların gözleri var görmüyor, kulakları var duymuyor, dilleri var konuşmuyor. Böyle bir konudan bakan, siyasi medet uman bir bakan" diye konuştu.
Küçük bir çocuğa ayakkabısını boyatmasının siyasete malzeme yapılmasını kabul etmediğini kaydeden Vural, Çubukçu'nun "Başbakan'ın çocuklara oyuncak dağıtmasının pedagojik" olduğuna ilişkin sözlerine ise, "Sayın bakan herhalde kendini Başbakan'dan sorumlu zannediyor. Başbakan ve ailesine gösterdiği bu hamiyetperver davranışı çocuklara gösterse daha çok başarılı olur" dedi. Bakan Çubukçu'nun kendisine yönelik 'vurdumduymaz' şeklindeki sözlerine, "Asıl vurdumduymazlık o tabloyu görmeyenlerdir" yanıtını veren Vural, asıl vurdumduymazların da 'Sırça köşklerde oturup milyonlarca ailenin sorunlarını görmeyenler ve dertlenmeyenler' olduğunu söyledi.
'Çiftçiye 'ananı al git' derken hangi pedagojiyi kullanıyordu?'
Başbakan Erdoğan'ın Mersin'de bir çiftçiye "Ananı da al git" sözünü hatırlatan Vural "Başbakan çitftçiye 'ananı da al git' derken hangi pedagoyiji kullanıyordu" diye sordu. Hükümetin 'çiftçinin sıkıntılarını duymayan tuzukuruların hükümeti' olduğunu belirten Vural, Çubukçu'nun, kendi çocuğunun da okuduğu bir Milli Eğitimin bakanı olmasının handikap olduğunu kaydetti. Vural, "Sayın hanımefendi sarsılmış. Çocuğu o duruma düşürüp, durumunu anlamayan kendisi" dedi.
'Unakıtan ayakkabısını boyatırken, Bakan Çubukçu neredeydi?'
Basın toplantısında eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın 5 Eylül 2008'de gazetelere yansıyan ve boyacı bir çocuğa ayakkabılarını boyattığı fotoğrafları gösteren Vural, yine Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın da Sivas'ta üniversite mezunu bir gence ayakkabısını boyattığına ilişkin haberi de hatırlattı. Vural, "Ben oraya gittiğim zaman o çocuğun gözündeki sıkıntıyı gördüm. Vurdumduymaz değilim, olamam. Ayakkabımın boyaya ihtiyacı yoktu, boyatmadım da. Ancak o çocuğun sıkıntısını gördüğüm ve hissettiğim için içimden bir şey yapmak geldi. Bu çocuğu, bu duruma düşüren, bu zulüm iktidarıdır. Burada asıl sorunlu olan kafa, bundan siyaset üreten kafadır" diye konuştu. 'Evin reisini işsiz bırakan tuzukuruların çocuğun çalışmasını, evine ekmek götürmesinin eleştirilebildiği'ni kaydeden Vural, kendisinin ayakkabı boyacılığı yaparak evini geçindiren çocuğa saygı duyduğunu ancak, Çubukçu gibilerine saygı duymadığını belirtti.
Vural, "Asıl utanması gerekenler Unakıtanlar, mısır akıtanlar, gemi akıtanlardır. Asıl utanması gerekenler bu çocuğu çalışmak zorunda bırakanlardır. Sayın bakan, Unakıtan ayakkabısını boyatırken neredeydi. O zaman sarsıntı geçirmemiş miydi" dedi. Çubukçu'nun 'Milletin andıyla, kimliğiyle' uğraşmaktan vazgeçmesi gerektiğini de ifade eden Vural, basına yansıyan fotoğrafının 'siyasi istismar' konusu yapılmasını da kınadığını söyledi. Başbakan Erdoğan'ın Türkiye'deki fakir fukarayı 'Yeşilçam'ın Yumurcak filmlerinden gördüğü'nü söylediğini hatırlatan Vural, "Bunlar fakir fukaralığı film zannediyorlar, bu çocuğu da artistlik yapıyor zannediyorlar" dedi.
'110 imza hazır, neyi imzaladıkları bilinmiyor'
Vural bir soru üzerine, Anayasa değişikliği konusunda, AKP'nin, henüz teklif verilmeden 110 milletvekilinin imzasını almasını da eleştirdi. Vural "110 imza hazır, neyi imzaladıkları bilinmiyor. Böyle bir Anayasa değişikliği millet iradesinin olmadığını ortaya koyuyor" dedi. Vural Almanya Başbakan'ı Angela Merkel'in muhalefet liderleriyle ayaküstü kısa süreli görüşme talebini CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın kabul etmediğinin ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin tavrının sorulması üzerine, "Gereken cevap verilmiştir. Genel başkanımız MHP'nin ve Türk milletinin duruşunu ve onurunu ortaya koyacak bir tavır sergilemiştir" karşılığını verdi.