'Bu yol çile yolu ama sizde de vefa var'

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türk bayrağının renginden, hilalinden, yıldızından rahatsız olanlar bulunduğunu ifade ederek, ''Hakkari'de, BDP'nin eline CHP bayrağını tutturup, Türk Bayrağı'nı tutturamayanlar var. 12 Haziran onlara da hesap sorma günü olacaktır'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Partisinin İstanbul İl Başkanlığı tarafından Kazlıçeşme Meydanı'nda düzenlenen ''Büyük İstanbul Mitingi''nde eşi Emine Erdoğan ile birlikte sahneye çıkan Başbakan Erdoğan, vatandaşları selamladı. Bu sırada AKP'yi temsil eden turuncu, mavi ve beyaz renklerde balonlar uçuruldu. ''Seni, sevgiyle, saygıyla, en kalbi duygularımla, gönül dolusu muhabbetlerimle selamlıyorum'' diyen Erdoğan, burada olan ve olmayan tüm İstanbullular'ı selamladığını söyledi.

İstanbul'un tüm ilçelerinin adını sayarak, muhabbetle selamladığını dile getiren Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek'in ''Canım İstanbul'' adlı şiirinin ''Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar/Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar/Tarihin gözleri var, surlarda delik delik/Servi, endamlı servi, ahirete perdelik.../Bulutta saha kalkmış Fatih'ten kalma kır at/Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat/Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar; Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar/Gecesi sümbül kokan Türkçesi bülbül kokan, İstanbul, İstanbul'' dizelerini okudu.

Bu coşku için halka teşekkür eden Erdoğan, ''Aşkınız, sevdanız, tutkunuz için sizlere teşekkür ediyorum'' dedi. Gittiği her şehirde enbiyayı, Ashab-ı Kiramı, alimleri, fazılları, arifleri, rahmetle yad ettiğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Gittiğim her şehirde gönüller sultanı insanlarla buluşmanın, onların bıraktığı şehirlerde onları hayırla yad etmenin gayreti içinde olduk ve bunu devam ettiriyoruz. Zira bize düşen bu ve bunu yapmaya devam ediyoruz ve devam edeceğiz. İstanbul'da acizim. Hangi birini sayayım? Cihan padişahları Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, Ulu Hakan Abdülhamit Han, gönül insanları Ebül Vefa'yı mı sayayım? Hz. Halid, Aziz Mahmut Hüdayi, Yahya Efendi, Karacaahmet, arkalarında yıkılmaz eserler bırakan Mimar Sinan, Yahya Kemal, Mehmet Akif, Necip Fazıl'ı mı sayayım? Büyük devlet adamları Kazım Karabekir, Fevzi Çakmak, Adnan Menderes, Turgut Özal, Necmettin Erbakan, elbette Hz. Yuşa, Ebu Eyyub El Ensari, ismini sayamadığım nicesiyle birlikte Allah'ın selamı, rahmeti, bereketi üzerlerine olsun diyorum. Allah onlardan razı olsun, bu dünya güzeli şehri, hayatlarıyla olduğu kadar vefatlarıyla da şereflendirdiler, o güzel insanlara bir kez daha teşekkür ediyorum.''
 

''Bu yol çile yoludur ama biliyorum sizde de vefa var"

Başbakan Erdoğan, mitinge katılanlara ''Biliyorum bu sıcakta çok beklediniz. Biliyorum sıkıntı var. Gelirken bütün kardeşlerimin dağıldığını gördüm. Fakat bu yol çile yoludur, eza, cefa var ama biliyorum sizde de vefa var'' diye seslendi. Bu aziz şehrin insanlarına hizmet etmiş olmanın, bu şehre hizmetkar olmanın bahtiyarlığını yaşadığını dile getiren Erdoğan, bana bu şehre hizmetkar olma şerefini bahşettiği için Allah'a hamd ettiğini, bu görevi kendisine verdikleri için de halka şükranlarını ifade ettiğini söyledi.

