‘Bu kocaman şehirde kültürümüzle büyüdük’
Neşe Demir halk müziğine gönül vermiş genç kuşak bir sanatçı. Demir, “Türk halk müziğini yani ustalarımızın emanetini bizden sonraki nesile doğru şekilde aktarmak önemli bir vazife” diyor.
Öznur Oğraş ÇolakHalk müziği yüzyıllar boyunca toplumların kendi öz kültürlerini yansıtan, sürekliliği olan geleneksel bir müzik türü. Acıyı, sevinci, hasreti, gurbeti, insanlar yüzyıllardır kuşaktan kuşağa, ustadan çırağa türkülerle anlatmış ve aktarmış.
Neşe Demir de halk müziğine gönül vermiş genç kuşak bir sanatçı. Kendisinin deyişiyle, kendini sürekli yetiştirmeye, öğrendiklerinin üzerine bir yenisini katmaya çabalayarak ustalarının yolundan ilerlemeye çalışan bir solist. “Ustalarımızın emanetini bizden sonraki nesile doğru şekilde aktarmak önemli bir vazife” diyen Demir ile Türk halk müziği üzerine konuştuk.
Aileme çok şey borçluyum
Müzikle tanışmanız nasıl oldu?
Müzik kabiliyeti keşfedilen her çocukta olduğu gibi benim de müzik yolculuğum çok küçük yaşlarda başladı. Ben aslen Ardahanlıyım. Bizler büyük şehirlerde doğmuş, yetişmiş, memleketimizin havasından suyundan mahrum çocuklar olarak büyümüş olsakda, koca bir şehirde kendi kültürüyle yetişmiş çocuklar olmayı başarabilmiştik. Bunu da bizi yetiştiren ve bunu bize aşılayan aileme borçluyum tabii. Memleketimin tüm sosyal ve kültürel aktivitelerinde çok küçük yaşlarda sahneye çıkıp türküler söylemeye başladım. Liseye başladığım sene aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Yarı Zamanlı Türk Müziği Bölümü yetenek sınavını kazanarak müzikte profesyonelleşmek için ilk adımı atmış bulundum. Lise eğitiminden sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Ses Eğitim Bölümü’nü kazanarak yakın sürelerle her iki üniversitende de mezun oldum.
Halk müziğini gelecek nesillere aktaracağız
Ülkemizde Türk Halk Müziği sizce hak ettiği noktada mı?
Bugün dijital çağın hızlı gelişimi ile popüler kültürün baskın oluşu halk müziğinin dinlenmediği algısına sebep olmakta. Radyo ve televizyonlarda çok az sayıda halk müziğine yer verilmesine rağmen kalıcılığı ve sürekliliğinden dolayı halk yine olması gereken yerde tutuyor müziğimizi. Ait olduğu yeri, yeni nesil, ustalarından aldıkları bilgi ve birikimine bir yenisini ekleyerek, üreterek, gelecek nesillere aktaracak, muhafaza edecektir. Bu sebeple görsel ve işitsel medyaya kültürümüzün geri planda kalmaması ve daha geniş kitlelere ulaşması açısından büyük görev düşüyor.
Sosyal medyadan etkinliklerimi paylaşıyorum
Sizin konser takviminiz oldukça yoğun oluyor. Yeni yılda tarihler belli oldu mu?
Evet, konser takvimimiz oldukça yoğun. Yeni konserlerimizin tarihleri yeni yıl itibarıyla daha netleşmedi. Sosyal medya hesaplarımdan katıldığım tüm etkinlikleri dinleyicilerimizle paylaşıyorum. Bizlere ulaşmak isteyenler bu sayede konserlerimizden haberdar oluyorlar.
Yeni proje çalışmalarımız başladı
Bildiğim kadarıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Devlet Türk Halk Müziği Korosu’nda solist olarak devam ediyorsunuz. Bunun dışında bu aralar neler yapıyorsunuz?
2016 yılında Güman isimli bir albüm çalışması yaptım. Geleneksel ve modern düzenleme ve altyapılarla hazırlanan bir çalışma oldu. Şimdi yeni bir proje için çalışmalarımıza başladık. Evet aynı zamanda Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Devlet Türk Halk Müziği Korosu’da ses sanatçısı olarak görev yapıyorum. Ayrıca kendi bireysel çalışmalarıma yurtiçi ve yurtdışı konserleri ile devam ediyorum.
Yakın zamanda yeni bir albüm çalışmanız var mı?
Tabii ki var. Yeni yılda yeni bir çalışma ile üç yıl aradan sonra yeniden dinleyiciyle buluşmayı hedefliyorum.