Buğdayda korkutan hastalık
Türkiye'den geçen yıl test için Kenya'ya gönderilen buğday çeşitlerinin sadece 11'inin, dünyayı tedirgin eden Ug99 kara pas hastalığına karşı dayanıklı çıktığı belirtildi.
cumhuriyet.com.trİlk olarak 1999 yılında Uganda'da buğday bitkisinde tespit edilen, zehirli gövde mantarı Kara Pas'ın yeni bir ırkı olan Ug99, 2008 yılında sınır komşumuz İran'a kadar yayıldı.
Görüldüğü yerlerde edipemilere ve büyük ekonomik kayıplara sebep olan ancak şuana kadar Türkiye'de varlığı tespit edilmeyen Ug99 ırkı için 2009 yılında acil eylem planı hazırlanması amacıyla Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bünyesinde 4 ayrı çalışma grubu oluşturuldu.
Bu gruplar, hastalığın izlenmesi, hastalığa dayanıklı çeşitlerin geliştirilmesi, geliştirilen çeşitlerin sertifikalandırılması ve çiftçiye dağıtılması ile çiftçilerin bu hastalıkla ilgili bilgilendirilmesi için çalışma yapıyor.
Uganda'dan sonra Kenya, Etiyopya, Sudan, Yemen ve İran'a sıçrayan Ug99, bu yıl ise Güney Afrika'da görüldü. Yıllardır başarılı mücadele verilerek savuşturulan gövde mantarı tehlikesinin, son yıllarda hızlı şekilde yayılan Ug99 türüyle küresel buğday üretimini tehdit ettiği, salgının küresel boyuta ulaşmasının 1 milyar kişi için açlık riski yaratabileceği belirtiliyor.
''Ug99'un oluşturma özelliği var"
Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Korumu Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nuh Poyraz, Ug99'un ırk oluşturma özelliği olduğunu, ırk oluşturmasının hastalandırma yeteneği yüksek olan yeni bir ırkın ortaya çıkması anlamına geldiğini belirtti.
Poyraz, kara pasa dayanıklı olarak bilinen dünyadaki buğday çeşitlerinin yüzde 90'ının Ug99'a hassas (dayanıksız) olduğunun tespit edildiğini, bunun da buğday gibi dünya gıda sağlığı için önemli bir üründe tehlikeli durum oluşturduğunun altını çizdi.
Ug99'un sporlarının, rüzgarla 1200 kilometreye kadar yayılabildiği için kolayca küresel bir salgın oluşturabileceğini dile getiren Doç. Dr. Poyraz, şunları kaydetti:
''Bu hastalık çıktığı yerde kalmamış, sürekli yayılım gösteriyor. Tahıl üreten ülkeler bu hastalıkların salgın yapma özelliği olduğu için, çıktığı yerden itibaren takip etmeye başladılar. Halen dünya düzeyinde bir komite oluşturuldu, bu komite sürekli olarak tüm dünyada pas hastalıklarına dayanıklı çeşitleri toplayıp sadece Kenya'da test ediyor. Çünkü hastalığın bulaşma riski nedeniyle, (sporların) test amacıyla bile bir ülkeden bir ülkeye götürülmesi yasak. Ülkemizde de Bakanlık bünyesinde bu hastalığı takip eden bir komite var. Türkiyedeki çeşitler Kenya'ya gönderilerek, bu ülkede hastalığa karşı test ediliyor. Geçen yıl Kenya'ya ülkemizden 69 kışlık hat gönderilmiş, 16'sı bu ırka karşı kabul edilebilir düzeyde dayanıklı bulunmuş, geri kalanı hassas çıkmış.''
Poyraz, koşulların uygun olması durumunda mevcut şartlarda yüzde 90'lar düzeyinde salgın yapma ihtimali nedeniyle Ug99'un, görüldüğü ülkelerde ciddi tedirginlik oluşturduğunu, çünkü dünyadaki buğday çeşitlerin büyük bir kısmının bu yeni hastalığa karşı hassasiyet gösterdiğini söyledi.
Hastalığın üründe önemli kayıplara sebep olduğunu dile getiren Poyraz, ''Şimdi yeni bir ırk çıktığı için, elimizdeki çeşitlerin hastalığa karşı davranışlarını bilmeden çiftçilere şuan bir tavsiyede bulunmamız mümkün değil. Bunun için Türkiye'deki buğday çeşitlerinin Kenya'da testlenmesi bu yıl da yapılıyor. Ülkemizdeki hububat ekiliş alanları bu hastalığa riskli bir duruma gelirse, elimizdeki dayanıklı olan çeşitlerin kullandırılması konusunda Bakanlığın çiftçilere tavsiyesi olacak'' diye konuştu.
''Ug99, kara pas hastalığının yeni bir türü"
Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Özkan Taşpınar ise Ug99'un, kara pas hastalığının yeni bir türü olduğunu belirtti. Türkiye'de en fazla buğday üretimi yapılan yer olan Konya Ovası'nda şuana kadar Ug99 hastalığına rastlanmadığını anlatan Taşpınar, şunları söyledi:
''Türkiye'deki tohumluk çeşitlerinin çoğu Ug99'a karşı dayanıksız. Bu hastalık hububat verimini yüzde 50'nin üzerinde kayba uğratabilir. Bu tehlikeye karşı mutlaka dayanıklı çeşitlerin tohumluk olarak ekilmesi gerekiyor. Fakat, sertifikalı tohumluk üretimi konusunda çok başarılı değiliz. Türkiye'nin ihtiyacı olan sertifikalı tohumluk 600 bin ton, devlet ve özel sektörün ürettiği ise sadece 200 bin ton civarındadır. Böyle temel bir sorunla karşı karşıyayken, Ug99 hastalığına dayanıklı tohumluk üretimi konusunda çok daha fazla efor sarf etmemiz gerekiyor.''