Bu vapur dünyayı geziyor

“Bir Vapur Masalı” 2016 Kasım ayında şehir hatları vapurunda yaşanan gerçek bir hikâyeye dayanıyor. Film, otistik 2 çocuğu olan bir babanın bir vapur arka planında yaşadığı ötekileştirme durumu üzerine kurulu. Film 6-10 Mart tarihleri arasında Salt Beyoğlu’nda sinemaseverle buluşacak.

Mehmet Tığlı’nın kısa filmi “Bir Vapur Masalı” 2018 yılı yapımı kısa filmlerin içerisinde en fazla yarışan ve en çok uluslararası ödül kazanan Türk filmi oldu. Film, 91 uluslararası festivale seçildi ve 43 ödül kazandı. Film 6-10 Mart tarihleri arasında Salt Beyoğlu’nda gösterilecek.

“Bir Vapur Masalı” 2016 Kasım ayında şehir hatları vapurunda yaşanan gerçek bir hikâyeye dayanıyor. Film, otistik 2 çocuğu olan bir babanın bir vapur arka planında yaşadığı ötekileştirme durumu üzerine kurulu. Otizm olgusu daha önce sinemada ele alınmasına rağmen hala bu konuda yeterince bilinç düzeyinde olunmaması Tığlı’yı bu filmi çekmeye yöneltmiş. Tığlı, “O aileye karşı biraz da sorumluluk hissetmem bu filmi benim için bir nevi kaçınılmaz kılmıştı. 2018 yılında soğuk bir kış günü tam da ailenin yaşadığı olayı bire bir canlandırmak adına filmi çektik. İki gün süren çekimlerde her planı çekerken oldukça duygulu anlar yaşadık. Başroldeki tiyatro sanatçısı Özgür Dereli ve çocukları rolündeki Lara Rojda Ülgen ile Çınar Derin Dereli mükemmel bir performans göstererek filmin başarısında büyük rol oynadılar” diyor.

Özgür Dereli ve Lara Rojda Ülgen birçok uluslararası festivalde oyunculuk ödülü kazandı. Özellikle Ülgen’in ilk oyunculuk deneyimi olmasına rağmen 5 ödül kazanması ekibi ayrıca gururlandırmış. Film aynı zamanda senaryo, görüntü, kurgu ve müzik gibi kategorilerde de ödüller kazandı. Tığlı, “Görüntü yönetmenlerim Erkan Şimşir ve Gökhan Deniz’in adını anmasam olmaz bu arada. Çok iyi bir iş ortaya çıkardılar. Usta besteci Şehabettin Genç ve Babetna grubundan Ciwan & Şervan Ayaz imzalı müzikleri ise ayrıca çok ses getirdi. En çok mutluluk veren de bizzat gösterimlerinde bulunduğum festivallerde izleyicinin samimi ve coşkulu alkışlarına şahit olmaktı” diyor.

Filmin ilk kez Bulgaristan’daki Burgas Film Festivali’nde gösterilmiş vee oradan ödülle dönmüş. Ardından Lübnan Bağımsız Filmler Festivali’nden ödül alan film İngiltere’deki Watford Film Festivalinde hem izleyici hem de jüri ödülü kazanmış. ABD’de Emekli Askerler Birliği’nin düzenlediği Honor Film Festival’inde en iyi yönetmen ödülünü de kazanan film Yeni Zelanda, Bulgaristan, Filipinler, İtalya, Hırvatistan, Yunanistan, ABD, Norveç, Finlandiya, Rusya, Portekiz, Ukrayna, Şili, Bangladeş, Kanada, Pakistan, Kosova, Kamboçya, Almanya, Bosna-Hersek, Avustralya, Hindistan, Çin, Romanya, Venezüella, İngiltere, İsrail, İrlanda gibi farklı kültürlerden izleyiciyle buluşmuş.

Yakın tarihte de İstanbul’da Changing Perspectives International Film Festivali’nde ve nisan ayında Bursa’da Uluslararası Çocuk Hakları Film Festivali’nde de gösterimi yapılacak. Bu ay “Spizella” adında Türk- Alman ortak yapımı yeni bir kısa film çeken Tığlı’nın filmi bir evin salonunda geçiyor. Tığlı, “3+1 yani 3 oda 1 salon düşüncesinin bir nevi salon filmi oldu bu film. Başrollerde yeni kuşak oyuncular Nurcan Şirin ve Yavuz Fırıldak ile çalıştım. Bu filmimin de dünya izleyicisiyle buluşmasını arzu ediyorum. 2021 yılında ise bütçe konusunu halledebilirsek ilk uzun metraj filmimi hayata geçirmeyi planlıyorum. En sevdiğim yönetmen ve ülkemiz bağımsız sinemasının ilk temsilcisi olarak gördüğüm Metin Erksan’a bir saygı duruşu olacak bu filmim” diyor.