Bülent Ersoy yeniden davalık
Bakırköy Cumhuriyet Savcısı, Bülent Ersoy'un beraat kararını temyiz etti. Savcı Çakır, temyiz dilekçesinde; Ersoy'un sözlerinin bölücü yayınlar yapan ROJ Tv'de yer almasını ve DTP'li bazı belediye başkanlarının sokak ve caddelere "Bülent Ersoy" adını verme girişimlerini örnek göstererek, Ersoy'un "Çocuğum olsa askere göndermem" sözlerinin provoke edici olduğunu savundu.
cumhuriyet.com.trBakırköy Cumhuriyet Savcısı, Bülent Ersoy'un Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesi'nin beraat kararını temyiz etti.
Davayı açan Savcı Ali Çakır, temyiz dilekçesinde; Ersoy'un sözlerinin bölücü yayınlar yapan ROJ Tv'de geniş bir şekilde yer almasını, 40 bin kişinin Kadıköy'de "Bülent Ersoy'a destek mitingi" düzenlemesini, DTP'li bazı belediye başkanlarının sokak ve caddelere "Bülent Ersoy" adını verme girişimlerini örnek göstererek Ersoy'un "Çocuğum olsa askere göndermem" sözlerinin kamu güvenliğini bozucu olduğunu ve bu nedenle beraat kararının yasaya uygun olmadığını belirtti.
Ersoy'un mal varlığını Mehmetçiklere bağışlaması
Savcı temyiz dilekçesinde, mahkemenin beraat kararı verirken, eylemin "yakın tehlike suçu ve kamu güvenliğini bozucu nitelikte olup olmadığını irdelemediğini" öne sürdü.
Savcı, Ersoy'un, '...Mal varlığını TSK'ne bağışladığı...T.C vatandaşı olarak görev verildiğinde pabucunu giyerek koşacağı...Asker annelerinin duygularına tercüman olma ve kirli savaşın sona erdirilmesi adına böyle konuştuğu...' yolundaki sözlerinin de samimiyetten uzak olduğunu ifade etti.
'RTÜK'e telefon yağdı'
Savcı, Ersoy'un konuşmasını "eğlence içerikli bir programda keyfe keder bir uslupla" yaptığını, "yayınlanan programın formatına uygun olmadığı halde sebepsiz yere ifade ettiği düşüncenin geniş halk yığınlarında o günkü ortamın gerginliğiyle büyük infial yarattığını" öne sürürek, "Bülent Ersoy'un sözlerinin ardından, RTÜK'ün 444 1 178 numaralı İletişim Merkezi'ne izleyicilerden çok sayıda başvuru yapıldığı, Üst Kurul'un İletişim Merkezine ulaşan toplam 2 bin 814 başvurudan 1240'ının Ersoy'un sözlerinin yer aldığı programa ilişkin olduğu, bunlardan sadece 88'inin Ersoy'a destek veren izleyicilerden geldiği resmi açıklamalarla sabittir" dedi.
'Çocuk doğuramayan Ersoy...'
Savcı temyiz dilekçesinde, "Çocuk doğurma yeteneği tıbben olmayan bir kişinin, Türk annelerini bir anlamda provoke etmek anlamında kullandığı sözleri iyi niyet göstergesi ve düşünce özgürlüğünün gereği olarak değerlendirmek safdillik olacaktır" ifadesine de yer verdi.
'Düşünce özgürlüğü değil provakasyon'
Savcı, "Türkiye Cumhuriyetinin ulusal güvenliğinin, toprak bütünlüğünün veya kamu emniyetinin korunması, kamu düzeninin sağlanması, dolayısıyla milli savunmasını korumak bakımından özgürlüklere bu yasal düzenleme ile yaptığı müdahalesinin, meşru bir amaca yönelik olduğu yönündeki AİHM kararları ve AİHS hükümleriyle uyumluluk teşkil etmektedir." ifadesini kullandığı temyiz dilekçesine şöyle devam etti:
"Elbetteki 'ifade özgürlüğü', demokratik bir toplumun zorunlu temellerinden birini ve toplumun ilerlemesi ve her bireyin özgüveni için gerekli temel şartlardan birini teşkil etmektedir. Ancak sanığın sarf ettiği sözleri yukarıda açıklamaya çalıştığımız bakış açısıyla değerlendirdiğimizde; askerliği vatan borcu, vatan borcunu ise namus borcu olarak kabul eden, işini ve gücünü, sevdiklerini, ailesini bırakarak askere giden, ölmesi halinde şehit olacağını düşünen kişiler ve geride bıraktıkları insanlar ile bir Kurtuluş Savaşı yaparak özgürlüğünü, bağımsızlığını kazanan Türk Ulusunun büyük bir kesimi bakımından halkı askerlikten soğutmaya yönelik ifadelerin kırıcı, şok edici, rahatsız edici olacağı şüphesizdir."
Son sözü Yargıtay söyleyecek
Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesi, Ersoy'un sözlerinin, "şahsi fikrin kişisel haklar yönünden özgürce açıklanması" niteliğinde olduğuna ve suç kastı taşımadığına karar vererek, Ersoy'un beraatına hükmetmişti.
Davanın iddianamesinde, Ersoy'un, 24 Şubat 2008'de bir televizyon kanalında canlı yayınlanan eğlence içerikli programda yaptığı konuşma nedeniyle, "yayın yoluyla halkı askerlikten soğuttuğu" gerekçesiyle 9 aydan 2,5 yıla kadar hapsi isteniyordu.
Ersoy hakkında dava açan Cumhuriyet Savcısı Ali Çakır, karara itiraz etti. Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararı temyiz edilmesinin ardından dosyada son sözü Yargıtay söyleyecek.