'Bundan sonrası bence şölene dönüşmelidir'

BDP İstanbul Vekili Sırrı Süreyya Önder Cumhurbaşkanı Gül'le yaptığı görüşme sonrası açıklamalarda bulundu.

cumhuriyet.com.tr

BDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder Gezi Parkı protestolarıyla ilgili olarak Çankaya Köşkü’nde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüştü.

Önder görüşme sonrasına şu açıklamaları yaptı:
 
Sayın Cumhurbaşkanına konuyla ilgili bilgileri aktardım. Dikkatle dinleyerek not tuttu. Devlet şiddetinin pervasızlığını anlamsızlığını kendi durduğumuz yerden anlattım.
 
Biraz bilgi kirliliği de başladı. Sürece dair kısa değerlendirme yapıp Sayın Arınç’ın sahsında hükümetin yaklaşımını aktarmak istiyorum.
 
Olay basit bir hukuk ihlaline en basit bir karşı çıkıştı.
 
Halkı demokratik süreçlere katmama kendi bildiğini okumadan başlayarak bu noktalara geldi.
 
Henüz daha demokratik siyasetin devlet katında bir reflekse bürünmediğini görmek mümkün.
 
Nüfusun yüzde yetmişi genç olan bir ülkede itiraz edenleri daraltıp onlara şiddet uygulamanız isyan edenlerin çoğalmasına yol açar.
 
Bana göre polis bütün eğitimini yapılanmasını gözden geçirmek zorundadır. Oradaki polisler işi şahsi meseleleri oradaki insanları da şahsi düşmanları olarak görüyorlar.
 
Sayın Arınç parkla dönük meselede kararla ilgili kenti de dahil eden yeni bir süreç başlatacaklarını söyledi. Bu önemli bir gelişmedir.
 
Polisin zehirli güç kullanımına yönelik adli idari süreci başlattıklarını söyledi.
 
Ben sadece o bölgenin vekili sıfatıyla görüşmeleri yürüttüm. Direnişçi arkadaşlarıma selam ediyorum.
 
Demokratik farkındalık ülke tarihinde dönüm noktası olacaktır.
 
Bundan sonrası bence bir şölene dönüşmelidir. Bundan sonrasını demokratik mekanizmalarla yürütmek gerekiyor.
 
Sayın Arınç’ın temsiliyeti meşrudur ve bizim sorgulayacağımız bir şey değildir.
 
İstanbul Valisi derhal soruşturma açılması kişilerden biridir. Birazcık feraset bu meseleyi çok daha baştan demokratik zemine çekecekti. Bunların hepsinin hakkında suç duyurunda bulunacağız.
 
Halk süreci denetleyebileceğini gördü ve özgüven kazandı.
 
Halkın özgüveni öyle bir noktaya geldi ki bu saatten sonra siz halka rağmen tepeden inme bir şey yapamazsınız.
 
Sayın Gül anlatılanların bir kısmını bildiğini bir kısmını benden duyduğunu aktardı. Sayın Başbakan burada olsaydı ona da anlatmak isterdim.
 
Mesela kamunun bilmediği nokta var. Alınan ruhsatta burası kentsel sit alanıdır. Düzenlenirken bu kaldırım unutulmuştur. Adı yayalaştırma projesi olan bir yerde bir oldu-bittiyle biz orayı keseriz anlayışı vardır.
 
Bu sadece ağaca yönelik bir tepki değildi. Kardeşim siz bu kadar nobran davranamazsınız. Ülkenin her alanına bu kadar ölçüsüz yaklaşamazsınız itirazıydı.
 
Buradan bu vesileyle Sayın Bahçeli’ye bir şey söylemek istiyorum. Sürekli “İmralı’nın postacısının başrol oynadığı bir işte biz olamayız” diyordu.
 
Sayın Bahçeli bilmeli ki orada evlatlarımızın canını burada ağzı var dili yok ağaçlarımızın canını kurtarmak için buradaydım.
 
Orada da burada da meseleyi hukukun içinde çözmek için vardım.
 
Bakın aylardır evlatlarımız ölmüyor. Ölüm haberleri gelmiyor. Dilerim ki bütün evlatlarımız eceliyle ölsün. İmralı sürecinde hangi saikle yer aldıysam ağaçlar içinde aynı saikle yer aldım.
 
Yanılıyorsunuz Sayın Bahçeli MHP’li bir çok seçmen bizinle birlikte o meydandaydı.
 
Yapılanın ne kadar meşru olduğunu sizden çok daha iyi fark etmişlerdi.