Bolivya’da ihanet ve yol ayrımları
Harry VIllegas, Kongo ve Bolivya seferlerinde de ön sıradaydı.
Bedri Baykam
Konjonktürle ilgili bir sorundur. Che’nin ilk hedefi Latin Amerika’ydı. Bu nedenle Comandante Segundo olarak anılan Masetti’yle Arjantin gerilla birliğini (Foco) planladı (Not: Gerilla Masetti’den bulunduğu Salta’da 21 Nisan 1964’den sonra haber alınamadı). Aynı nedenle Peru’da bir gerilla ateşi yakılmaya çalışıldı, Orta Amerika’daki hareketlere de yardım edildi, Guatemala gibi... Che, bağımsızlık mücadelesi veren halklara yardım etme taraftarıydı. Ama emperyalizm, Latin Amerika ülkelerinde oluşan gerilla hareketlerinin, Küba Devrimi’nin sonucu olduğunu anladı ve önlemler almaya başladı. Bunlar arasında “İlerleme İçin İttifak” da vardır. Latin Amerika’daki açlık, fakirlik gibi sorunların çözümü için ABD bir milyar dolarlık yardım önerir, ki Punta del Este Konferansı’nda Che bu miktarın çok yetersiz olduğunu söyleyip karşı çıkar. Fidel’in neredeyse iki mislini talep etmiş olduğunu hatırlatır. ABD bunu yaparken, eşzamanlı olarak, halkları, daha doğrusu hükümetleri de askeri açıdan hazırlar, Yeşil Bereliler’i devreye sokar. Bu bakış açısıyla tüm kıtada dikta rejimleri oluşur ve bunlarla mücadele etmenin tek yolu da gerilla savaşıdır. Yani, İlerleme İçin İttifak işin süslü kısmıyken, Yeşil Bereliler, aslında izlenen yoldu. Uzun bir süre boyunca Che’nin “Gerilla Savaşı” taktiklerini uyguladılar, ama tam ters şekilde, halk yararına değil, Latin Amerika halklarına karşı savaşmakta kullandılar. Küba örneğinin yayılmaması için strateji geliştirdiler, hainleri kullandılar.
Kongo’da kabile anlayışı vardı
Kongo’daki başarısızlık kültür farklılığından mı kaynaklandı? Che’nin ve onun gerilla yöntemlerinin Afrikalıların yaşam tarzına uymaması söz konusu olabilir mi?
Kongo’da devrim amacına ulaşamazdı, çünkü kabile anlayışına dayalı farklı bir sosyal kültürel yapı vardı.
“Pombo” lakabını nerede aldınız?
Afrika’da. Svahili dilinde bir kelime. Aslında “Pombopoho”dur da, sadece Pombo kısmı kaldı. Yeşil bitkinin özsuyu anlamına geliyor.
Ekibinizdeki Doğu Alman asıllı gerilla Tania’nın, uluslararası casusluk rolü vardı. Hakkındaki kitap da sürükleyici. Ve siz, üç kıtada tüfek çattınız; mesela James Bond gibi filmler size çocuk oyunu gibi geliyordur. Siz her türlü casus, her türlü hain, gerçek savaş sahneleri gördünüz.
Elbette! insanoğlunun bir mantık süzgeci vardır. Almakta olduğu bilgiyi, yaşamış olduklarıyla ilişkilendirir. Ve doğal olarak da insanın aynı fikirde olduğu şeyler kadar aynı fikirde olmadığı şeyler de var. Aslında çelişki, gelişme anlamına gelir. Ama şu günün dünyasında, hatta sahip olduğumuz gelenek sebebiyle Küba’da bile, hayalini kurduğumuz topluma ulaşma yolunda yapıcı bir bilgi edinmek çok zor. Çünkü, bugün sosyalizm “duygu” değerleri yaratmalıdır. Televizyonda gördüğümüz neredeyse hiçbir şey, eğitmek istediğimiz gençler için yararlı değil. Neden mi? Çünkü neredeyse hepsi emperyalizmden geliyor. Satmakta oldukları videolar vs. vasıtasıyla emperyalizm kendi kültürünü empoze ediyor, Afrika, Asya veya Latin Amerika halklarının kültürünü değil. Fidel gibi konuşacağım ama, insanoğlu, olgun, hatta kusursuz toplumu oluşturma yeteneğine sahiptir.
Che Bolivya’ya gittiğinde, onu tanıyamadınız, çünkü işadamı gibi giyinip, bambaşka bir kimliğe geçmişti.
Bolivya’ya gittiğimde elbette onu tanıdım çünkü beni bilgilendirmişlerdi. Ama o buraya geldiğinde ben yoktum, kendini tanıtmasına rağmen onu tanıyamamışlar, doğru.
Görünüşe göre Bolivya’da iki sorun vardı: Biri, Monje ve Komünist Parti’yle yolların ayrılması, diğeri ise Bolivya köylülerinin gerillalara karşı dostça davranmayıp Barientos’un ordusuna haber vermesi.
