Bulaştırıcılığı ve hastalığın şiddetini önlüyor, 4-6 saat koruyabiliyor

Koronavirüs salgınını tüm dünyayı etkisi altına almasının ardından, ağız ve burnu kapatan maskeler virüsle mücadelede önemli bir araç haline geldi.

Sibel Bahçetepe

Birçok ülkede umumi yerlerde maske takma zorunluluğu getirilirken Türkiye’de maske takmanın öneminin yeterince anlatılmadığını kaydeden Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Derya Uludüz, “Maske bulaştırıcılığı önlemede ve hastalığın şiddetini azaltmada olmazsa olmaz. Ayrıca özellikle burundan virüs girdiğinde kestirme yoldan burun koku siniri ile beyne kolayca ulaşabiliyor ve daha ciddi tablolara neden olabiliyor” uyarısında bulundu. Uludüz, yurttaşların pahalı, sağlıkçıların kullandığı profesyonel maskeler kullanmasına gerek olmadığı belirtirken “Pamuklu gömleğinizi iki kat yapıp maske olarak diktiğinizde sizi 4-6 saat koruyor” dedi.

VİRÜSÜN MİKTARI DA ÖNEMLİ

Güney Kore örneğini veren Avrupa İnme Organizasyonu Yönetim Kurulu üyesi de olan Prof. Uludüz “Kore hala televizyonlarda sürekli maske takmanın önemini vurguluyor. Japonya, Tayvan, Singapur çok iyi bir örnek. Bu ülkeler 2009 grip ve 2015 MERS salgınını geçirdiler. Avrupa’da çok hızlı yayılıyor ve bazı ülkeler maske zorunluluğu getirdi” dedi. Virüsün özellikle burundan girdiğinde koku siniri ile beyne kolayca ulaştığını söyleyen Uludüz, şunları anlattı: “Daha ciddi tablolara neden olabiliyor. Bu açıdan maskenin önemi çok çok fazla. Siz maske takmadığınızda virüs burundan ve ağızdan çok daha kolay ve yüksek miktarda giriyor. Virüsün girmesi durumunda hastalık yapma potansiyeli belli kriterlere bağlı. Bunlardan en önemlilerinden biri virüsün miktarı. Yani az miktar virüs hastalığı kolay atlatmanıza veya taşıyıcı olmanıza neden olurken çok miktarda virüse maruziyet ciddi hastalanma riskinizi artırıyor. Bunun için de burun kestirme yol. Daha kolay beyne olaşabiliyor ve nörolojik vakaların artmasına neden olabilir.”

KOKU ALMA ETKİLENİYOR

Hastaların yüzde 30’unda hiç belirti olmadığını yineleyen Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Derya Uludüz “Deneyimlerimiz nörolojik tutulum olduğunu gösterdi, beyin iltihabı, şuur kaybı, inme, nöropati gibi. Pozitif hastaların yüzde 30’unda hiç klinik belirti vermeden önce ilk anozmi yani koku alamama yakınması ortaya çıkıyor. Kore’de 40 yaş altı pozitif hastalarda bu yakınmaların gelişmediği belirlendi ve bu kişiler virüsü çok fazla yayma özelliği taşıdıkları için süper taşıyıcılar olarak değerlendiriliyor. Maske koruyuculuğu kesinlikle çok önemli” dedi. 

PAHALISINA GEREK YOK

N95 maskelerinin sağlık personelinin kullandığı maskeler olduğunu kaydeden Prof. Uludüz, şunları anlattı: “Halkımız için bu maliyetli bir iş ve gerek de yok. Cambridge Üniversitesi kanıtladı ve bildirdi. Virüs çok küçük boyutta ancak pamuklu kumaşı, örneğin pamuklu gömleğinizi iki kat yapıp maske olarak diktiğinizde sizi 4-6 saat koruyor. Sonrasında 60 derecede yıkadığınızda virüs ölüyor. Aslında en ideali sosyal izolasyon yani uzak durmak. Etrafımızdaki insanlardan 1.8 metre uzakta konuşmak önemli. Maskeyi takıp çıkarırken mutlaka ellerimizi yıkamamız gerek. Maske şu anda  olmazsa olmaz.”