Borçluyuz!

Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi, Türkiye genelinde bin 724 çalışana ''borç'' anketi yaptı. Araştırmaya göre, Türkiye'de halkın yüzde 91,1'inin borcu var.

cumhuriyet.com.tr

Ankete katılanların yüzde 95,1'i ''borcum var'' derken, borçlu olmayanların oranı yüzde 4,9'da kaldı.

Katılımcıların yüzde 24,9'u ''20-50 bin TL'', yüzde 20,3'ü ''10-20 bin TL'', yüzde 19,1'i ''50 bin TL'nin üzerinde'', yüzde 3,5'i ''bin TL'den az'', yüzde 10,6'sı ''1-5 bin TL'', yüzde 16,7'si ise ''5-10 bin TL'' borcu olduğunu belirtti.

Araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 29,3'ü borcunu ödemekte çok zorlanırken, yüzde 62,5'i zorunlu harcama dışında hiçbir şeye para harcayamıyor. Türkiye'de halkın yüzde 87,4'ü için tatil bir hayal. Araştırmaya katılanların yüzde 82,1'i kırık mobilyalarını değiştirecek durumda değil, yüzde 42,2'si ''çatısı akan, duvarları nemli, pencereleri çürümüş'' evlerde oturuyor, yüzde 42,9'u ise ısınamıyor.

Araştırmayı değerlendiren Türkiye Kamu-Sen Başkanı İsmail Koncuk, ''sosyal devlet'' ilkesinden vazgeçip ''tüccar devlet'' anlayışıyla yurttaşı güvencesiz işe, düşük ücrete ve işsizliğe mahkum edenlerin bu tablonun en büyük sorumlusu olduğunu ileri sürdü. Borç batağı içindeki yurttaşların ödeme güçlüğü çektiğini belirten Koncuk, ''Vatandaşların borç batağı içinde kımıldayacak halleri yok. Bu nedenle insan onuruna yakışmayan ortamlarda yaşıyorlar. Tedbir alınmadığı takdirde, Türkiye'de kredi batağı sorunu yaşanır ve sosyal patlamalar olabilir'' ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin OECD ülkeleri arasında en düşük istihdam oranına sahip ülke olduğuna işaret eden Koncuk, şu değerlendirmeyi yaptı:

''OECD ülkelerinde istihdam oranı ortalama yüzde 66 iken bu oran Türkiye'de yüzde 48 ile en düşük seviyede. Yani Türkiye'deki her 100 kişiden sadece 48'i çalışıyor ya da iş arıyor ama geriye kalan 52'lik kesim sadece tüketici durumunda. O yüzden Türkiye'de neredeyse her sokağın başında bir alışveriş merkezi var ve vatandaşlar ne pahasına olursa olsun harcama yapmaya yani tüketmeye yönlendiriliyor.''

Türkiye ekonomisinin, büyümeye rağmen yeterince istihdam yaratmayan bir yapıya sahip olduğunu ileri süren Koncuk, çalışanlara ekonomik büyümeden pay verilmemesinin emeklinin, memurun, işçinin maaşını reel olarak azalttığını savundu.