''Türkiye seninle gurur duyuyor'' sloganlarına, ''Biz sizlerle gurur duyuyoruz'' diye karşılık veren Başbakan Erdoğan, ''Ben bu şehirde doğdum. Aziz İstanbul'da büyüdüm. Ben bu şehrin insanı nasıl ağlattığını da biliyorum, nasıl güldürdüğünü de...'' dedi.
Bu sırada katılımcıların dev bir Türk bayrağı açması üzerine Erdoğan, şöyle konuştu:

''Yine sürprizler var galiba. Fakat bu bayrağın renginden rahatsız olanlar da var. Hilalinden rahatsız olanlar var. Yıldızından rahatsız olanlar var. Hakkari'de, BDP'nin eline CHP bayrağını tutturup, Türk Bayrağı'nı tutturamayanlar var. 12 Haziran onlara da hesap sorma günü olacaktır.''
 

 

''Sıradan bir ülke, kabile devleti değiliz''

Diktatörlerin insanları ezmemesini, zalimlerin mazlumlara zulmetmemesini istediklerini kaydeden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Biz ne istiyoruz biliyor musunuz? Ellerinde büyük imkanları olanlar, savaş baronlarıyla çocukları öldürmesin, uluslararası sularda korsanlık yapılmasın, plajdaki anne-çocuk birlikte dururken oraya bombardıman yapılmasın istiyoruz. Biz istiyoruz ki, fosfor bombaları Gazze üzerine inmesin. Biz istiyoruz ki, orantısız güç kullanmak suretiyle insanlar öldürülmesin. Bizim derdimiz bu. Kendi çevremizde 'sıfır sorun' dedik. Balkanlar'da, Ortadoğu'da, Kafkaslar'da da barışın hakimiyetini savunuyoruz. Türkiye çok büyük bir ülke. Türkiye ekonomisiyle, insanıyla, genç nüfusu ile güçlü bir ülke, tarihi, medeniyeti, kültürü ile büyük.

Biz sıradan bir ülke değiliz, kabile devleti değiliz. Bize büyük düşünmek yakışır. Büyük adımlar atmak, geleceğe ilişkin büyük iddialı hedefler belirleyip onlara doğru koşmak zorundayız. Zira İstanbul'dan aldığımız ilham budur. İstanbul'dan devraldığımız miras budur. Bu ülkeye hizmet edeceksek, bu ülkeyi büyüteceksek, 81 ilde işsizliği, yoksulluğu en aza indireceksek, bunu demokrasi ile yapacağız. Aktif dış politika ile yapacağız. 8,5 yılda Türkiye'yi bu şekilde büyüttük, önümüzdeki dönemde de bu şekilde büyütmeye devam edeceğiz.''
 

''İstanbul, Türkiye'de ölçü"

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'un Türkiye'de ölçü olduğunu belirterek, 12 Haziran seçimleri sonrasında en büyük projelerinin yeni bir Anayasa olduğunu vurguladı.

Erdoğan, 3 Kasım 2002'de bu milletin ''Yeter, söz de karar da milletindir'' dediğini anımsatarak, ''Yönetime el koydu. Dikkat edin, millet el koydu. O günden itibaren desteğiniz, kararınız ve hayır duanızla demokrasiyi güçlendirdik. Ama yetmedi. Şimdi ileri demokrasi diyoruz. Daha güçlü olmamız, daha güçlenmemiz lazım. İstanbul'un sandıkları gümbür gümbür patlattığı bir 12 Haziran istiyoruz. Bu çok önemli. Ben İstanbul'un bunu başaracağına inanıyorum. Buna hazır mıyız? Bir hafta kaldı. Bir hafta kapı kapı dolaşmaya var mıyız?

