İşgal altında Yemen 1: Bölgesel "dünya" savaşı

Yemen’de olanları Suudi-İran rekabeti ya da mezhep çatışması gibi görmek/göstermek, sözüm ona rekabeti/mezhep çatışmasını önleme iddiasındaki küresel saldırganlara hak vermek olur.

Mustafa Kemal Erdemol

Birinci dünya Savaşı’na 41 ülke, İkincisine 60’tan fazla ülke katıldı. Dünyada toplam 208 ülke var. Yani her iki savaşa da tüm dünya katılmadığı halde dünya savaşı olarak adlandırıyoruz. Çünkü önemli aktörlerin yanı sıra onlarla bağı olan küçük ülkelerin de katıldığı savaşlar olması nedeniyle böyle demek isabetlidir elbette. Yemen’de Suudi Arabistan, ABD, Katar, Ürdün, Sudan, Kuveyt, Bahreyn, Fas, İran, Mısır var. Suudilerin safında çatışan Eriteli, Somalili askerler de mevcut. 

Hem küresel hem bölgesel etkinliğe sahip bu ülkelerin katılımı Yemen’deki savaşı mini bir “bölgesel dünya savaşı”na çevirdi. Tabii ki “vekalet savaşı” tanımı daha uygun geliyor akla. Bununla Suudi Arabistan-İran çekişmesi kast ediliyor elbette. Ama Yemen için “vekalet savaşı” tanımını kullanmak, gerçeğin sadece bir kısmını ifade ediyor.  Bu tanımla yetinilirse yerel dinamiklerin, ülkenin iç çelişkilerinin farkına varılamamış olur. Çünkü Yemen’deki savaşın nedenleri arasında adı geçen ülkelerin Yemen üzerindeki çıkarları nedeniyle kapışmaları kadar ülkenin iç sorunları da var. İşgalciler gitse bile ülkenin istikrarı bu iç sorunların çözümüne bağlı asıl olarak. Çünkü ülkenin kuzeyi ile güneyi arasında derin kültürel farklılıklar, dolayısıyla çatışmalar mevcut. 

Ama şimdi konuşmamız gereken ülkeye yapılan Suudi Arabistan liderliğindeki çullanma. Yol açtığı tam bir insanlık dramıdır. Yemen savaşı yedinci yılına girdi. Şu ana kadarki bilanço hem insan kaybı, hem de hayatta –şimdilik- kalmayı başarmış insanlar açısından olağanüstü trajik durumda. İnsani kriz, bu tanımın yapılmasını gerektiren ölçüleri de aştı. Kolera başta olmak yeryüzünden silindiği sanılan hastalıklar yeniden baş gösterdi. Açlık, sivillere yönelik saldırılar korkunç boyutlarda. Bu nedenle BM Yemen’deki durumu “karşılaşılan en büyük insani kriz” olarak nitelendiriyor. BM desteli barış süreci sekteye uğradı.

Yemen’de olan ne? Şu anda olan Suudi Arabistan liderliğinde ülkeye yapılan askeri müdahale, bu müdahaleye karşı Ensarullah öncülüğünde sürdürülen direniş. Yemen’in uluslararası alanda tanınan bir hükümeti var; Suudiler de onu destekliyor. Ensarullah ise hükümeti tanımıyor (haklı nedenleri var), çatışma buradan kaynaklanıyor. Ama karşısında devasa güçler var. ABD sadece destekçi değil, doğrudan doğruya bu savaşın içinde. Siyah ya da beyaz hangi başkan olursa olsun ülkeyi, Ensarullah’ı vurdu, vurmaya devam ediyor. Siyah Barack Obama sekiz yılda 184 kez, beyaz Trump dört yılda 200 kez hava saldırısıyla vurdu ülkeyi. Terör bahanesiyle. 

NASIL BİR ÜLKE PEKİ?

Önceleri iki Yemen vardı; biri Yemen Arap Cumhuriyeti (Batı/SA destekli), diğeri de sosyalist, Güney Yemen Halk Cumhuriyeti. (Sovyetler Birliği destekli). 1991’de birleştiler. Bugünkü Yemen budur. Başında da, 1978’den beri Kuzey Yemen’i yöneten Ali Abdullah Salih vardı. 

Birleşme başarıldı ama sosyalist Güney Yemen’in birçok kazanımı birleşme sonrası aşındırılmaya başlandı. Kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olması, eğitimin yaygınlaştırılması, ekonominin rayına oturtulması gibi kazanımları Kuzey kolay benimseyemedi. Dolayısıyla bu kazanımların kök saldığı Güney’e hiç değilse özerklik verilsin diye 2007’de Güney Hareketi çıktı ortaya. Bakın, şimdi yok Şii’ydi, yok dinciydi denen Ensarullah Hareketi sosyalist Güney Yemen yönetimine çok sayıda eleman vermiş, dolayısıyla sosyalizmden etkilenmiş bir harekettir. En azından antiemperyalistliği oradan miras. Bu yüzdendir ki batıyla, emperyalizmle işbirliğine teşne Salih hükümetine karşı 2004 – 2010 arası altı kez ayaklandı Ensarullah. 

Ama İslamcı örgütlerin de güçlendiği dönemlerdi. Arap Yarımadası El Kaide’si (AYEK) ile Ensar el Şeria (EŞ) örgütleri hem güneyde hem doğuda toprak ele geçirmişti. Bu ABD için de iyi bir fırsattı tabii. 2000’lerden başlayarak Salih’e destek verdi ABD. Bu yıl bir dönüm noktasıdır; çünkü Aden limanında demirli olan, ABD Donnması’na bağlı USS Cole adlı savaş gemisine AYEK’in düzenlediği intihar saldırısında 17 ABD denizcisi öldürülmüştür. ABD’nin terörle mücadele kapsamında Yemen’e 1 milyar dolara yakın askeri yardımı bu nedenle geldi.


SÜRECEK