Buğday şok yaşattı

Buğday rekoltesinde yağışlar nedeniyle rekor artış bekleyen Çukurovalı çiftçiler, başlayan hasatta dolgun görünümlü başaklardan, içi boş taneler alınca hayal kırıklığına uğradı.

cumhuriyet.com.tr

Kış aylarındaki yağışlar nedeniyle bu yıl buğday üretiminde rekor üretim beklenen Türkiye'nin tahıl ambarı Çukurova yöresinde verim düşüklüğünün şaşkınlığı yaşanıyor.

Hasadı devam eden buğday ekili alanlarda bitkinin çiçeklenme dönemindeki aşırı yağışlar nedeniyle hacmi fazlalaşan başaklarla karşılaşan üreticiler, güzel görünüme karşın tanelerin içinin boş çıktığını, aynı zamanda bol yağışların yol açtığı çeşitli hastalık ve zararlıların üründe ciddi anlamda kalite kaybına yol açtığını kaydetti.

Merkez ilçe Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Durmuş Halis, Seyhan Ziraat Odası Başkanı Süleyman Girmen, Karataş Ziraat Odası Başkanı Mustafa Yeşilyaprak ve Karaisalı Ziraat Odası Başkanı Mahmut Metin'in katılımıyla düzenlenen basın toplantısında, bu yıl Adana ve çevresinde 2 milyon 700 bin dekara buğday ekiminin yapıldığını söyledi.

Hasadı devam eden ekili alanlarda aşırı yağmur nedeniyle verimin geçen yıla göre sanılanın aksine düşük gerçekleştiğini belirten Halis, ''Bazı bölgelerde bir dekarda verim 200-250 kilograma kadar düştü'' dedi.

Halis, 1 milyon 600 bin ton civarında olan rekolte beklentilerinin de 1 milyon 350-1 milyon 400 bin ton arasında gerçekleşeceğini tahmin etiklerini ifade etti.
 

Alım fiyatına tepki

Seyhan Ziraat Odası Başkanı Girmen de kamuoyuna tonu 500 TL olarak ilan edilen fiyatın yörede üretilen buğday ile ilgisinin olmadığını söyledi. Bu rakamın İç Anadolu'da üretilen kırmızı sert buğday için geçerli olduğunu belirten Girmen, şöyle konuştu:

''Yöremizde üretilen ürünler ağırlıklı olarak beyaz ve kırmızı yarı sert buğday grubuna girmektedir. Bu cinsin ton fiyatı ise 475 TL'dir. Ancak, bu yıl yetiştirilen ürünlerde gerek iklim koşullarından özellikle çeşitli hastalık ve zararlılardan kaynaklanan nedenlerden dolayı ciddi kalite kayıpları meydana geldi.

Dolayısıyla bu ürünlerin fiyatları TMO alım baremlerinde 400 TL seviyelerine kadar düşüyor. Geçtiğimiz yıl bu tarihlerde 580-590 TL'ye satılan buğdayın artan üretim girdi maliyetlerine karşın fiyatların bir önceki yıla göre yüzde 30-40 oranında düşmesi, altından kalkılacak bir durum değildir.

Fiyatlarda bu gerileme dünya borsalarındaki hububat fiyatlarının gerilemesi ile bir anlamda bağlantılı olabilir. Ancak, burada yapılması gereken, gerekiyorsa 475 TL'lik fiyatın dahi geri çekilerek verilecek prim miktarının 100-150 TL'ye çıkartılmasıdır. Ancak, böyle bir uygulamayla buğday üreticisi nefes alabilir.''

Karataş Ziraat Odası Başkanı Yeşilyaprak ise Türkiye'nin tükettiği gıda ürününü üretmek zorunda olduğunu, ancak bunun için üreticiye yeterli desteğin verilemediğini bildirdi. Yeşilyaprak, üreticinin içerisinde bulunduğu zor şartlar nedeniyle yörede ikinci ürün ekimlerinin yüzde 50 azalacağını ve tarlaların boş bırakılacağını da iddia etti.