"Borçlar Kanunu Tasarısı önemli"

TBMM Genel Kurulu'nda, Türk Borçlar Kanunu Tasarısı üzerindeki görüşmelere devam edildi.

Hükümet adına tasarı üzerine konuşan Çiçek, 1926 yılında yapılan hukuk devriminde, yeterli hukukçu ve zaman olmaması nedeniyle temel yasaların Avrupa ülkelerinden örnek alındığını, tercüme edildiğini belirtti. Çiçek, 86 yıllık Cumhuriyet yönetiminde, artık Türkiye'nin kendi temel yasalarını yapabilecek konuma geldiğine dikkati çekti.

Temel yasaların uzun bir süreci kapsadığını, bazen bir seçim dönemine bile yetişemeyebileceğini ifade eden Çiçek, Borçlar Kanunu ile ilgili değişiklik yapılması gerekliliğinin de 1998 yılında gündeme geldiğini ve çalışmaların bugüne kadar devam ettiğini söyledi.

Tasarıyla ilgili, ''aceleye getiriliyor'' gibi söylemlerde bulunulduğunu belirten Çiçek, tasarının aceleye getirilmediğini, 1998'den 2009'a kadar geçen zamanın uygun bir süre olduğunu ifade etti. Çiçek, tasarıyla ilgili eksikler varsa genel kurulda bunların giderilebileceğini ancak daha fazla geciktirilmemesi gerektiğini vurguladı.
Tasarıya katılım konusundaki eleştirilere de yanıt veren Çiçek, tasarının 113 kurum ve kuruluşa gönderildiğini belirterek, ''9 yıldır, isteyen tasarıya katkı verebilirdi'' dedi.

''Adaleti ve dengeyi sağlayacak"

Hukuk sisteminin daha sağlam bir zemine oturtulması için böyle bir tasarıya ihtiyaç olduğunu vurgulayan Çiçek, yasaların günün şartlarına uygun olması gerektiğini ifade etti. Çiçek, en az 57 noktada yenilik getiren tasarının ekonomik ve sosyal hayatta adaleti ve dengeyi sağlayacağını kaydetti.

Tasarının getirdiği yeniliklerle ilgili örnekler veren Çiçek, ısmarlanmayan bir ürün gönderildiğinde onu alan kişinin ürünü saklamak veya göndermek gibi bir zorunluluğunun olmayacağını söyledi.

Cemil Çiçek, boş belgeye imza atılması, olayları tek taraflı sözleşmeler, taksitli satış sözleşmeleri, sözleşmelere okunmadan imza atılması gibi durumlarda ortaya çıkan karmaşayı çözebilecek nitelikte hazırlandığını söyledi.

''Yasada, yaşayan dil kullanılmalı"

Tasarının hazırlanmasında kullanılan dil ile ilgili eleştirileri değerlendiren Cemil Çiçek, ''Yasalar anlaşılmıyorsa problem getirir. Her yasa, yaşayan dil esas alınarak yapılırsa dilin zenginliği artar, uygulamada kargaşa çıkmaz'' dedi.

Ancak bu tasarıda dil konusunda farklı bir sıkıntı yaşandığını anlatan Çiçek, Borçlar Kanunu'nun, Medeni Kanun'un ayrılmaz bir parçası olduğunu, dolayısıyla Medeni Kanun'a uygun bir dille hazırlanmak zorunda kaldığını söyledi. Cemil Çiçek, dil kullanımında yaşanan sıkıntıya örnek vererek, ''5 katlı bir bina düşünün. 4 katı yapılmış üzerine 5. kat çıkılıyor. Bu kat, binaya uyumlu olmalı. Tasarıdaki dilin kullanımıyla ilgili sıkıntı da böyle bir durumdan kaynaklanıyor'' diye konuştu.

''Her ülkenin geçtiği köprüdür"

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, tasarıya yönelik soru ve eleştirileri de yanıtladı.

Tasarının AB'nin dayatmasıyla hazırlandığına yönelik eleştiriler üzerine Çiçek, Türkiye'nin, AB üyeliğini bir devlet politikası olarak hedeflediğine işaret etti.

AB'nin kendisinde olmayan bir şeyi istemesi halinde buna karşı çıkacaklarını kaydeden Çiçek, Türk Ticaret Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu Tasarılarının, bazı müzakere başlıklarıyla doğrudan bağlı olduğunu söyledi.

Çiçek, düzenleme yapmalarının yadırganmaması gerektiğini ifade ederek, bunların Türkiye'ye özgü uygulamalar olmadığını kaydetti. Çiçek, ''AB üyesi olmak isteyen her ülkenin geçtiği köprüdür. Biz de bu köprüden geçeceğiz. O zaman geçelim mi geçmeyelim mi tartışmaları yerine, AB üyeliğini tartışma konusu yapalım. 'Bu iş, Türkiye'nin, milletimizin lehine değil' diyorsak, o zaman bu tür tartışmalara da temelden bir nokta koymuş oluruz. Bir taraftan AB üyeliğini devlet politikası olarak sürdüreceğiz, çaba harcayacağız, diğer taraftan 'mevzuatı uydurmuyoruz' dersek, bir kısım sıkıntıları da beraberinde getirir'' diye konuştu.

Hem Türk Ticaret hem de Tür Borçlar Kanunu Tasarıları'nın, öncelikli olduğuna dikkati çeken Çiçek, muhalefetin ve teknik çevrelerin, Borçlar Kanunu'nun öncelikli görüşülmesinin daha iyi olduğunu ifade ettiğini belirtti.

Yargı bağımsızlığına yönelik soruya Çiçek, ''Şu işi gelin sabaha kadar konuşalım, kimin heybesinde ne varsa konuşalım, oturup bitirelim. Yargı bağımsızlığını bir gün, bir hafta konuşalım ama bu konuyu artık Türkiye'nin gündeminden çıkaralım'' karşılığını verdi.