Tam olarak öyle değil. Bolivya’da bizimle olan yoldaşların tamamı Komünist Parti üyesiydi. Tek bir kişiden bahsetmek gerekir ki, partinin genel sekreteri olarak parti adına hareket etti ve ihanet etti, o da Mario Monje’dir. Köylülerin ise öyle davranmaları normaldir, çünkü köylü sınıfı yapı olarak muhafazakârdır. Güçler dengesinin gerilla lehine olduğunu görmezse, kitlesel katılım göstermez. Hainlerden bahsediyorduk, orada da burada da birçok hain oldu, mesela Eutimio. Bolivya köylü sınıfının bilgi düzeyi Küba köylüsüyle aynı değildi, Küba’da kimi köylüler gazetede okuyup katılmaya karar veriyordu. Ama unutmamak lazım, burada Celia (Sanchez) Küba köylüsüyle çalışmalar yapmıştı. Bolivya köylüsünün mücadeleye katılmamasını ihanet olarak değerlendiremeyiz, bunu biz sağlamalıydık. Propaganda çok önemliydi. Bolivya’da Che’nin kim olduğunu bilenler vardı ama köylü sınıfı onu tanımıyordu.
Ayrılığın sonuçları ağır oldu
17 Nisan 1967’de, Che’nin grubu ve Joaquin’in grubu birbirinden ayrıldı. Joaquin’in grubunda yorgun ve hasta gerillalar vardı. Che de Tania ve Debray’i Bolivya’dan çıkarmak istedi, kısa süreliğine gruptan ayrıldı. Ayrılmaları belki de talihsiz bir hataydı, çünkü bir daha asla bir araya gelemediler.
Evet, şanssızlık. Sonuçları ağır oldu. Gerilla kuvvetleri fraksiyonlara ayrılmıştı ama bir merkez üssü vardı. İnsanoğlu beslenmek zorundadır. Bir keşif turuna çıkmıştık, planlanan 20 gündü ama 45 güne uzadı ve yeterli yiyeceğimiz yoktu, aç ve yorgunduk.
Walkie Talkie’ler çalışmadı. İlk buluşmayı kaçırdınız. Bazı tarihçilere göre, bir km kadar birbirinize yaklaştınız ama birbirinizden haberiniz olmadı.
Saat farkıyla birbirimizi kaçırmışız. Onların daha önce durdukları yere gelmişiz. Ama çok acıkmış, çok susamıştık, dayanamadık. Onlar çiftliğe vardığında, biz hemen gidemedik. Geceyi bekledik, yiyecek bulmaya çalıştık. Çiftliğe vardığımızda ise çoktan pusu kurulmuş, Tania ve Joaquin’in içinde bulunduğu grup öldürülmüştü.
Siz hangi gruptaydınız?
Ben kumanda, yani Che’nin grubundaydım. O grupta sadece bir kişi sağ kurtuldu. Bolivyalı biri, korkmuş ve saklanmış, öyle kurtulmuş; geri kalanların hepsi mücadelede öldürülmüş.
Kimdi o?
Bolivyalının adı Paco idi.
Peki ayrıldığınızda, kötü bir şey olacakmış gibi bir hisse kapıldınız mı?
Hayır. Çünkü her şey öngörülmüştü. 4-5 gün boyunca ne yapacağımız belliydi, ziyaretçi dediğimiz kişileri -ki bunlar Debray, daha önce Masetti ile Arjantin gerillasında yer alan Ciro Bustos ve Tania idi, çıkarabilmenin yolunu arayacaktık. Çünkü onlar, Che’nin gerilla hareketinin uzun vadedeki gelişimi için düşündüğü yoldaşlardı. Mesela El Chino Peruluları getirmekle görevli kişiydi. Arjantinli Ciro Bustos’un görevi de Arjantin’deki Montonerolar’la iletişime geçmek ve buraya gelip savaşmalarını sağlamaktı. Debray önemliydi, çünkü onun görevi Avrupa’yla istihbarat yoluyla iletişim kurup oradan destek sağlamaktı. Tania’ya gelince, Tania çok önemliydi, çünkü Bolivya’da kültür idaresiyle, bakanla bağlantısı vardı. Bu nedenle, başka önceliğimiz yoktu. Biz çıktıktan sonra, buluşacağımız bir nokta vardı ama vaktinde oraya ulaşamadık. Kampa tekrar girmek çok zordu, çünkü 10 binden fazla asker her yeri kuşatmıştı, çatışmaya girmek gerekiyordu.
Che’nin ‘yenilgi’ dediği tek yer Son büyük çatışmada, Che’nin yakalandığı çatışmada, siz de vardınız. Siz, Benigno, Urbano, Inti Peredo, Dario, Ñato canlı çıktınız çatışmadan. Benigno ve Urbano sizin grupta mıydı? Perulu’nun adı neydi? Birden Che’nin orada olmadığını fark ettiniz çünkü yakalanmıştı. Hayır. Çünkü Che çatışmayı organize ediyordu. Normal olarak biz ordunun varlığını tespit ettiğimizde geçide çekildik ve çatışma planını hazırladık. Bu planda, Che hepimizin beraber çıkamayabileceğimizi öngördü ve daha önceden dolaşıp keşfetmiş olduğumuz yerlerde bazı temas noktaları belirledi. Varılacak son nokta beş günlük mesafedeydi ve hepimiz orada bir araya gelecektik. Che, çatışmanın olduğu yöne göre, orada kalıp savaşacak ve ordunun ilerlemesini önleyecekti, diğerleri ise ona eklenip beraber geri çekilecekti. Ama bu böyle olamadı. Geçidin girişindeki grupla buluşamadı. İnti’nin grubunu bıraktı, Benigno da oradaydı, onlar yukardaydı, onunla buluşamadılar. Benim olduğum grubu bıraktı, Urbano bizimleydi, bize takas için iki Bolivyalı gönderdi. Che yakalanınca La Higuera’ya götürüldü ve ne yazık ki de orada öldürüldü. |
YARIN: HASTALARI KURTARMAK İÇİN KENDİNİ FEDA ETTİ