'Böyle eğitim olur mu?'

1.5 yıldır devam eden pandeminin ardından okullar yüz yüze eğitime 6 Eylül tarihinde başlıyor. Depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkılan ve boşaltılan 83 okulun öğrencileri çeşitli okullara dağıtılırken aradan geçen onca sürede yeni derslik inşaatlarının bir türlü tamamlanamaması sebebiyle sınıflar adeta tıka basa dolacak.

Erman Şentürk

Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Necip Vardal, “40’tan fazla okul depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle boşaltılmıştı. 30 Ekim depreminden sonra da boşaltılan okullar oldu. Yıkılan okulların inşaatına başlandı ancak bu sene eğitim dönemine yetişmesi mümkün değil. Öğrenciler başka okullara nakledildi ve ikili eğitime geçildi. Sabahçı ve öğlenci uygulaması sebebiyle sağlık açısından yen riskler ortaya çıktı. 15-20 dakikada salgına karşı gereken hijyen tedbirlerinin alınması mümkün değil. Tuvaletler, koridorlar, bahçeler, derslikler, sosyal aktivite alanları, salonlar ve diğer tüm ortak kullanım alanları tam anlamı ile temizlenmeden diğer öğrenciler derslere başlayacak. Okullarda ortalama 500-600 öğrenci bulunuyor. Bazı okullarda bu sayı bini aşıyor. Kapatılan okulların nakledilen öğrencileriyle birlikte bazı okullarda toplam öğrenci sayısı 1000-1500’e ulaşacak. İzmir’in merkezinde dahi okulları bu şekilde birleştirerek ya da öğrencileri naklederek sorunu çözmeye çalışıyorlar. Geride kalan iki yılda bu okul inşaatları rahatlıkla bitirilebilirdi. Yeni derslikler başladığımız eğitim öğretim yılına yetiştirilebilirdi” dedi.

Eğitim-İş 2 No’lu Şube Başkanı Ahmet Cangı da şunları ifade etti: “Sınıf mevcutları 30’lardan 45-50 öğrenciye çıktı. Pandemiden önce sınıfta 30 öğrenci varken bile eğitim öğretim rahat yapılamıyordu, hele şimdi bu ortamda, bu kadar kalabalık sınıflarla sağlıklı ve salgına karşı hazır olamayız. Milli Eğitim Bakanlığı 2020 yılında tüm okullar tekli eğitime geçecek diye söz vermişti ama bugün İzmir’de yaşadıklarımızdan ötürü ikili hatta üçlü eğitime geçildiğini görüyoruz. Bugün İzmir’in bizzat merkezinde üç, dört okulun imkânsızlıklar nedeniyle tek okulda birleştirildiği yerler var. Böyle eğitim olur mu? İzmir’de yapılan yeni okulların büyük bölümü de imam hatip okulları. Bu apayrı bir garabet. Taşınan okullar gibi tamamen kapatılan okullar var. Bunlar maalesef hep meslek liseleri ve Anadolu liseleri. Bornova’da yer alan dört tane imam hatip okulunda yüzde 20, yüzde 30 kapasite ile eğitim veriliyor. Depremden ötürü yıkılan meslek liseleri, Anadolu liseleri, düz liseler birleştiriliyor ve sıkış tepiş eğitim görecekler. Yer yer öğrenci sayısı toplamda 1500’e hatta 2 bine çıkan okullarımız var. Ama diğer yanda imam hatip okulları bomboş, 2 bin kişilik kampüse sahip olmasına karşın sadece 200 kişiye eğitim veriliyor. Hepsini toplasanız tek binada 1000 kişi eğitim görebilirler. İzmir’de adeta bir kaos yaşanıyor. Hangi okul nerede, hangisi kapatıldı, kim hangi okulun öğrencisi belli değil. Din Eğitimi Genel Müdürlüğü’ne bağlı okullarda her türlü bütçe var. Biz kamusal eğitimi savunuyoruz. Eğitimde eşitlik ilkesi ile din ve vicdan hürriyeti gereği devlet okullarına daha fazla bütçe ayrılmalı, yatırım yapılmalı. Devlet sorumluluğunu bilmeli. AKP iktidarının eğitime bakış açısı ve politikaları eğitim verilmemesi üzerine. Esas yatırım eğitime, genç nesillere, insana yapılmalı.”

30 OKUL BOŞALTILDI 

İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, geçen günlerde yaptığı açıklamada depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle 53 okulun yıkıldığını, 30 Ekim’de gerçekleşen depremin ardından da 30 okulun hasar gördüğü gerekçesiyle boşaltıldığını ifade etmişti. 25 okulun inşasına başlandığını ve yapımının sürdüğünü duyuran Köşger ayrıca, yapılan çeşitli toplantıların ardından hayırsever vatandaşlara ve iş dünyasına İzmir’de yeni okul ve derslik inşaatlarını gönüllü olarak üstlenmeleri için çağrıda bulunmuştu.