Bu iş çocuk oyuncağı değil
Çalışmak zorunda olan çocuklar neler yaşadıklarını, nelere üzüldüklerini, günlerinin nasıl geçtiğini anlattı.
Figen AtalayTekstil atölyesinde çalışan 13 yaşındaki Haydar, her sabah saat 07.00’de uyanıyor. “Güneşi göremiyorum çünkü bütün gün işte oluyorum” diyen Haydar, her öğlen pilav yiyor. Hatay’da tahta atölyesinde çalışan 15 yaşındaki Zehra’nın kalkış saati ise 05.30. Kahvaltı edecek zamanı olmayan Zehra, işyerinde öğle yemeği yiyor ve onunki de hep aynı oluyor.
Hayata Destek Derneği’nin, Çocuk Koruma Programı kapsamında işbirliği içinde olduğu Terres Des Hommes (TDH) adlı çocuk hakları kuruluşu, Kindernothilfe ve Save The Children dünyanın farklı bölgelerinde bir kampanya başlattı. Çalışan çocukların öykülerini derlemek, hayatlarına dokunabilmek için 25 ülkede sürdürülen kampanyanın Türkiye bölümünü de Hayata Destek Derneği yürüttü.
Şimdi konuşma zamanı
“Şimdi Konuşma Zamanı!” adlı kampanyanın temeli, dünyanın her yerinde birçok farklı sektörde karşılaşılan çocuk işçiliği sorununa çocukların gözlerinden bakmaya, sorunu çocukların kendi ifadeleriyle tanımlamaya dayanıyor. Çocuk Koruma ekibi, İstanbul, Hatay, Urfa merkez ve Viranşehir bölgelerinde çalışan çocuklarla bir dizi grup görüşmesi yaptı. Onların yaşam öykülerini öğrenebilmek ve dünyalarına onların gözüyle bakabilmek amacıyla çocuk işçilerin çalışma koşullarını onların ağzından dinledi. Bu görüşmelerin merkezinde iki ana etkinlik yer aldı. İlk olarak, çocuklardan kendilerine dağıtılan kâğıtlara, bir iş günlerinin zaman çizelgesi çıkarmaları istendi. Çocuklar saat saat neler yaptıklarını yazdılar, çizdiler. İkinci etkinlik ise “Vücut Haritası” adını verilen bir ifade tekniği oldu. Bu çalışma, daha çok çocukların çalışma ortamlarına odaklanıp, iş yaşamının çocuklardaki etkilerini ortaya çıkarmayı amaçladı. Örneğin “İşyerinde neyi duymak hoşunuza gider?” diye sorulduğunda çocuklar “Paydos! sesini” yanıtını verdiler.
Tekstildeki çocuklar
İstanbul, Suriyeli nüfusunun en yoğun olduğu şehir ve burada yaşayan çocukların kolaylıkla iş bulabildiği sektörlerin başını ise tekstil çekiyor. Suriyeli çocukların yarısı ‘merdiven altı’ tekstil atölyelerinde çalışıyor. Her dört Suriyeli ailenin birinde ise en az bir çalışan çocuk bulunuyor.
ÇOCUKLAR ANLATIYOR
* “Kızlar taciz edildiğinde mutsuz oluyorum, bazen bize yanlışlıkla çarpmış numarası yapıyorlar ama öyle olmadığını biliyoruz.”
* “Şşşt Suriyeli getir, Suriyeli götür, diyor patron.”
* “İşyerinde su bardağına rakı koyuyorlar, kazara su yerine bize vermeye çalışıyorlar. Alkol kokusunu sevmiyorum.”
* “İnsanların ayakkabı tamircilerine, plastik toplayıcılara nasıl baktığını görüyorum, buna üzülüyorum.”
* “İşyerimin kapısında bir levha var, üstünde ‘Cehenneme hoş geldin’ yazıyor.”
* “Sen daha küçüksün deyince mutlu oluyoruz, özellikle annem siz küçüksünüz deyince mutlu oluyoruz.”
BUNLARI BİLİN!
* 2013 yılından bu yana 236 çocuk iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi
* Son 5 yılda sadece 232 işyerine çocuk çalıştırmaktan ceza verildi
* Çocuk çalıştırmanın cezası 1.560 TL
* Çocukların bir yılda bir iş yerine kazandırdığı gelir bilinmiyor