Boyun eğmeyen Picasso!

İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun (İDT yeni oyunu Jeffrey Hatcher’in yazdığı, Şükran Yücel’in çevirdiği ve Ahmet Levendoğlu’nun sahneye koyduğu “Bir Picasso” prömiyerini 23 Ocak Perşembe günü Mecidiyeköy Stüdyo Sahnesi’nde yaptı.

Gülçin Gülan

Nazi işgali altındaki Paris’te, 1941 sonbaharında geçen, ünlü ressam Pablo Picasso’nun sanat anlayışını temel alan oyun, karşılıklı iki tribün ortasında, Behlüldane Tor’un aksesuvarca zengin, rejinin arzu ettiği yalın ve ferah dekor tasarımı içinde 1 saat 35 dakika boyunca hiç sarkmadan oynanıyor.

Levendoğlu yaratıcı bir sadakatle metne harfiyen bağlı kalmış, yazarın isteği doğrultusunda tek perde sahnelemiş. Ekolü içinde yetişmiş yönetmen yardımcıları Serda Kondeler Aktuna, Gürcan Salihoğlu ve reji asistanı Namık Alpay ile Levendoğlu’nun gerçekleştirdiği reji tam bir bütünlük içinde. Picasso karakteri koşullara boyun eğmeyen sanatçı duruşunun altı çizilerek veriliyor. Başrolde 59 yaşındaki Picasso karakterini bütün yönleriyle canlandıran Levend Öktem var. Dönemin Almanya ku¨ltu¨r bakanlıgˆı sorumlusu 30’lu yaşlarındaki Bayan Fischer rolünü Filiz Kılıç canlandırıyor. Her iki oyuncu da sanki metronomla çalışılmışçasına temiz bir tempoda oynuyorlar. Oyun boyunca iki karakterin düşüncelerini ve yaşamöykülerini sorgulamalar, çatışmalar ve hesaplaşmalardan öğreniyoruz. Sonunda ortaya Picasso uzmanı eleştirmen ve hayran kadın kimliğiyle Fischer ve onun gibi kadınları iyi tanıyan erkek, megaloman, sanatçı Picasso çıkıyor.                         

Oyunun başında Nazi Fischer, “Ben buradan koltuğumun altında bir Picasso ile çıkmak zorundayım. Siz de... eğer buradan çıkıp gitmek istiyorsanız, bana yardım etmek zorundasınız” der. Picasso boyun eğer ancak “yakmak için” olduğunu duyduğu an her şey değişir...

Reji oyunun nefes kesen iç sesine seyirciyi de dahil ediyor. Finale yaklaşırken dış ses, yani gitar solo şiddetini artırarak giriyor. Yüksel Aymaz’ın tasarımını yaptığı, oyun boyunca loş ama net olan ışıkta müziğe eşlik ederek yükseliyor.

Ahmet Levendoğlu, “Sahnede iki oyuncu var. Neden çok kişi görmüş gibi çıkıyoruz” sorusunu; “Geçtiğimiz yüzyıla damgasını vuran kişilerden sayılan Picasso’nun kişiliği; katmanlı, çok yönlü, giderek çelişkili bir görüntü ortaya koyar. Oyunun ikinci (kurgulanmış) kişisi olan Bayan Fischer’da, oyundaki kişiliğini adım adım açığa çıkarmaktadır... Sorunuzun yanıtı da, tiyatro dediğimiz eşsiz benzersiz eğitmenin özü de, değindiklerimde yatmakta” diyerek yanıtladı.