Tüm telefonlarla her yeri aramaya var mıyız? Kim ne derse desin, koşacağız, dolaşacağız. Bazıları el uzatmasa da koşacağız. Biz uzatalım, onlar uzatmasın fark etmez. Biz, kararlı, emin olacağız ve göreceksiniz 12 Haziran'da da evvel Allah zafer yine bizim olacak, hiç merak etmeyin Allah'ın izniyle bizim olacak. Tüm illerde bunu gördüm. Hangi ile giderseniz gidin... 72 ili dolaştım, hava bu.
Dün İzmir'deydim. Resmi rakamları söylüyorum CHP İzmir mitingini AKP mitingi 3'e katladı.''

Mitinge katılanların ''Kıskananlar çatlasın'' diye tempo tutması üzerine Erdoğan, ''Çatlamasın be çatlamasın. Onları da aramıza katacağız. Öyle değil mi? Gümbür gümbür gelmemiz için onları da yanımıza alacağız. Buna hazırız değil mi? Önemli olan bu'' diye konuştu.
 

Anayasa

Başbakan Erdoğan, artık milletin kendi anayasasını yazacağını ve şekillendireceğini belirterek, bunun adımını atacaklarını söyledi. Sivil, katılımcı, özgürlükçü bir anayasa istediklerini ifade eden Erdoğan, ''Bize bu yaraşır ve bunun için de biz büyük ölçüde hazırız. Bütün STK'lar buna katılacaklar, buna eminim. Fakat 367'nin üzerinde milletvekiliyle iktidara gelirsek, millet bu görevi bize vermiş olacak ki, biz parlamentoya çağrımızı yapacağız. Gelin beraber, çalışalım'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, muhalefet partilerinin 26 maddelik anayasa paketinde AKP ile çalışmadığını anlatarak, şöyle devam etti:

''MHP, kabul etmedi, CHP 'kahve içmeye gelirsiniz' dedi. Arkadaşlarım buna rağmen gayret ettiler, yanaşmadılar. Parlamentodaki çalışmaları izlemediniz mi? Parlamentoda sadece oyalamak, vitrinde görüntü vermek için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. CHP ve MHP grubunda çektirdiğim resimler var. Bir, iki temsilci var, sıralar bomboş. Kim var, sadece AKP var. Çünkü biz milletin verdiği görevin idrakindeydik, millet bize 'Parlamentoda çalışın' diye oy verdi. Parlamentoya gidin, orada çalışın, yasa çıkarın diye görev verdi. Ama bu beyefendiler yatıyor. Bunlarda çalışmak diye bir şey yok. Ne diyorlardı bunlar işlerine gelmediği zaman 'Aceleniz ne, neden sabahlara kadar çalışıyorsunuz.' Evet bizim acelemiz var. Bizim bu ülkede çok çalışmamız lazım.

Yasal düzenlemeleri yapacağız. Çünkü demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletinin gereği olarak çok çalışmamız lazım, gerekirse sabahlara kadar. Bizzat 15 gün arkadaşlarımla beraber sabahlara kadar ben de orada durdum ve 26 maddeyi bütün engellemelere rağmen çıkardık. Çünkü destek halktan, hizmet AK'tan. Bu süreci böyle devam ettiriyoruz. Ama bir şeyi özellikle vurgulamak istiyorum. Biz geçen yıl 12 Eylül'de bunu yaptığımızdan itibaren bugüne kadar 26 madde ile birlikte uyum yasalarını çıkarmaya başladık. Geldiğimiz noktada şu anda hamd olsun iyiyiz, daha iyi olacağız. Fakat bizim derdimiz başka. Biz istiyoruz ki Türkiye'de değişimi farklı yaşayalım ve bunu halka farklı yaşatalım. Eğer bu ülkeye hizmet edecek, ülkeyi büyütecek, işsizliği, yoksulluğu en aza indireceksek, bunu demokrasi ve özgürlük ile yapacağız.''

