Bu yerli otomobille İstanbul’dan Ankara’ya gidiş dönüş 15 TL

Bu hafta elektronik beyin üniteleri ve buna ait yazılımları Türkiye’de DMA mühendisleri tarafından geliştirilen elektrikli otomobilleri denedim. Bir aracın 100 kilometre için 2.25 TL’lik enerji harcadığını öğrendim.

Bilge Egemen

DMA SPORT

Menzil: 400 km
Motor Gücü: 84 kw (170 kwmaks)
Tork: 260 Nm (350 Nm maks)
Enerji kapasite: 53 kws
Son hız: 200 km/s
0-100 hızlanma: 7.8 sn.
Şarj süresi: 1 saat 45dakika
Şarj maliyeti (gece tarifesinde): 100 km’de 2.25 TL.

Üstü açık bu mavi otomobilin direksiyonuna kurulur kurulmaz “Tüh” dedim, ve derhal bendeki eksikleri tespit ettim:

1- Rüzgarda uçuşan, boynuma dolanmış 4 metrelik fuşya bir fular.

2- Tabak gibi koca kara gözlükler

3- Kafamdan 5 kat büyük disket bir şapka.

4- Çarpık ama havalı bir gülüş. Bunlar da olsaydı eğer, 70’lere döner, eski Türk filmlerinden birinde rol kapabilirdim. Ama geçmişten rol kapamazsam da, günümüzde birilerinden temiz, çevreci, tasarruflu, sessiz sıfatlarıyla başlayan dizi dizi ödüller, madalyalar alabilirim. Aslında ben değil de içinde bulunmakta olduğum otomobil alabilir. Hatta omuzlarına apoletler takılabilir.

Bunları düşünmekteyken DMA’nın (Derin Motorlu Araçlar’ın) minübüsü kuş gibi sessizce solladı beni. Onun da direksiyonunda Ahmet Utlu var. O minübüs de tıpkı benim altımdaki otomobil gibi elektirikli. “Peki nasıl yani?” dedim yanımda oturan DMA’nın ortağı Önder Yol’a hala şaşkın ve algılayamamış vaziyette: “Utlu’nun kullandığı minübüs de mi 15 TL yakar? Yani İstanbul’dan Ankara’ya gitse, oradan tekrar İstanbul’a dönse?”

Alışkanlık işte, “yakar” dedim yine. Sanki elektrikli otomobilde yakıt tüketiliyormuş gibi.

“Hayır olur mu hiç! O daha maliyetli” dedi Önder Yol: “Onun maliyeti 17 TL’yi bulur.”

Söyledikleri sanki sıradanmış gibi karşıladım. O sırada İstanbul Teknik Üniversitesi kampüsünde dolaşmaktaydım ve dört bir yandan gençlerin yolladığı gülücükleri toplamaktaydım.

Çünkü DMA’nın Arge merkezi İTÜ’nün içinde. Öğrenciler de bu egzozsuz ve çevre dostu otomobilleri gülücüklerle selamlamaya alışık.

DMA 2007’de elektrikli araç sanayinin Türkiye’de oluşmasına ve büyümesine katkıda bulunmak için kurulmuş.

Elektronik beyin üniteleri ve buna ait yazılımları tamamen DMA mühendisleri tarafından geliştirilen elektrikli araçlar 2013’te pazara sunulmuş. Bu elektrikli araçlar yılda 1000 araç üretme kapasitesine sahip DMA tesislerinde üretiliyor. Üstelik DMA elektrikli araç üretiminde tüm izinleri ve Tip Onay Belgesi alan ve 280 km menzil yapabilen ilk firma. DMA sürücülerin 36 kWs batarya kapasitesi ile 280km, 53kWs batarya kapasitesi ile 415km yol gitmesini sağlayabilmiş. Elektrikli araçlarda başarıya giden yol, enerji ve motoru güvenle yönetecek yazılım ve bataryadan geçiyormuş. Bu yüzden DMA’nın sahip olduğu teknoloji Çin’in ilgisini çekmiş. Ve böylece DMA, dünyanın en büyük batarya üreticilerinden biri olan ve Çin devlet şirketi China Aviation (AVIC) çatısı altında faaliyet gösteren China Aviation Lithium Battery (CALB) ile ortaklık anlaşması imzalamış. Dolayısıyla teknolojisini Çin’e ihraç etmeyi başarmış. 5 yıl içinde cirolarını milyar dolar seviyesine çıkarmayı hedefliyorlar.

Bu arada benim test ettiğim özel üretim mavi otomobil de aşağıda gördüğünüz beyaz DMA Sport da, Ahmet Utlu’nun test ettiği minübüs de son derece sessiz ve sürüşü keyifli.

“Peki tam da yolda giderken tak diye şarjı biterse bu otomobilin, ah ben ne yaparım” dediğini duyar gibiyim, sevgili ve endişeli okur. Bir kere multimedya ekranında “Tahmini Menzil” ve “Kalan Şarj Süresi” değerlerini takip edebilirsin. Sonra 220V tek faz şarj kablosu ile priz olan her yerde aracını şarj edebilirsin. Kullanıcıları çoğunlukla evde ya da işyerlerinde şarj ediyorlarmış bu otomobilleri. Gece şarj ettiğinde 2,25 TL’ye 100 kilometre yol yapabiliyormuşsun.

Yakıt masrafı olmayan, sudan ucuz enerji harcayan bir otomobil bulmuşken artık sana veda etmek istiyorum sevgili okur. Sanki bir çizgi filmdeki pilli otomobilin içindeymiş gibi dertsiz, tasasız yol almak istiyorum.