"Bölücülere cesaret veren bir gelişme"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Diyarbakır ziyaretini değerlendirerek, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın Diyarbakır'da hizmet birimlerinin iki dilli levhalarla gösterildiği Belediye Başkanlığı'nı ziyaret etmesi son dönemde bölünme senaryolarıyla sahneye çıkan etnik bölücülere cesaret veren esef verici bir gelişme olmuştur" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Diyarbakır ziyaretine ilişkin yazılı bir açıklama yapan Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Gül'ün "demokratik özerklik, iki dilli hayat ve belediyelerde ikinci dilin kullanılması" tartışmalarının gölgesinde gerçekleşecek Diyarbakır ziyaretinin önem kazandığını belirttiğini hatırlattı. Grup konuşmasında Cumhurbaşkanı Gül'ün Diyarbakır'da anayasal konumuna ve yeminine uygun olarak bu konularda gereken hassasiyeti göstereceğini beklediğini ifade ettiğini söyleyen Bahçeli, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın Diyarbakır'da hizmet birimlerinin iki dilli levhalarla gösterildiği Belediye Başkanlığı'nı ziyaret etmesi son dönemde bölünme senaryolarıyla sahneye çıkan etnik bölücülere cesaret veren esef verici bir gelişme olmuştur" dedi.

Bahçeli, açıklamasında şunları kaydetti:
"Milli Güvenlik Kurulu'nun 29 Aralık 2010 tarihindeki toplantısı sonrası yayınlanan açıklamada tek bayrak, tek vatan, tek millet, tek devlet anlayışını ve Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi dilinin Türkçe olduğu gerçeğini değiştirmeye yönelik hiçbir girişimin kabul edilmeyeceği açıklıkla belirtilmiştir.
MGK toplantısına başkanlık eden Sayın Cumhurbaşkanı'nın kamu tüzel kişiliği olan ve iki dilli isim levhalarının bulunduğu Diyarbakır Belediye Başkanlığı'nı ziyaret etmesiyle bu açıklama delinmiş ve hükümsüz hale gelmiştir.
Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu esef verici tutumu etnik bölücülere yeni bir cesaret kaynağı olmuş ve Başbakan'ın PKK açılımı konusunda Sayın Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasındaki rol paylaşımının devam ettiği ortaya çıkmıştır.
Bu gelişme, ayrıca, Başbakan Erdoğan'ın TBMM'deki bütçe müzakereleri sırasında yaptığı konuşmada bu konuda söylediklerinin durumu kurtarmayı ve herkesi idare etmeyi amaçlayan içi boş sözler olduğunu bütün açıklığıyla göstermiştir.
Bu durumu kınadığımızı ve Türk milletini aldatmaya yönelik bu ilkesiz ve içten pazarlıklı siyasetin Türkiye'nin hayrına olmayacağını bu vesileyle aziz milletimize birkez daha duyurmak isterim."