"Bu karar, halkın özgür iradesinin yok sayılmasıdır"
KESK Başkanı Döndü Taka Çınar, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) Hatip Dicle'nin milletvekilliğini düşüren kararını eleştirerek, "Öncelikle belirtmek gerekir ki, YSK'nın kararı seçimlere, seçilmişlere bir müdahaledir. Bu karar, halkın özgür iradesinin yok sayılmasıdır. Hiçbir gerekçe halk iradesinin üstünde olamaz" dedi.
cumhuriyet.com.trÇınar yaptığı yazılı açıklamada, Emek, Demokrasi, Özgürlük Bloku'nun bağımsız adaylarından Hatip Dicle'nin YSK'nın vetosunu ve yüzde 10 barajını da aşarak Diyarbakır halkının büyük desteğiyle milletvekili seçilmesine rağmen, YSK tarafından gece yarısı "darbesiyle" milletvekilliğinin düşürüldüğünü ifade ederek, "Yeni Anayasadan, 'Demokratik hak ve özgürlükler'den söz eden AKP, antidemokratik yasaları ve 12 Eylül Darbe Anayasası'nı dayanak yaparak, halkın özgür iradesiyle seçilmiş halk temsilcilerinin milletvekilliğini düşürmektedir" şeklinde konuştu.
YSK'nın kararının seçimlere, seçilmişlere bir müdahale olduğunu, bu kararın halkın özgür iradesinin yok sayılması anlamına geldiğini ve hiçbir gerekçenin halk iradesinin üstünde olamayacağını sözlerine ekleyen Çınar, "Bu karar sadece Kürt halkının iradesine, Emek, Demokrasi ve Özgürlük Blok'u güçlerine karşı yapılmış bir müdahale değil, Türkiye'nin emek ve demokrasi güçlerine karşı bir müdahaledir" dedi.
"Alınan karar barış ikliminin gelişmesini engellemeye dönüktür"
Alınan kararın barış ikliminin gelişmesini engellemeye dönük olduğunu savunan Çınar, "Çağdışı 12 Eylül anayasası gerekçe gösterilerek halkın iradesine ipotek konulması çabası ve halkın temsilcilerinin YSK tarafından veto edilmesi antidemokratiktir, hukuk dışıdır. Bu karar hukuken de siyaseten de doğru bir karar değildir, kabul edilemez. Alınan karar barış ikliminin gelişmesini engellemeye dönüktür" dedi. Çınar sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kürt sorununun barışçıl ve demokratik çözümünü kolaylaştıran adımlar atılması beklenirken, ülkemizi yeniden kaosa sürükleyecek, ortamı germeye ve çatışmalara hizmet eden bu karar değiştirilmelidir. Hükümetin yanı sıra mecliste temsil edilen tüm partileri siyasi sorumluluğa davet ediyoruz."
İLGİLİ HABER İÇİN TIKLAYINIZ