 

Kanal İstanbul projesi

Başbakan Erdoğan, ''Kanal İstanbul'' projesini açıkladıktan sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ''burada insan yok'' diyerek projeyi değerlendirdiğini belirterek, ''Tabii animasyonda bir yanlış yaptık. Animasyondaki yanlışımız kanalda biz gemiyi yüzdürdük. Halbuki öyle yapmayacaktık, orada insanları yürütecektik. Kanalda denizin üzerinde insanlar yürüse inanın bu Kılıçdaroğlu çıkar da ne derdi biliyor musunuz? 'Yürüttünüz ama yüzmeyi bilmiyor' derdi. Yaklaşım tarzı bu'' diye konuştu.

''Kanal İstanbul'' projesi hayata geçirilirken on binlerce insanın çalışacağını, bu projenin çevresinde belli mesafelerde bir yapılanma meydana getireceklerini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

''Buralarda insanlar oturacak, çeşitli alışveriş merkezleri olacak, insanlar bir yaşam yakalayacaklar ve bununla birlikte buradan gemiler geçecek. Karadeniz'in canlıları, balıkları Marmara ile de buluşacaklar. Biz 'Kanal İstanbul' ile bir çevre devrimini gerçekleştiriyoruz. Nedir o? Boğazı büyük bir tehditten kurtarıyoruz. O tehdit ne tehdidiydi? Meşhur Romen tankeri Independent, Selimiye önlerinde yandı. O yandığında bir çok hamile kadın, o yangından rahatsız oldu ve düşük yaptılar. Üç ayı aşkın o gemi orada yandı. Bir tehditti o. Şimdi artık daha büyük gemiler var.''

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir televizyon kanalında, Kanal İstanbul projesinin Montrö'ye aykırı olduğunu söylediğini belirten Erdoğan, ''Montrö'nün avukatlığı sana mı kaldı?_Montrö Anlaşması imzalandığı zaman böyle tankerler mi vardı? Ne tarihi takip ediyor, ne bugünü, ne geleceği. Buradan 150 bin tonluk tankerler geçtiği zaman, bir dümen kilitlenmesi neticesinde, kıvrımlı boğazda bir yere saplanması halinde, orada meydana gelecek felaketin hesabını yapıyor musun? Dünyaya bunun hesabını soracağız biz. Diyeceğiz ki; 'Montrö'yü yaptığımız zaman ufak kuru yük gemileri buradan geçiyordu'.

Buyursunlar yine geçsinler o ayrı mesele. Burada herhangi bir zora falan girmeye gerek yok ama biz hem çevreyi korumak zorundayız hem ülkemizi korumak zorundayız hem de bu ülkemizde yaşayan insanımızı korumak zorundayız. Onun için ben tüm İstanbullulara sesleniyorum; Kanal İstanbul'un böyle bir önemi ve değeri var ama Kılıçdaroğlu bunun farkında değil. Alışacak, öğrenecek. Dedim ya daha çıraklıktan geçmedi, bunu bir defa halletmemiz lazım.''
 

İki şehir projesi

Erdoğan, geçtiğimiz haftalarda açıkladığı ''İki Şehir Projesi''ne de değinerek, ''Bir şehir bu yakada, bir şehir Anadolu yakasında kuracağız. Birer milyon nüfuslu, iki şehir. Bunu niye yapıyoruz? Zevk olsun diye değil, keyif olsun diye değil. Deprem tehdidi var İstanbul'da'' dedi.

İstanbul'un hala depreme karşı bir tedbir alamadığının konuşulduğunu belirten Erdoğan, ''İşte şimdi biz bunun tedbirini alıyoruz. Bunun için depreme en dayanıklı bölgeleri ve bu bölgelerde sıfırdan zemin etütlerini en iyi şekilde yapmak suretiyle bu adımları atacağız. Hem Kanal İstanbul'un kenarlarında hem de dediğim bu yerlerde biz bu yapılanmaya gideceğiz. Depreme dayanıklı olmayan binaların sahipleriyle konuşacağız. Hazırladığımız alternatifleri sunacağız. 'Yok ben şu andaki yerimde oturmak istiyorum', o zaman çık kirada otur, biz kirayı ödeyelim. Buralarda yapacağımız konutlara gelir yerleşirsin. Ha yok bunu da kabul etmedin, o zaman kusura bakma kamulaştırma yapacağız ve buraları yıkacağız. Çünkü biz bir felaketin yarın sorumlusu olamayız. Üç tane alternatif, hangisini beğeniyorsan onu al. Maalesef zaman zaman alışkanlıklar atılacak bir çok olumlu adımı, engelliyor. Buna da müsaade edemeyiz. İşte iki yeni şehrin adımı bu.''

