'Böyle rezalet olur mu?'

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, ''Bu devlet 40 bin kişinin katili olmuş bir terörist başından yol haritası isteyerek, bizim geleceğimizi çizmeye çalışıyor'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, MHP Buca İlçe Başkanlığının Hayal Düğün Salonu'nda düzenlediği Genişletilmiş Divan Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, MHP'nin birliğine kimsenin fitne sokamayacağını, partisinin 42 yıldan bu yana şerefle siyaset yaptığını belirtti. Türk kadınına 76 yıl önce seçme ve seçilme hakkı verildiğini anlatan Vural, bugün kadınların istihdama katkısının yüzde 23'lerde olduğunu, krizlerde en çok kadınların etkilendiğini söyledi. Seçim çalışmalarını ekim ayında başlattıklarını belirten Vural, 15 Ekimden beri ilçelerde istişare toplantıları düzenlediklerini, Türk milletinin tarihinden, kimliğinden, Müslümanlık'tan cesaret aldıklarını ifade etti.

Vural, 3 hilalli bayrağı, partisinin 42. yılında ''Ankara'da Başbakanlık binasında asmak için şafak saymaya başladıklarını'', geçmişlerinden hiç utanmadıklarını, hep hakkı savunduklarını, mazlumun yanında olup zalimin zulmünü alkışlamadıklarını dile getirdi.
Meselelere Türkiye'den, Türk tarihinden baktıklarını, dünyayı Türkçe okuduklarını, yabancı senaryoları, yabancı devletlerin isteklerini değil Türk milletinin değerlerini, menfaatlerini savunduklarını belirten Vural, yol haritalarının belli olduğunu kaydetti.

Yabancı diplomatların yazışmalarının bir internet sitesinde yayımlanmaya başlandığını ifade eden Vural, sözlerini şöyle sürdürdü: ''AKP'nin ne olduğunu zaten biz iyi biliyoruz. Sayın Başbakan, biz seni ABD'li diplomatın yazdığıyla eleştirecek değiliz ama ey AKP, ey AKP'ye oy vermiş kardeşlerim siz Erdoğan'a, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olması için oy verdiniz. Sayın Başbakan, 'ABD tarafından bize bir görev verildi. Ben Büyük Ortadoğu projesinin eş başkanıyım' diyor. Hiç olmazsa şimdi istifa et. Çık onurlu bir şekilde de ki 'Ey Sayın Devlet Bahçeli, ben senin uyarılarını dikkate almadım, özür diliyorum. Bugün ABD'li diplomatların yazdıklarına göre AKP'yi eleştirmeyeceğim diyorsun ama maalesef ABD'nin hazırladığı projenin eş başkanıyım, bu nedenle senden ve halktan özür diliyor ve istifa ediyorum' diyerek tavır sergile.''
 

'İmralı'dan yol haritası' iddiası

''Yabancıların istek ve arzularıyla hazırlanan projelerin'' Türk milletine yol haritası olarak sunulduğunu ileri süren Vural, şöyle konuştu: ''Biz bunları söyledik. 'ABD'nin projesidir' dedim. Kalktı 'ABD projesi olduğunu ispat etmeyenler şerefsizdir' diye birtakım kelimeler kullandı. Bunun ABD projesi olduğunu ispat ettim. Sayın genel başkanım 'İmralı canisiyle görüşülüyor' dedi. 21 Ağustosta Sivas'ta 'Bunu ispat etmeyen şerefsizdir' dedi. Sonra 'devlet görüşebilir' dedi. Biz şeref ve haysiyetlerimizi kürsüde bırakıp gidenlerden değiliz, bizim için yaşam felsefesidir. Ne diyeceksins Sayın Başbakan? İmralı'yla görüşüyorsunuz. Ateşkesten medet umuyorsunuz ne olacak?''

Vural, bugün gelinen noktada devletin ''İmralı'dan yol haritası istediğini'' savunarak, şöyle devam etti: ''Bu devlet 40 bin kişinin katili olmuş bir terörist başından yol haritası isteyerek bizim geleceğimizi çizmeye çalışıyor. Tüylerim diken diken oldu. Kundaktaki bebeğe kurşun sıkmış, askerimizi, polisimizi katletmiş terör örgütü, Türk milletine yol haritası sunuyormuş. Nereden nereye geldik. İşte bunları anlatmamız gerekir. Böyle rezalet olur mu? Terörle mücadele edenler sorgulanıyor, şüpheli duruma düşüyor, teröristler insan hakları savunucusu oluyor. Ne günlere geldik. Bu yol doğru bir yol değil.''

Milletin egemenliğini ortadan kaldırmak isteyenlere karşı MHP'nin dimdik ayakta duracağını ifade eden ve ''Türk Silahlı Kuvvetlerini bir düşman ordu gibi gösterip milleti ordusuna düşman kılmamak gerektiğini' belirten Vural, şunları söyledi: ''Kalkıp Bülent Arınç diyor ki 'Biz toptan tüfekten korkmayız.' Ey Bülent Arınç, ordumuzun topundan tüfeğinden korkacaklar düşmanlarımız olmalı, sen orduyu düşman mı görüyorsun? Neden korkup korkmadığını da biliyorum. Maşallah 28 Şubat olduğu zaman partini bırakıp, sıvışıp kaçanlardan biri de sen değil miydin? Nerede partin kaldı, nerede Milli Görüş'ün kaldı? Toptan tüfekten sen niye korkacaksın? Düşmanlar korksun, bu milleti bölmek isteyenler korksun. Polisimizden, askerimizden asıl korkması gereken onlardır.''