Bu gazete tercihini yaptı

Ankara'da 102 kişinin öldüğü katliam sonrası hükümetin basına karartma kararının ardından gazetemiz İcra Kurulu Başkanı Av. Akın Atalay yazılı bir açıklama yapmıştı. Bugün yaşanılan Sultanahmet saldırısı sonrası 10 kişinin hayatını kaybetmesi ve basına tekrardan gelen karartmanın ardından lüzum üzerine Cumhuriyet iki ay önce yazdığı yazıyı tekrarladı.

cumhuriyet.com.tr

Atalay'ın açıklaması şöyle:

Toplum olarak Cumhuriyet tarihinin en kanlı, en büyük katliamına maruz kaldık. Çok büyük bir acı yaşıyoruz; yastayız. İktidar sahipleri ve soytarıları en utanmaz, en arsız bir şekilde bu olaydaki ihmallerini, rollerini, sorumluluklarını örtmeye, gizlemeye çabalıyor. Sessizce, sakin bir şekilde acımızı yaşamamızı, katliamı tevekkülle karşılayıp, peşlerini bırakmamızı, üstünü örtmemizi bekliyorlar. Daha ilk andan itibaren tutarsız, çelişkili açıklamalarıyla yetinmemizi istiyorlar. İki canlı bombanın, parçalanmış bedenlerinden kimliklerini tespit ettikten sonra hepimizle alay edercesine, "failleri belirledik, ölü olarak yakalayıp hukuka teslim ettik" diyerek soruşturmayı kapatacaklarını sanıyorlar.

Her katliamdan sonra yaptıkları ilk iş önce medyayı susturmak, susturmaya çabalamak oluyor. Olan bitenden, gerçeklerden halkın bilgi sahibi olmasını engellemek için hemen harekete geçiyorlar. Söz geçirdiklerine rica (!) ederek, geçiremediklerine ise tehditle, karalamayla, teröre yardım yaftalamasıyla, yayın yasakları getirmekle engel olmaya çalışıyorlar.

Basını, ellerindeki iktidar olanakları ve yetkileriyle, ya "görmedim, duymadım, bilmiyorum" demek, ya da "yok olmak, ceza, hapis, kapanmak" arasında bir tercihle karşı karşıya bırakıyorlar.

Bu gazete, tercihini yaptı. Gördüğümüz, öğrendiğimiz, bildiğimiz gerçekleri, aman kapatılmayalım, aman cezalandırılmayalım korkusuyla halktan gizlemektense, 91 yıllık bir gazetenin kapatılmasını tercih ederiz. Zira, bir yalan ve propaganda aracı olmak, halkı kandırmak onursuzluğuyla yaşamaya devam etmek her bünyenin hazmedebileceği, her bedenin kaldırabileceği bir yük değildir. 

Başta bu katliamda hayatını kaybeden insanlarımıza, yakınlarına ve kamuoyuna borcumuz, yayıncılık görevini layıkıyla yerine getirmektir. Kamuoyunun gözü, kulağı, sesi olacağız. Bu yolda bizi hiç bir baskı, yayın yasağı, ceza tehdidi engelleyemeyecektir. Okurlarımıza ve kamuoyuna söz veriyoruz.