Şehir kurmada tecrübeli olduklarını vurgulayan Erdoğan, Başakşehir, Hilalkent, Ataşehir'i kendilerinin kurduğunu anlattı. Kurdukları şehirlerin kalıcı olduğunu belirten Erdoğan, ''Ey CHP, sen İstanbul'a ne yaptın? Ne yapacaksın? Çıkıyor televizyonlara ama kimse bunu sormuyor. Takılmışlar, yok aile sigortası, yok her aileye 600 lira verecekmiş, 400 vermiş, 200 daha verecekmiş... Senin vereceklerini biz şu anda veriyoruz'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, her doğanın aile sigortasıyla dünyaya geldiğini anlatarak, yaptıkları sosyal yardımlar hakkında bilgi verdi. Erdoğan, ''Zaten bunları düşündüğün zaman senin rakamın, çok çok fevkinde. Fakat ben anladım, neden kaynaklanıyor bu biliyor musunuz? Baktı ki Merkez Bankasının kasasında 97 milyar dolar var. Kılıçdaroğlu buna sulanıyor. 'Şimdi geliriz biz burayı boşaltırız'. Hesap bu. Daha önce böyle bir şey yoktu. Şimdi bu var. Fakat benim milletim, asla buna prim vermeyecek'' dedi.
 

 

Mitingden notlar

Başbakan Erdoğan, partisinin Sakarya mitinginden helikopterle Zeytinburnu Stadı'na indi. Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ve bazı vatandaşlarla birlikte otobüsle AKP İstanbul İl Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen Büyük İstanbul Mitingi'nin yapıldığı Kazlıçeşme Meydanı'na geldi.

Sahneye eşi Emine Erdoğan ile birlikte çıkan AKP Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, mitinge katılanları selamladı. Bu sırada Erdoğan'ın Kazlıçeşme Mitingini kızları Esra Albayrak, Sümeyye Erdoğan ve oğlu Necmettin Bilal Erdoğan da izledi. Mitinge, Erdoğan'ın torunları kızı Esra Albayrak'ın oğlu Ahmet Akif ile Bilal Erdoğan'ın oğlu Ömer Tayyip de geldi.

Mitinge AKP Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da katıldı. Miting alanındaki ''Adalar, 1 vekille 5 mahalle, tam kadro mitingdeyiz, seçime hazırız Başbakan'', ''Hatalı sollama ölüm, hatalı oylama zulüm getirir'', ''püskevit değil ben Tayyip amcamı istiyorum'', ''Benim adım Kemal, söz veriyorum hamileliği 9 aydan önce 6 aya, sonra 3 aya düşüreceğiz'' yazılı pankartlar dikkati çekti.

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, miting alanına beklenirken partinin İstanbul milletvekili adayları tanıtıldı. Mitingi, bir program dahilinde Türkiye'deki seçim sürecini izlemek üzere 45 ülkeden gelen gençlerden oluşan yaklaşık 100 kişilik grup da izledi. Başbakan Erdoğan'ın mitingini yurt dışından çok sayıda yabancı basın mensubu da takip etti.

Mitinge katılanlar Başbakan Erdoğan'ı beklerken ''Aynı yoldan geçmişiz biz, aynı sudan içmişiz biz'' ve ''Beraber yürüdük biz bu yollarda'' şarkılarıyla coştu. Özürlüler için özel bir bölüm oluşturulan miting alanında, sahnenin sağ tarafında ise kaybolanların toplanması için bir alan oluşturuldu. Mitinge katılanlara sandviç ile su dağıtıldı.