'Bu ilaçların aşırı kullanımı da bağımlılık yapabilir'
Uyuşturucu ve Bağımlılıkla Mücadele Platformu Başkanı Yasemin Öney Cankurtaran, kadınlar arasında madde ve alkol bağımlılığının son beş yıl içerisinde ciddi artış gösterdiğini belirterek, “Bu artışla ilgili şöyle bir şüphemiz var. Kadınlarda bağımlılığın artması yatıştırıcı ilaçlardan olabilir. Çünkü kadınlar arasında sakinleştirici, uyku ve depresyon ilaçlarının kullanımı erkeklerden daha fazla. Bu ilaçların aşırı kullanımı da bağımlılık yapabilir ve dikkat edilmezse uyuşturucuya, alkole yönlendirebilir” dedi.
cumhuriyet.com.tr“KADINLARDA BAĞIMLILIĞIN ARTMASI YATIŞTIRICI İLAÇLARDAN OLABİLİR”
Uyuşturucu ve Bağımlılıkla Mücadele Platformu Başkanı Yasemin Öney Cankurtaran, kadınlar arasında madde ve alkol bağımlılığının son beş yıl içerisinde ciddi artış gösterdiğini belirterek, “Bu artışla ilgili şöyle bir şüphemiz var. Kadınlarda bağımlılığın artması yatıştırıcı ilaçlardan olabilir. Çünkü
kadınlar arasında sakinleştirici, uyku ve depresyon ilaçlarının kullanımı erkeklerden daha fazla. Bu ilaçların aşırı kullanımı da bağımlılık yapabilir ve dikkat edilmezse uyuşturucuya, alkole yönlendirebilir” diye konuştu. Uyuşturucu ve Bağımlılıkla Mücadele Platformu Başkanı Yasemin Öney Cankurtaran, YOL TV’de geçen hafta katıldığı programda uyuşturucu bağımlılığıyla alakalı önemli açıklamalarda bulunmuştu. Yaptığı açıklamaları detaylandıran Cankurtaran, Türkiye’de yaşanan uyuşturucu sorununa dair çarpıcı bilgiler verdi.
“DÜNYADA AZALIRKEN TÜRKİYE’DE BAĞIMLILIK ARTIYOR”
Dünyada 1994’ten itibaren madde bağımlılığının oransal olarak azalmasına karşın aynı süreçte özellikle de 2004’ten beri Türkiye’de arttığını söyleyen Cankurtaran, “BM Uyuşturucu İzleme Birimi verilerine göre 2011’den beri Türkiye’de uyuşturucu kullanımı 17 kat arttı ve yine BM Uyuşturucu ve Suç İle Mücadele Dairesi'nin (UNODC) verilerine göre de, sentetik uyuşturucu kullanımı sonucunda yaşanan ölümlerde Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında birinci sırada yer alıyor” diyerek sözlerini
şöyle sürdürdü:
“KADINLAR ARASINDA DA ALKOL VE MADDE BAĞIMLILIĞI ARTIYOR”
“Türkiye’de uyuşturucu kullanımı kadınlar arasında erkeklere göre daha düşük. Ancak buna karşın son beş yılda kadınlar arasında madde ve alkol bağımlılığının ciddi şekilde arttığını görüyoruz. Bunu Amatem’lere başvuran kadın sayısındaki artıştan anlıyoruz. Gelişmiş ülkelerde de benzer bir durum var. Örneğin ABD’nin Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nin verilerine bakılırsa, 2002-2013 yılları arasında eroin bağımlısı olan kadınların sayısı, erkeklerin sayısından iki katı kadar
artış göstermiş. Türkiye’de kadın bağımlılara dair net bir sayı verememizin en önemli nedeni bağımlı kadınların toplumsal baskı, ayıplanma korkusu nedeniyle erkeklere göre tedaviden daha fazla kaçınması. Bu artışla ilgili şöyle bir şüphemiz var. Kadınlarda bağımlılığın artması yatıştırıcı ilaçlardan kaynaklanıyor olabilir. Çünkü kadınlar arasında sakinleştirici, uyku ve depresyon ilaçlarının kullanımı erkeklerden daha fazla. Bu ilaçların aşırı kullanımı da bağımlılık yapabilir ve dikkat edilmezse uyuşturucuya, alkole yönlendirebilir. Dolayısıyla bu ilaçların kullanımında dikkat
edilmeli, ölçülü olunmalı” dedi.
“EN AZ BAĞIMLILAR YÜKSEK LİSAN VE DOKTORA MEZUNLARINDA”
Uyuşturucu bağımlılığının sanıldığının tersine gelir düzeyiyle ilgisi olmadığını ve sadece fakir semtlerde görülmediğini söyleyen Cankurtaran, “Hiç tahmin etmediğimiz, nezih, zengin diye bilinen kimi semtlerde bağımlılık sorunu üçüncü sırada çıkıyor. Tek fark varoş semtlere göre burada daha pahalı maddeler kullanılıyor. Bağımlılık en çok ortaokul, lise mezunları, ikinci sırada ise ilkokul ve daha alt eğitimli gruplar arasında görülüyor. Yüksek lisans ve doktora mezunları arasında en düşük seviyede. Binde birlerde bile değil. Demek ki bağımlılık gelir ile değil eğitim durumuyla ilişkili” şeklinde konuştu.
“MAKSİMUM ÜÇ KULLANIMDAN SONRA HAYATI ZEHİRE ÇEVİRİYOR”
Cankurtaran, uyuşturucu ile mücadelede temel prensibin gençlerin bilinçlendirilmesi olduğunu söyleyerek, “Çocuklarınızın kimlerle görüştüğünü, nerelere takıldığını iyi takip etmelisiniz. Çok bilinen, kimi popüler mekanlar ya da gençlerin sipariş verdikleri kimi yerlerin bile uyuşturucu dağıtımında kullanıldığını görüyoruz. Narkotik Polisi’nin bu tür yerleri tespit konusunda çalışmaları oluyor zaten. Biz de tespit ettiklerimizi söylüyoruz. Bu zehir ilk bir iki kullanımda insanları başka bir aleme götürüyor olabilir ama maksimumum üç kullanımdan sonra hayatı zehire çeviriyor” uyarısında bulundu.
“KRİZ DÖNEMLERİNDE UYUŞTURUCU KULLANIMI TIRMANABİLİR”
Türkiye’nin içinde bulunduğu kriz koşulları nedeniyle mutsuz bir profil verdiğini belirten Cankurtaran, “Artan işsizlik ve zor hayat koşulları daha fazla insanın kendisini mutsuz hissetmesine neden oluyor. Uyuşturucunun en sevdiği ortam tam da bu depresif, puslu dönemlerdir. Kriz dönemlerinde uyuşturucu ve alkol kullanımı tırmanabilir” dedi.
“BELEDİYELER DE UYUŞTURUCUYLA MÜCADELEDE GÖREV ALMALI”
Uyuşturucu bağımlılığıyla mücadelede Amatem’lerin tek başlarına yetersiz kaldığını belirten Cankurtaran, “Çoğunda yer bulmak bile mümkün olmamaktadır. Uyuşturucu bağımlılığı güvenlik ve sağlık sorunu olmasının dışında aynı zamanda bir sosyal sorundur. Bu mücadelede belediyeler de görev almalıdır. Yapılacak yasal düzenlemeyle uyuşturucu bağımlılığıyla mücadele belediyelerin asli görevi yapılmalıdır. İl ve büyük ilçe belediyelerinde 'Bağımlılığa Karşı Rehabilite Merkezleri' kurulması zorunlu kılınmalıdır” diye konuştu.