Bu Bir 'Siyasi Proje'dir

cumhuriyet.com.tr

Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile Bazı Kanun ve KHKlerde değişiklik öngören tasarı TBMMnin gündemine gelmiştir.

Tasarıyla 29 ilde büyükşehir belediyesi hudutları ile il mülki hudutları, ilçe belediyesi hudutları ile ilçe mülki hudutları aynı yapılmakta, 29 il özel idaresi kapatılmakta, 1582 belediyenin bir bölümü köye, bir bölümü mahalleye dönüştürülmekte, 16082 köy de mahalle yapılmaktadır.

Bu tasarı neler getirmektedir?

1- AKP, büyükşehir belediye sınırları ile il mülki hudutlarını örtüştürerek, büyükşehir ve ilçe belediye başkanları açısından seçim çevresini değiştirerek kendisine avantaj sağlamak ve yasa değişikliği yoluyla buralarda seçimi kazanmak istemektedir.

Bunu yeni kurulan ilçelerin sınırlarının tespitinde de görüyoruz. Ancak AKP ne yaparsa yapsın halkımız bu oyunu bozacak ve AKPye hak ettiği dersi verecektir.

2- AKP yukarıda belirtilen il ve ilçelerde ve bazı kırsal alanlarda belediye başkanlıklarını kazanmak suretiyle iştah abartan rantolanaklarını ele geçirmek istemektedir. Bunun için özellikle varsa yerel küçük direnç noktalarını ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır. Beldelerin ve köylerin tüzelkişiliklerinin kaldırılarak mahalleye dönüştürülmeleri özellikle bu açıdan önemlidir. İmar uygulamaları ile oluşan değer artışı orada yaşayanların hizmetine sunulacağına, yandaşlara aktarılmaktadır.

Bu tasarıyı kısaca; 2B”, “Yabancılara Mülk Satışı ve Kentsel Dönüşüm yasaları olarak bilinen yasalarla birlikte değerlendirmek gerekir. Çünkü bu yasalar da yerli ve yabancı büyük sermayenin iştahını kabartan yasalardır.

3- Halk büyükşehirlere oluk oluk para akıtılacağı aldatmacası ile kandırılmaya çalışılmaktadır. Kaynak aktarmak için belediyenin esasen büyükşehir belediyesi olmasına gerek yoktur. Eğer kaynaklar büyükşehir belediyesine aktarılacaksa, diğer 52 ildeki belediyeler kaderine mi terk edilecektir?

4- Anayasanın 126. maddesine göre Türkiye, merkezi yönetim açısından il esasına dayanır. Keza illerin idaresinin yetki genişliği esasına dayanacağı da anayasanın bu maddesinde öngörülmüştür. Yetki genişliği, merkeziyetçiliğin yarattığı sakıncaları gideren ve işlerin merkezden değil, fakat merkez adına yerinde görülmesini sağlayan bir yönetim modelidir. Tasarı ile il sistemi zayıflatılmaktadır.

Tasarı ile büyükşehir belediye sınırları ile il mülki sınırlarının örtüştürülmesi, büyükşehir belediye başkanının yetkilerinin tüm il düzeyine yaygınlaştırılması sağlanmaktadır. Dolayısıyla iller başkanlık sistemine geçmektedir. Tasarı bu haliyle kanunlaşırsa tüm illerin yönetimi merkezden yönetim esasından yerinden yönetimesasına kayacaktır. Bu durum hem anayasaya aykırıdır hem de tasarıyla getirilen düzenleme ülkenin üniter yapısını da zayıflatmaktadır. Böylece başkanlık sisteminin zemini oluşturulmaya çalışılmaktadır. Bu haliyle tasarı bir hizmet projesi değil, bir siyasi projedir.

5- Tasarı yerelleşme hedefine de hizmet etmemektedir. Zira tüm yetkiler büyükşehir belediye başkanında toplanmaktadır. İlçe belediyeleri, büyükşehir belediyelerinin birer şubesi haline getirilmektedir.

6- 29 il özel idaresi, 1582 belde ve 16082 köyün tüzelkişiliği kaldırılırken orada yaşayanların iradelerine başvurulmamıştır. Bu durum Avrupa Yerel Yönetim Özerklik Şartına ve dolayısıyla anayasanın 90. maddesine aykırılık oluşturmaktadır. Turizm yörelerindeki belediyeler Anayasa Mahkemesi kararına aykırı olarak kapatılmaktadır. Katılımcı demokrasi ilkesi rafa kaldırılmaktadır. Temsili demokrasi bile zaafa uğratılmaktadır. Tasarı ile yerelleşme değil, Merkezileşmenin taşraya taşınmasıgerçekleşmektedir.

Mahalleye dönüşen köylere birtakım vergi ve ödeme yükümlülükleri de getirilmektedir.

7- Büyükşehir belediye sınırları ile il mülki hudutları aynılaştırılırkenİstanbul ve Kocaelinde yapılan uygulamalar örnek gösterilmektedir. Öncelikle belirtmek gerekir ki İstanbul ve Kocaelindeki uygulamalar yeteri kadar incelenmemiş ve buna göre bir değerlendirme yapılmamıştır. İstanbulun yüzölçümü 5.170 km2, Kocaelinin yüzölçümü 3.635 km2dir. Ayrıca İstanbulda nüfusun yüzde 99.5i, Kocaelinde nüfusun yüzde 96sı kentsel alanlarda yaşamaktadır. Bu nedenle İstanbul ve Kocaeli diğer illere örnek gösterilecek uygun ölçek değildir. Metropol niteliği kazanmakta olan büyük kentler için kendine özgü koşulları, sorunları ve beklentileri yanıtlayacak metropol yönetim modelleri özel yasalarla oluşturulmalıdır. Zaman içinde yerel yönetimlerin ülkenin tüm coğrafyasını kapsaması, mümkün olduğu ölçüde bütün Türkiyenin belediyelere dönüşmesi düşünülmelidir. Ancak bunun için belde belediyeleri ve köylerin tüzelkişilikleri kaldırılmamalı, bir yöredeki köyler gerektiğinde birleştirilerek kırsal belediyelere dönüştürülmelidir.

Sonuç

Bu tasarıyla ülkenin yönetim yapısı irdelenmeden, büyükşehir uygulamasına ilişkin olarak bugüne kadar ortaya çıkan sorunlar hiçbir platformda tartışılmadan, bilimsel araştırma ve değerlendirmelere tabi tutulmadan, halkın tercihleri dikkate alınmadan ve uzlaşma kültüründen uzak bir biçimde ülkemizde ilk aşamada ikili bir yönetim yapısı yaratılmaktadır. Ülkenin üniter yapısı zayıflatılmakta ve başkanlık sisteminin zemini oluşturulmaya çalışılmaktadır. 29 il özel idaresi kaldırılırken 1582 belediye kapatılırken ve 16.082 köy mahalleye dönüştürülürken orada yaşayan insanların iradelerine başvurulmamış ve iradeleri hiçe sayılmıştır. Mahalleye dönüştürülen köylerde yaşayan yurttaşlarımıza yeni yükümlülükler getirilmiştir. Tasarının gerekçesinde bahsedilen hizmet, yatırım, etkinlik, verimlilik, yerel demokrasi gibi kavramlarla gerçek amaçlar gizlenmeye çalışılmaktadır. Tasarı bir hizmet projesi değil, birsiyasi projedir.

Ali Serindağ CHP Gaziantep Milletvekili - İçişleri Komisyonu Üyesi